Kıymetli okurlar, bu ay sizler için bir oyuncak tekniği olarak bilinen amigurumiye dair Rumeysa Durmaz Hanımefendi ile röportaj yaptık. Çocukları için sağlıklı ve masum oyuncak arayışı esnasında tanıştığı bu tekniği, zamanla daha çok benimseyen Rumeysa Hanım, aslında herkesin elindeki materyalin hemen hemen aynı fakat hayal gücü ve el becerisiyle ortaya çıkardığı eserlerin bambaşka olduğunu belirtiyor. Ayrıca meselenin bir de ahlaki boyutunun olduğunun altını çizerek “Çocuklarımızın masum, saf dünyalarına girecek olan her şey, onlar gibi saf ve masum olsun istiyoruz” diyor.
Sizleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz…
Rumeysa Hanım, bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Otuz bir yaşında üç çocuk annesiyim, ev hanımıyım. Elazığlıyım. Liseyi bitirdikten sonra hafızlık eğitimi aldım. Bu alanda Diyanet bünyesinde düzenlenen birçok yarışmada dereceler kazandım Elhamdülillah. Sanatın birçok alanına ilgi duymakla birlikte edebiyat, resim ve son zamanlarda özellikle amigurumiyle daha çok ilgileniyorum.
“AMİGURUMİYİ OYUNCAKTAN ZİYADE SANAT OLARAK GÖRÜYORUM”
Sanat olarak tanımladığınız amigurumiden biraz bahsedebilir misiniz? Ne zaman ve nasıl ilgi duymaya başladınız?
Amigurumi, sık iğne tekniğiyle örülmüş dolgu oyuncaklara verilmiş genel addır. Ben amigurumiyi oyuncaktan ziyade sanat olarak görüyorum. Herkesin elindeki materyal hemen hemen aynı fakat hayal gücü ve el becerisiyle ortaya çıkardığı eserler bambaşka. Piyasadaki oyuncaklara alternatif olarak öncelikle kendi çocuklarıma yapmayı denedim. Bu süreçte amigurumiyi duymamıştım bile. Çevremdeki çocuklara yapıp hediye ettim. Görenler çok beğendi. Neden yapıp satmıyorsun diyenler çok oldu. Sonra bir yakınımdan duydum amigurumiyi. Araştırdım. Sayı ve teknik bilgiyle daha güzel oyuncaklar yapmaya başladım. Hala kendimi bu alanda geliştirme çabasındayım.
“AMİGURUMİ; TERTEMİZ VE MASUM OYUNCAK ARAYANLARIN TERCİHİ OLABİLİR”
Amigurumi oyuncakları, piyasadaki diğer oyuncaklardan ayıran özellikler nelerdir?
Piyasadaki oyuncakların çoğu Çin malı… Genel olarak sert olanlar plastikten üretiliyor, pelüş olanlar ise polyamidden. Bunlar zararlı kimyasallar içeriyor. Yani pamuklu, sağlıklı bir oyuncak bulmak o kadar da kolay değil. Cilde temas eden her şey, terleme yoluyla vücudumuzdaki gözeneklerden doğruca kana karışıyor. Çocuğumuzun güvenle sarılıp uyuyabileceği, ağzına koyduğu zaman bizi tedirgin etmeyecek bir materyaldir pamuk. Uzun süre kullanıma da uygundur. Yıkanabilir. Kullanılan ip kaliteliyse hiçbir bozulma olmaz.
Benim sekiz yıl önce büyük oğluma ördüğüm oyuncakla sekiz aylık oğlum oynuyor şimdi. Erkek çocuklar oyuncaklarına karşı pek de kibar davranmazlar doğrusu. Buna rağmen hala yepyeni.
Amigurumi oyuncakta kırılacak, kopacak, çocuğumuzun parmağını sıkıştıracak ya da yutacağı bir ayrıntı yoktur. Tamamen tertemiz pamuk… Sadece göz materyali hazır olarak tercih ediyorum bazen. Onun da sertifikalı olanını kullanıyorum. Bir yetişkin zor kullansa bile takılan sertifikalı gözü yerinden çıkaramaz, güvenlidir.
Ayrıca meselenin bir de ahlaki boyutu var. Çocuklarımızın masum, saf dünyalarına girecek olan her şey onlar gibi saf ve masum olsun istiyoruz. Özellikle kız çocuğu olan ebeveynlerin vücudunun her ayrıntısı belirgin, yoğun makyajlı, mini elbiseli oyuncaklar alıp evde kendi çabalarıyla elbise yaparak çocuğuna verdiğine çok şahit oldum. Anne-baba bunu neden yapıyor? Çünkü buna alternatif bulamıyor. Pedagoglar çocukların oyun oynarken hayatın provasını yaptıklarını, hayata hazırlandıklarını söylüyor. Kendi inancına, örfüne, ahlakına uygun olmayan oyuncaklarla çocuğumuzu hayata hazırlayamayız. Bu kesinlikle bir abartı değildir. Nitekim bugün kendini o oyuncaklara benzetmek için makyaj yapan, onlarca ameliyat olan o kadar insan var ki -Allah muhafaza-
Bu sebeplerle özellikle son zamanlarda konuyla alakalı bilinçlenmeyle de doğru orantılı olarak amigurumi oyuncakları tercih etme oranı arttı.
Bu arada sert oyuncak almak isteyenlerin de ahşap ya da bambudan yapılmış oyuncakları tercih etmelerini tavsiye ederim. Doğal, sağlıklı ve el emeği oyuncakların diğer oyuncaklara oranla fiyatı biraz fazla olabilir ama bazı anne-babalar çocuklarını mutlu etmek için onlara her fırsatta oyuncak alırlar ya… Aslında çok oyuncak çocuklarda dikkat dağınıklığı, doyumsuzluk, memnun olmama gibi bir sürü olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Bu yüzden oyuncak alırken az, öz olmasına dikkat etmemiz ve seçici davranmamız gerekir.
Biz yetişkinler bir işin basitliğinden bahsederken “çocuk oyuncağı” tabirini kullanırız genellikle ama gördüğünüz gibi çocuk oyuncağı da o kadar basit bir mevzu değil.
“AMİGURUMİ BANA GÖRE ÖRGÜNÜN EN ÖZEL ALANI”
Bu tarz uğraşların insan psikolojisine faydaları herkesçe malum… Özelde bu uğraşın ekstra faydaları var mı?
Amigurumi bana göre örgünün en özel alanı. Normalde örgü deyince akla atkı, bere, hırka, patik, lif yani genel olarak çeyiz gelir. Amiguruminin de uygulama alanı geniştir aslında kapı süsü, anahtarlık vs. örülür bu teknikle fakat özelde örgünün çocuklara yönelik versiyonudur. Severek yapmadığınız sürece, ortaya harika bir oyuncak çıkarmanız için örgü biliyor olmanız yetmiyor. Nasıl bir ayrıntı eklersem bu oyuncağa sahip olan çocuk daha çok sever, onun o saf dünyasına daha çok hitap eder diye düşünmeden olmuyor. Aslında zordur örmesi. Vakit alır ama severek yapınca ve neticesinde o oyuncağa sahip olan çocuğun mutluluğunu görünce, yorgunluk diye bir şey kalmıyor. Sosyal medya hesabımdan görüp sipariş verip sonradan fotoğrafta göründüğünden daha güzelmiş, oğlum-kızım o kadar sevdi ki oynamaya kıyamıyor, elinden düşürmüyor vs. gibi geri dönüşler almak inanılmaz motive ediyor.
Sosyal medya hesabınızdan bahsettiniz. Acaba ben de yapabilir miyim diye düşünen, amigurumiyle alakalı daha detaylı bilgi almak isteyen ya da oyuncaklarınızdan satın almak isteyen okurlarımızın size ulaşabilmesi için sosyal medya adresinizi öğrenebilir miyiz?
Tabi ki. İnstagramda @amigurumi_kasabasi adresinden bana ulaşabilirler.
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz…
Ben teşekkür ederim.
Röportaj: Elif Yüksek | Nisanur Dergisi | Mart 2021 | 112. Sayı