Sanayi esnafı dertli: Yetiştirilecek çırak bulunamıyor

​İstanbul'da oto sanayi bölgesinde faaliyet gösteren esnaf, yeni neslin rahat iş yapmak istemeleri ve zorunlu eğitimin 12 yıl olması sebebiyle sanayide yetiştirecek çırak bulamamaktan dert yanıyor.

Ebeveynlerin çocuklarını çırak olarak yetiştirmeleri için ustalara teslim ettiği mesleklerden biri olan sanayicilik, gelişen teknoloji ve zorunlu eğitimin 12 yıla çıkmasıyla sektörde çırak sıkıntısı yaşanıyor.

Sanayide ustalık yapanların çoğunluğu, küçük yaşlarda sanayide işe başlayan ve zaman içerisinde henüz 20 yaşına bile varmadan kalfa ve ustalık seviyesine ulaşılıyordu. Ancak globalleşerek teknolojik anlamda gelişen yenidünya düzeninde ve son kuşağın rahat yoldan daha az yorularak para kazanma arzusu sebebiyle zanaat olan birçok meslekte olduğu gibi oto sanayide de çırak sıkıntısı yaşanmasına sebep oluyor.

Ümraniye sanayi bölgesinde oto tamir ve bakımı yapan ustalar, sanayide yaşanan eleman kriz ile ilgili İLKHA muhabirine konuşarak, yaşanan krizin gençlerin daha rahat yoldan para kazanmak istemeleri ve zorunlu eğitimin sisteminin sebep olduğunu ifade ettiler.

Liseyi bitirdikten sonra 18 yaşına gelen gençlere de iş öğretemediklerini, en ufak bir olumsuzlukta işi bıraktıklarını dile getiren ustalar, ustalık gerektiren mesleklerin geleceğinin tehlikede olduğunu söylediler.

Ömer Engiz

"Yeni ustaların yetişebilmesi için çıraklık yaş sınırı aşağı çekilmeli"

16 yaşından küçük olanların çırak olarak çalıştırılmasının yasak olması sebebiyle işi öğrenecek çırak bulmakta zorlandığını belirten enjektör ustası Ömer Engiz, "Belli bir yaş sınırı koymuşlar. 16 yaşından küçükleri çırak olarak çalıştıramıyoruz. 16 yaşından sonra sanayiye gelerek 'bana bir şeyler öğret' diyorlar. Ben ona 'şu tornavidayı götür ya da getir' dediğim zaman ikincisinde getirmiyor. Çünkü emir almak zoruna gidiyor. Artık belli bir yaşa gelmiş olanlara iş öğretemiyoruz. Çıraklı yaşını 12-13'e indirseler o zaman bir şeyler öğretilebilir. 16 yaşını geçenlere bir şeyler anlatmak zor oluyor. Çünkü sabah gelip akşam parasını alıp gitmek istiyorlar. Yaş sınırı yükseldikçe kimse çalışmıyor. Çalışanları ise asgari ücret kurtarmıyor. Çünkü o da aldığı para ile eve destek olacak, ev geçindirecek. İşi bilmeyene de asgari ücretten fazlasını veremiyoruz. İşi öğrendiğinde işinin hakkını alacak. Bana bir iş yapacak ki, ben de ona yeterince ücret vereyim. Çalışma yaş sınırını aşağıya çekseler belki işi düzeltebiliriz. O zaman sanayi canlanır." dedi.

"Herkes rahat para kazanmanın derdinde"

Herkesin geçim derdine düştüğünü belirten Engiz, "Yapılan bir işin karşılığı alınmazsa geçim derdi bitmez. Herkes rahat paranın, rahat kazancın peşinde. Son zamanlarda sanal paraların peşindeler. Kimse zorlukla, ter atarak, yağla, kirle, inşaat harcının içinde çalışmak istemiyor. Herkes 'nasıl daha rahat para kazanırım' derdinde. Çünkü sosyal medyadan böyle görüyorlar. Bu sebeple yaptığımız işte çalışmak istemiyorlar. Çırak, iş bitene kadar çalışacak. Bunun kuralı böyledir. Hepimiz bu süreçten geçtik. Usta çağırdığında, iş verdiğinde koşturmalı ki, o da usta olduğunda rahat etsin. Bu işin kuralı budur. Çırak, usta kıvamına geldiğinde rahat edecek, para kazanacak, işleri yürütecek ve aileye karışacak." diye konuştu.

Hasan Çobanoğlu

"Sıkıntının en başında yanlış eğitim sistemi var"

Çırak yetiştirmede problemin eğitim sisteminden kaynaklandığını söyleyen sanayi ustası Hasan Çobanoğlu ise, "Çocuk 6 yaşında ilkokula, 10 yaşında ortaokula, liseye başlıyor delikanlı oluyor. O saatten sonra mesleğe gelse ne olur, gelmese ne olur. Meslek liselerinde yetişerek staj olarak burada pratiğini geliştirse tamam ama oda yok. Niye yok? Çünkü hazır yiyerek geçinmeye alışmışlar. Bu saatten sonra sanayide çırak veya kalfa bulmanız çok zor. Gelecek yine eğitim sisteminden geçiyor yani meslek liselerinin detaylı bir şekilde eğitim vermesi, geliştirmesi, yetkili servislerine veya tamirhanelere gelerek eğitim görmesi lazım. Okulda teoriyi öğreniyor ama pratikte bir şey beceremiyor. Beceremediği için haliyle sınıfta kalıyor. Ona güvenip iş vermen için elinden iş gelmesi gerekiyor. Yaptığı işi kontrol ettikten sonra iş teslim etmenin bir anlamı kalmıyor. Kısacası çırak yetişmiyor. Sanayiler, 10-15 sene sonra biter." şeklinde konuştu.

Doğukan Dalkılıç

"Herkes masa başı iş istediği için sanayiler boş kalıyor"

Babası çırak bulamadığı için okulu bırakarak babasının yanında çalıştığını belirten Doğukan Dalkılıç, "Çırak, kalfa, usta son zamanlarda artık bulunmuyor. Okuyanların çoğu masa başı iş istiyor ama masa başı iş bulamadıkları için boş geziyorlar. Sanayiler bomboş. Artık hiçbir usta kalmadı. Herkes masa başı iş isterken geride kalanları unutuyorlar. Bütün sanayi boş. Ustalar yaşlandı, genç usta kalmadı. "ifadelerini kullandı.

Mustafa Korkmaz

Sanayide lokanta işletenler de usta ve çırak bulamıyor

Sanayi bölgesinde lokanta işleten Mustafa Korkmaz da, hem usta hem de çırak bulamadığını ifade etti.

Korkmaz, " Ne usta ne de çırak bulamıyoruz. 2 yıldır usta arıyorum ama bulamıyorum. İş yok diyorlar ama biz usta bulamıyoruz. Her tarafı aradık. Tanıdık ustalar grubu var, oraya bile yazdım ama usta bulamadım. Bulduğumuz ustalar da işe ortak olmak istiyor. Bu mesleği yapan arkadaşlarla temas halindeyiz. Onları her gün arayarak usta aradığımı söylüyorum. Sadece sanayi değil dışarıdaki esnaflarda aynı sorunu yaşıyor. 10 senedir çırak yok. Kimse çocuğunu sanayiye göndermiyor. Herkes çocuğunu okutmaya çalışırsa çırak gelmez. Okusun, memur olsun, yatsın parası gelsin diye bekliyorlar. Onun için çırak gelmez. Ancak ailelerin çocuklarını yönlendirmesi lazım ki, çırak yetişsin. Bu iş başka türlü olmaz." dedi. (İLKHA)



























İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Kolay para kazanma hırsı bireyi çıkmaza sürükler
HÜDA PAR Milletvekili Dinç'ten siyonizm ile topyekûn mücadele etme çağrısı
Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez