`PKK-Hizbullah çatışması kapıda` ilginç başlığıyla dikkat çeken yazı aynen şöyle:
Son zamanlarda artan PKK-Hizbullah gerginliğinin olası sonuçları ya görülmüyor ya da görüldüğü halde geçiştiriliyor.
Nasname olarak bu konuda birkaç kez Kürd politik çevrelerini uyarmamıza rağmen ne yazık ki beklenen duyarlılık gösterilmedi bu güne kadar.
Devletle anlaşan;
Türk bayrağına laf kondurtmayan;
Genelkurmay’ın ve MİT’in sözcülüğünü yapan PKK/BDP’nin her söyleminden “barış, demokrasi, şiddetsiz ortam” gibi sözler dökülürken; aynı anlayış açıkça HÜDA-PAR (Hizbullah) çevresine saldırmakta ve bir çatışma zeminin taşlarını hızla döşemektedir.
Olası bir çatışmanın nelere mal olacağını geri zekalılar bile tahmin ederken, kendilerini toplumun öncüsü olarak gören“ileri zekalı” politik aktörlerin bu tehlikeyi görmemesi düşündürücüdür.
Şayet gördükleri halde sessiz kalıyorlarsa bu durum çok daha vahimdir. Çünkü olası bir çatışma, Kürdistan’ın harabeye dönmesi ve suçsuz birçok Kürd gencinin bir hiç uğruna katledilmesi demektir.Demek ki Kürd politik çevreleri (bazı nedenlerden dolayı) olabilecekleri peşinen kabul etmiş durumdadırlar. Bu kabullenme açıkça Kürd/Kürdistan düşmanlığıdır...
Hep geç kalan Kürd politik çevreleri, Kürdlerin/Kürdistan’ın içinde bulunduğu trajik durumdan sorumludurlar. Umarız bu kez de geç kalmadan sürece müdahale ederler ve olası bir PKK-Hizbullah çatışmasının önüne geçerler...
Biliyoruz ki yarın çatışmalar başladığında, provokatörer ve keskin söylem sahipleri ortada görünmeyeceklerdir. Olan saf, temiz ve hesapsız gençlere olacaktır her zamanki gibi...
Birilerini küstürmemek, birilerinin suçlamalarına maruz kalmamak için sessizliğe bürünmek; yaşanabilecek tüm cinayetlerde pay sahibi olmak demektir.
PKK’nin tek taraflı saldırıları son günlerde insan hayatına kast etmeye dönüştü. Cizre’de yaşanan PKK saldırısı, olası bir çatışmanın ve katliamın habercisidir ne yazık ki. Ve hala utanmadan susuluyor, sessiz kalınıyor...
Kim yanlış yaparsa yapsın tereddüt etmeden eleştiririz ve halka zarar veren grupları teşhir ederiz. Dün (1990’lı yıllarda) nasıl ki hem PKK hem de Hizbullah’ı en sert biçimde eleştirdiysek, bu gün de tek taraflı saldıran PKK’yi lanetleyerek eleştiriyoruz.
Kimin ne düşündüğüne bakmadan gerçekleri yazmak hem Kürdistani duruşumuzun hem de objektif oluşumuzun doğal sonucudur. Bizler takım taraftarları gibi olaylara bakamayız. Doğru olan neyse onu ifade etmeliyiz ki yanlışların önüne geçebilelim...
Bu son olaylarda HÜDA-PAR çevresi oldukça olgun bir tutum takındı bu güne kadar ve umarız bu tumumları da devam eder. Bu nedenle her iki yapıyı aynı kefeye koyup eleştirmek haksızlık olur. Bu gün legal alanda hareket eden Hizbullah, PKK’nin saldırgan tutumuna karşılık vermiş değildir. Tek taraflı başlatılan saldırılar karşılıklı çatışmaya dönüşürse bunun baş sorumlusu PKK’dir kuşkusuz...
Savaşsız ve gerilimsiz yaşayamayan PKK, Kuzey’de MİT ile anlaşıp gerillayı TC’nin egemenlik alanı dışına çıkarır çıkarmaz Güney Batı Kürdistan’da amaçsız bir savaşa girişti. Yarın Güney Batı Kürdistan sorunu çözülürse PKK, “Laik-şeriatçı” sunni çelişkisini Kuzey Kürdistan’a taşıyıp gerginlikten, çatışmaktan nemalanmak isteyecektir. Bize göre son saldırılar, sömürgeci devlet(ler)den asla bağımsız değildir.
Çaresiz kalmadan ve gençler ölmeden herkes üstüne düşen insani sorumluluğu yerine getirmelidir.
PKK’nin saldırgan tutumu sert şekilde eleştirilmeli ve olası olaylardan kendisinin sorumlu olacağı en uygun şekilde ifade edilerek gereken tepki gösterilmelidir. Dahası saldırıların durması ve PKK-HÜDA-PAR arasında insani diyalogun başlaması için herkes harekete geçmelidir. Ayrıca, Kürd politik çevreleri ortak bir komisyon kurarak, 1990`lı yıllarda yaşanan karanlık olayların aydınlanması sağlanmalıdır. Çünkü o karanlık süreç aydınlanmadan ve sorumlular hesap vermeden olayları tamamen engellemek zorlaşır.
Sorun PKK-Hizbullah arasında seçim yapma ve birini olumlama sorunu değil, Kürd gençlerinin ölmesini engelleme sorunudur. Ve bunun başlatıcısı olan PKK’nin durdurulmasıdır asl olan. Umarız ki kamuoyunun baskısıyla bu tehlikeli oyuna son verilir ve kaos günlerine geri dönülmesinin önü kesilir...
Haber/Yorum - nasname