Zamanın Zeynebi Duyarlı Hanımlar Sosyal Yardımlaşma Derneği (Zeynep-Der) Başkanı ve Araştırmacı-Yazar Sabiha Ateş Alpat’ın konuşmacı olarak davet edildiği programa HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Fadile Demir, medrese öğrencileri ve birçok bayan katıldı.
Şair Nabi Kültür Merkezinde gerçekleşen programda Hz. Fatıma’nın kimliği, örnek kişiliği, duruşu, anneliği, eş-evlat oluşu ve daha birçok alandaki örnekliği üzerinde duruldu.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Emel Yalçın’ın yaptığı açılış konuşmasıyla devam etti. Konuşmasında Peygamber Sevdalıları Platformunun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Yalçın, “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır” ayetini hatırlattı.
Bu minvalde yola devam edeceklerinin altını çizen Yalçın, “Bizler Peygamberimizin davasına, kendisine, ashabına, ve ehli beytine sevdalıyız. Bu sevdayı yüreklerimizde daim yaşatabilmek için bu tür programların elzem olduğu kanaatindeyiz.” dedi.
Daha sonra kürsüye çıkan Rumeysa Tabak, Hz. Fatıma’nın konu edildiği şiirini okudu. Okunan şiir duygusal anlar yaşatırken salondakiler tarafından beğeni topladı. Programa konuk olarak davet edilen Zeynep-Der Başkanı ve Araştırmacı-Yazar Sabiha Ateş Alpat’ın konuşmalarıyla devam etti.
Hz. Fatıma’yla haşr olmanın ve ona komşu olmanın bir bedeli olduğunu vurgulayan Alpat, çağın Fatıma’sı olma noktasına önümüze ne gelirse gelsin Fatıma’ca bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
Alpat, “Bizler Fatıma deyince gözlerimiz açılıyor. Yanına gitmek istiyoruz. Burada görmedik orada görmek istiyoruz. Onunla haşr olmak ona komşu olmak istiyoruz ama unutmayın ona komşu olmanın bir bedeli var. Ona komşu olmanın bu dünyada bir fedakârlığı var. Ona komşu olmak lafla olmaz. Biz aynı iradeyle çağın Fatıma’sı olma noktasına önümüze ne gelirse gelsin Yezid'i temsil eden, bizi Allah’tan koparan, Allahu Ekber manasına gölge düşüreceklere karşı Fatıma’ca bir duruş sergileyeceğiz ki ona komşu olabilelim.” dedi.
“Fatıma’yı Fatma yapan ilk özellik, Allah’a tevhit bilinciyle iman etmiş olmasıdır”
Hz. Fatıma’yı özel ve örnek kılan şeyin Allah’a iman etmesi olduğunun altını çizen Alpat, “Hz. Fatıma’yı bu kadar özel kılan nedir. Hz. Nuh’un oğlu denizde boğulurken Hz. Nuh baba şefkatiyle 'Ya Rabbi o benim oğlum' dediğinde Allah onu kınadı ve şöyle dedi. 'O senin oğlun değil, çünkü o şirkten yana, küfürden yana, beşer ideolojilerinden yana tavır sergiledi' demişti. Bu örneği şunun için zikrediyorum. Hz. Fatıma’nın Peygamberimizin bir kızı olarak önümüze örnek olarak getirilmiş olması önce iman etmiş olmasıdır. Eğer iman etmiş olmasaydı Hz. Nuh’un oğlu gibi farklı bir şekilde anıyor olacaktık. Ondan dolayı Fatıma’yı Fatma yapan ilk özellik, Allah’a tevhit bilinciyle iman etmiş olmasıdır.” ifadelerini kullandı.
“Hz. Fatıma’yı sabrı, dirilişi, fedakârlığı kuşanan bir model olarak görüyoruz.”
Hz. Fatıma, iman etmiş her genç kızın ideallerinden olması gerektiğini söyleyen Alpat, daha sonra şunları kaydetti: “Sevgili genç kızlar, biz hangi çağda yaşarsak yaşayalım. İman etmiş genç bir kızın ideallerinden biridir Fatıma, Allah, 'İman ettim demekle kurtuluşa ereceğinizi mi zannediyorsunuz' diyor. Eğer biz Hz. Fatıma ile haşr olmak istiyorsak onun örneğini hayatımıza taşımamız gerekiyor zorluklara rağmen, onların zamanında imtihan, Ebu Cehilin kamçılarıydı. İmtihanları Mekke’yi bırakacak kadar zorlu geçmişti. Ama biz hiç onların dert yakındığını, şikâyet ettiğini, taviz verdiğini, eğildiğini, kafalarına göre fetva okuduğunu görmüyoruz. Yine sabrı, yine dirilişi kuşanan, fedakârlığı kuşanan bir model olarak önümüzde görüyoruz.”
“Sokaklarda gezen Fatımaların fotoğrafı ashabın fotoğrafına benziyor mu?”
Modernizmin ve Feminizmin kurbanları olan genç kızların çağın imtihanları karşısında dimdik durması gerektiğinin altını çizen Alpat, “Asr-ı Saadetteki Hanım Sahabelerin hiçbir tanesinin İslam davası uğrunda bir tane tavizini okuyor musunuz? Ya bizler kılıktan kılığa gir girdik. Hâlbuki onların imtihanları kadar zorlu da değildi imtihanımız. Bizim imtihanımız bu özgürlük denilen esirliğin yaygınlaştırılmış olmasıydı. Bizim imtihanlarımız vitrinlerin serbest olmasıydı. Bizim imtihanımız sosyal medyada her gördüğümüz yere rahatça ulaşılmasıydı. Bizim imtihanımız ne idüğü belli olmayan modernizmdi, feminizm kurallarıydı. Bizim imtihanımız çağımızın hadis inkârcılarıydı. Biz tüm bunların karşısında dimdik durmayı başaracaktık. İmtihanımız buydu ama genel olarak baktığımızda fotoğrafımızı beğeniyor musunuz? Sokaklarda gezen Fatımaların fotoğrafı ashabın fotoğrafına benziyor mu?” şeklinde konuştu.
Program yapılan dua ile son buldu.
İLKHA