GAZİANTEP - Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Fatma Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığı dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmelerinin dinlenilmesinden dolayı paralel yapı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
“Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığı dönemde dinlendiğini belirten Şahin, “Kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığımız dönemde, kriptolu telefonlar aracılığıyla Sayın Başbakanımızla yaptığımız görüşmelerin dinlenildiğiyle ilgili şu an elimizdeki bilgiler doğrultusunda bunu yapan kamu görevlileriyle ilgili suç duyurusunda bulunmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduk. Anayasadaki verilmeyen bir yetkinin birileri tarafından kullanılmış olması da Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur. Bu suçu işleyenlerin gerekli cezayı alabilmesi için Kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak, bugün de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk, çünkü bunlar baktığınız zaman hukuk devleti olma, ileri demokrasiye gitmemiz için çok önemli bir süreci yaşadığımızı görüyoruz.”ifadelerini kullandı.
“Şikayetimin birebir takipçisi olacağım”
“Milletin iradesi ile seçilmiş bir iktidarın millete karşı sorumluluğu vardır.”diyen Şahin, “Sivil toplum kuruluşlarının görevi, burada sosyal alanda hizmet üretmektir ve sosyal alanda kendilerine anayasanın verdiği görev alanı içerisinde kalmasıdır. Eğer başka bir alana giriyor ve hükümetin yapması gereken alanlarda görevi olmayan alanlara girip kişilerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlıyorsa, haberleşme gizliliğini ihlal ediyorsa, o zaman da ben milletvekili olduğum için yasama dokunulmazlığını ihlal ediyorsa ve Türk Ceza Kanunu'nun 132'nci, 133'üncü, 137'inci ve 120'inci maddesine göre suç işlenmiştir. Ben de birey ve Kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak şikâyetçi olduğumu ifade ettim. Hukukçu arkadaşlarımız ile gerekli çalışmayı yaptık. Bunun da birebir takipçisi olacağım.”diye konuştu.
“Bunu yapanlara gerekli dersler verilmezse yarın isimler değişir, bu şekilde devam eder”
Dinleme yapanların hesap vermesi gerektiğini dile getiren Şahin, “ Hukuk devleti olabilmemiz için 76 milyonun her bireyine düşen görev ve sorumluluklar var. Tek başına başbakanın, tek başına hükümetin, tek başına kabinenin değil 76 milyonun bu mücadeleyi vermesi ve herkesin görev alanı içerisine gelmesi gerekiyor. Yasama, yürütme ve yargının her birinin kendi görev alanı vardır ve ileri hukuk devletinde bizim kimse kimsenin görev alanına girmemesi ve herkesin görevini iyi yapmasına üzerine şekillenmiştir. Yasama, yürütmenin, yürütme yargının, yargı yürütmenin yerine giremez. Sivil toplum kuruluşu kendine tanınmayan bir hakkın üzerine gidip, bu konuda bir çalışma yapamaz. Eğer bugün bunu yapanlara gerekli dersler verilmezse yarın isimler değişir, bu şekilde devam eder. O yüzden biz, birbirimizin hakkını hukukunu koruyacaksak herkesin kendi görev alanına gelmesi, sivil alanın mutlaka sivil olarak kalması, temel hak ve özgürlüklerin mücadelesinin tam olarak verilmesi gerekiyor.”dedi.
“Öbür dünyada da bunlardan davacıyım”
Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dezavantajlı kişilere yardım eden kurumları dinleyen kişilerin durdurulması ve gerekli cezaların verilmesi, hukuk devleti normlarında gerekli takibin yapılması ve bir daha hiç kimsenin buna niyet bile etmemesini sağlayacak, bir hukuki altyapının mutlaka gerçekleşmesi gerekir. Hukuk devleti normlarında bireysel olarak da bunun mücadelesini yapacağım ayrıca biz inançlı insanlar olarak da bunun bir kul hakkına girdiğini düşünüyorum öbür dünyada da bunlardan davacıyım.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)