Aksaray Üniversitesi'nde faaliyette bulunan öğrenci toplulukları, birlikte düzenledikleri yürüyüş ve basın açıklaması ile Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde iki camiye düzenlenen haçlı terör saldırısını protesto etti.
Aksaray Üniversitesi Kampüs Camii önünde buluşan öğrenciler, ASÜ Market'in önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş esnasında ellerinde "Müslümanlar Birleşin", "Her Şehit Yeniden Diriltir Bizi", "Zilletin Kökü Kurumaz Kurşun Yağmur Olmadıkça" yazılı dövizler taşıyan gençler, tekbir getirerek "Cenk, Cihad, Şehadet" ve "Kanımız Aksa da Zafer İslam'ın" sloganları attı.
ASÜ Market önünde basın açıklaması yapan gençler, "Bizden Kudüs'ü, İstanbul'u, Ayasofya'yı isteyenler bilsinler ki yeryüzünde tek bir Müslüman kalmayıncaya kadar zulme karşı kıyamımız devam edecek." dedi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Mustafa Yılmaz, bedeli ne olursa olsun zulme karşı daima kıyam edilmesi gerektiğini ve İslam'ın kadim şehirlerini korumaktan asla vazgeçilmemesi gerektiğini vurguladı.
Saldırıların, İslam düşmanlığını körükleyen zihniyetler tarafından yapıldığını söyleyen Yılmaz, "Geçen hafta cuma günü Yeni Zelanda'da meydana gelen mel'un terör saldırısında 50 kardeşimiz şehid oldu. Saldırı cuma namazını kılmak için camiye gelen savunmasız kardeşlerimize karşı kendisini 'Müslüman ve Türk Düşmanı' olarak tanıtan Yeni Zelandalı bir cani tarafından gerçekleştirildi. Saldırgan, saldırıyı şahsi bir düşmanlık veya kin olmasının ötesinde, sosyal medyadan kullandığı ifadelerden anlaşıldığı üzere geçmişte yaşanmış tarihi olayların intikamı ve ileride meydana gelecek daha büyük eylemlerin de bir hazırlığı olarak takdim ediyor. Bu da bize göstermektedir ki bu tür eylemlerle tırmandırılmaya çalışılan; İslam düşmanlığını körükleyen bu hastalıklı zihniyet yeryüzündeki bütün Müslümanları tehdit eder bir hale gelmiştir." dedi.
"Saldırılara verilen tepkisizlik Batı'nın iki yüzlülüğünü gün yüzüne çıkarmaktadır"
Batılı ülkelerin sessizliğine değinen Yılmaz, "Yalnızca Yeni Zelanda'da meydana gelen bu saldırıda değil, Müslümanlara karşı dünyanın diğer yerlerinde meydan gelen saldırılarda da aynı sessizliğini koruyan batılı devletler, bu tehditleri bertaraf etmekten imtina etmekteler. Diğer inanç gruplarına karşı yapılan saldırılarda verilen tepkiler göz önüne alındığında, Batı'nın iki yüzlülüğünü gün yüzüne çıkarmaktadır. Yaşanan bu olaylar bize göstermektedir ki demokrasi, İnsan Hakları ve İnanç Özgürlüğü naraları atan Batı'nın Müslümanlara olan kini ve düşmanlığı bitmeyecektir." ifadelerini kullandı.
Saldırılara göz yuman Yeni Zelanda devletinin de saldırıların faillerden olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Saldırgan planladığı saldırıyı yarım saat öncesinden sosyal medya hesabından duyurduğu halde hiçbir güvenlik tedbiri almayan ve saldırıya bilfiil göz yuman işbirlikçi Yeni Zelanda Devleti de bu saldırının faillerindendir. Yeni Zelanda Devleti de elinde birçok Müslüman'ın kanı bulunan Birleşmiş Milletlerde saldırıyı kınamanın ötesine geçmeyerek bizi şaşırtmadılar. Zaten onlardan adalet gibi bir beklentimiz de yok. Fakat şunu iyi bilsinler ki yenilgi yenilgi büyüyen zaferin mensupları gün gelip yeryüzünde adaleti tesis edip; bütün insanlığın güvenliğini sağladığında bu sessizliğinde hesabını elbet soracaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden de bu güvenlik zafiyetin müsebbibi olan Yeni Zelanda devletine karşı gerekli yaptırımları derhal yürürlüğe koymasını talep ediyoruz."
"Bedeli ne olursa olsun, İslam beldelerini korumaktan vazgeçmeyeceğiz"
Son olarak zulme karşı sessiz kalmayıp, her zaman kıyam edeceklerinin altını çizen Yılmaz, "Biz Yeni Zelanda'da duyulan bu kurşun sesini Mavi Marmara'dan, Başbağlar'dan, Bosna'dan, Keşmir'den, Çeçenya'dan, Susa'dan biliriz. Sen Müslüman olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz. Biz Müslümanız, Hristiyan bizi Irak'ta öldürdü. Budist Myanmar'da, Çin Doğu Türkistan'da, Yahudiler Filistin'de, Hindular Keşmir'de, Ateistler Yeni Zelanda'da… Fakat hâlâ terörist olan biziz. Bizden Kudüs'ü, İstanbul'u, Ayasofya'yı isteyenler bilsinler ki yeryüzünde tek bir Müslüman kalmayıncaya kadar zulme karşı kıyamımız devam edecek. Bedeli ne olursa olsun ne Kudüs'ü ne İstanbul'u ne Keşmir'i ne Şam'ı korumaktan vazgeçeceğiz ne de Telaviv'i, Viyana'yı, Paris'i sizin kan dökülen kirli ellerinize bırakacağız. Sözlerimi Rabbimize sunacağımız şu niyazla bitirmek istiyorum; Rabbimiz bizleri içerisine düştüğümüz bu zilletten, acizlikten kurtar, bizleri ferasetli ve basiret sahibi kıl. Yeryüzünde başta Müslümanlar olmak üzere bütün mazlumların umudu olacak gücü ve kuvveti bizlere nasip eyle; cihat şuurundan bizleri mahrum eyleme. Kardeşlerimizin şehadetini kabul eyle." şeklinde konuştu.
İLKHA