Gecen haftaki yazımda sanal paralardan (Bitcoin, Ethereum, IOTA vb.) detaylı olarak bahsetmiş, arkasındaki gücün Siyonist ve Emperyalist bir güç olduğunu, büyük riskler taşıdığı ve güvenilebilecek bir mecra olmadığından söz etmiştim. Bu sömürü sisteminin arkasındaki gücün Emperyalist ve Siyonistlerin olduğu Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda kabul edilmesi ile netlik kazanmış oldu. Nasıl mı?
Hatırlayın! ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü israilin başkenti olarak tanıması ve ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulu'nda ABD'nin tehditlerine rağmen 9'a karşı 128 oyla kabul edilmişti. Oylamada 35 ülke çekimser kalırken 21 ülke de oylamaya katılmamıştı.
Karar taslağı oylama öncesi Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılacak oylamaya ilişkin lehte oy kullanacak ülkelere “Yüz milyonlarca hatta milyarlarca dolar alıyorlar bizden, sonra da bize karşı oy kullanıyorlar. Oylamayı iyi izliyoruz, kaydedeceğiz” diyerek finansal desteği keseceği tehdidinde bulunmuştu. Lehte oy kullananları kaydetme işini israilin BM Temsilcisi Danny Danon üstlenmişti ve Kudüs kararını eleştiren ülkeleri listeye not ederken görüntülenmişti. BM'deki oylamadan sonra ABD ve israil büyük bir hezimete uğradı. Türkiye'nin bu müthiş çabası uluslararası arenada ABD'nin karizmasını fena halde çizdi. Güçlü olmanın haklı olmadığı gerçeğini göstermiş oldu.
Şimdi gelelim Sanal Paralara!
ABD ve israilin çizilen karizması sonrası Sanal Para borsası tepe taklak oldu. Tüm sanal paralar dibe vurdu. Bitcoin 17 Aralıkta zirveyi görmüş 19 bin 837 dolar seviyelerini bulmuştu. Son günlerde yüzde 45 değer kaybeden ve anlık değişen sanal paraların bu denli düşmesi ne kadar riskli ve tehlikeli bir mecra olduğunu gösterdi. Diğer sanal paralarda da durum aynı… BM'nin ABD'ye ayarından sonra sanal paralarda bu denli değer kaybı sanal para borsasının arkasındaki gücün kim olduğunu net bir şekilde göstermiş oldu.
Siyonizm ve Emperyalizmin Ortadoğu için yüz yıllık planlar yaptığını söylerken, aynı zamanda teknoloji alanında da planlar yaptığı ve bu planları gerçekleştirmek için elinden geleni yaptığını söylemek gerek... The Economist dergisi 1988 yılında “Tek dünya parasına hazır olun” temalı kapağı sanal para olan Bitcoin'i işaret etmektedir. 2008 yılında sanal para için atılan adım 2018 de zirve olarak görülüyor. Sanal paralara teşvik etmek için yüksek meblağlar kazanılabileceği gibi haberler yapıldı. 2018 yılına daha gelmeden herkesin gündeminde Bitcoin yani sanal paralar olmaya başladı. 1988 yılında bu tezgâh kurulmuş, önce insanları kişisel olarak sisteme dâhil ettiler. Şimdi de ülkeleri bu sisteme çekmeye çalışıyorlar. Birkaç yılda hiçbir paranın kazanamayacağı kadar değer kazanan sanal bir paranın bu kadar değer kazanması hangi mantığa sığar. Üstelik hiçbir güvencesi ve karşılığı olmadığı halde…
1988 yılında The Economist dergisinde yayınlanan “One World, One Money” makalesinde 2018 yılında tek dünya parasına geçilebileceği yazılıyor. Bu makale dahi Emperyalizmin bizi kendi kurduğu bir sisteme çekeceği ve istediği gibi yöneteceğini söylememiz yanlış olmaz. Herhangi bir güvencesi olmayan ve büyük riskler barındıran bu sistemden uzak durmak ve oyuna gelmemek en doğrusu…