Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve kısa bir süre içerisinde dünyaya yayılan Coronavirus salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında birçok ülkede yüz yüze eğitime ara verilerek online eğitime geçildi.
Okullarda yüz yüze eğitim görmek yerine eve kapanarak uzaktan eğitim araçları ile eğitim-öğretimlerini sürdüren çocuklar, psikolojik erozyona uğruyor.
Salgının ve ilgili sosyal mesafe önlemlerinin 1'inci yıl dönümüne yaklaşılırken uzmanlar, çocukların yaşamlarının dramatik bir şekilde değiştiğini ve değişimin "normalleştiği gerçeği"nin durumu travmatize ettiğini belirtiyor.
Boston'da annelerin stresi nasıl azaltabileceğini ve öz bakıma nasıl öncelik verebileceğini araştıran düşünce kuruluşu Mom's Hierarchy of Needs'ın kurucusu Leslie Forde, Covid'den bu yana salgının okul çağındaki çocuklar üzerindeki etkileri hakkında bin 600'den fazla aileyle anket düzenledi.
Forde, "Beynimiz bundan bıktı. Olanlar arasında belli bir kopukluk var. Kimsenin bu kopukluğu iyileştirdiğini veya uzlaştırdığını sanmıyorum. Bence bu çocuklarımız için çok zor." dedi.
Psikologlar, "bilişsel aşırı yük" denilen şeyin mevcut salgın sürecinin tetiklediği durum olduğunu kaydediyorlar.
Çocuklarımıza gerçekten neler oluyor?
Chicago'daki Illinois Üniversitesinde psikiyatri klinik psikoloji profesörü Jaleel K. Abduladil, çocukların hayal kırıklığını işlemek için yalnızca temel bir çerçeveye sahip olduklarını söylüyor.
Üniversitenin Kentsel Gençlik Travma Merkezinin eş direktörü olan Abduladil, "Özellikle küçük çocuklar, hissettiklerini nasıl ifade edeceklerini ve işleyeceklerini bilmiyorlar. Salgın kısıtlamaların çoğu soyut ve çocuklar bunu anlamakta zorlanıyor." diyor.
Ankete katılan bazı ebeveynler, çocukları hakkında "Okul konusunda çok heyecanlıydı, şimdi ise yapması gereken bir şey olarak görüyor. Başlangıçta her şeyi ekran üzerinden yapma heyecanı vardı. Şimdi umutsuzca arkadaşlarına sarılmak ve bizzat fikir alışverişinde bulunmak istiyor." ifadeleri dikkati çekti.
Kederin tezahürleri
Florida, Boca Raton'da klinik sosyal hizmet uzmanı ve aile terapisti olan Jennifer Kelman'a göre, çocukların kaybettikleri ve yaşadıkları hayal kırıklıklarına bakıldığında "duvara çarpan çocuklar" kavramı, sürecin bir tezahürü haline geldi.
Kelman, 1969'da İsviçre doğumlu psikiyatrist Elisabeth Kubler-Ross tarafından tanımlanan 5 aşamadan (inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme) alıntı yaparak bugün, çocukların öfke veya depresyon aşamalarında sıkışıp kalabileceklerini belirtti.
Kelman, "Onların zaman duygusu, yetişkinler olarak bizim zaman anlayışımızdan farklı. Hayatlarını bir dizi olayla yaşıyorlar." ifadesini kullandı.
Ankete katılan bir baba, oğlunun geçen yaz aile çalışma programındaki değişikliklerin ardından oğlunun adeta tükenme noktasına geldiğini dile getiriyor.
Yetişkinler nasıl yardımcı olabilir?
Uzmanlar, "Yetişkinlerin çocukları için durumu kolaylaştırmasının birkaç yolu var. Öncelikle durumu kabul edin, ardından çocuklara yanıt verme şansı verin." uyarısında bulunuyor.
Kelman, çocukları "hayal kırıklıklarını dile getirmeye" teşvik etmenin önemli olduğunun altını çizerek "Onlara, duygularını dışa vurma fırsatı verin. Çocukların duyguları olduğunu unuttuğumuzda onlara kötü hizmet vermiş oluruz." dedi.
Uzmanlar, başka bir strateji olarak da çocukların liderlik etmesine izin verilmesi gerektiğini belirtiyor. Bir İngilizce öğretmeni olan Wilson, orijinal ders planlarını bir kenara attığını ve çocukların ilgilendiği konularla daha bağlantılı bir müfredatı uyguladığını ifade ediyor.