ŞANLIURFA- Şanlıurfa merkezde sinagog iken kiliseye çevrildiği daha sonra yıkıldıktan sonra da kalıntılarının yerine Büyük selçuklular döneminde Zengiler tarafından yaptırıldığı tahmin edilen 75 kolon üzerine bina edilen 1200 kişi kapasiteli Kızıl Kilise olarak bilinen Ulu Cami mimarisiyle tarihten izler taşıyor.
Urfa merkezindeki camilerin en eskilerindendir. Eski bir sinagog iken M.S. 435-436'da ölen Piskopos Rabula tarafından St. Stephon Kilisesi'ne dönüştürülmüştür. Kırmızı renkteki mermer sütunların çok olması nedeni ile "Kızıl Kilise" olarak da adlandırılan yapının yerine, 1170-1175 yıllarında Zengiler tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Kitabelere göre Ulu Camii; 1684, 1779, 1780 ve 1870 tarihlerinde onarım görmüştür.
Ulu Camiyle ilgili farklı rivayetler var
Urfa Ulu Camii plan olarak, Halep Hükümdarı Nureddin Mahmud Zengi tarafından tamir ettirilip bugünkü şeklini alan Halep Ulu Camii’ne benzemektedir. Bu nedenle Urfa Ulu Camii'nin de aynı dönemde yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İslam fetihlerinden sonra, sütunlarda kullanılan kırmızı mermerler ve kilise ile ilişkisinden dolayı “Mescid ül- Hamra (Kırmızı mescit)” olarak isimlendirildiği de bazı kaynaklarda geçmektedir.
Bazı kaynaklarda Kırmızı Kilise’nin camiye dönüştürüldüğü, kimi kaynaklarda ise kilisenin harabeleri üzerinde caminin yapıldığı söyleniyor. Bazı kaynaklarda Kırmızı Kilisenin camiye dönüştürüldüğü geçse de şu anki Ulu Camide kiliseye ait kıble yerinin olmaması kilisenin camiye dönüştürüldüğü iddiasının zayıf olduğunu göstermektedir.
Son cemaat yeri Anadolu'da ilk kez Şanlıurfa Ulu Cami'nde kullanılmış
Ulu Camii Anadolu'daki çok ayaklı camiler grubunda olup, payeler üzerinde kıble duvarına paralel üç sıra çapraz tonozlarla örtülü, yatık dikdörtgen planlıdır. On dört sivri kemerli avluya açılan ve payeler üzerine duran çapraz tonozlarla örtülü son cemaat yeri, Anadolu'da ilk kez Şanlıurfa Ulu Cami'nde kullanılmıştır.
Mihraba paralel üç sahından (bölümden) oluşmaktadır. Bunun dışında mihrab önünde bir de kubbe yer alır. Harim kısmında (ana ibadet alanı-iç kısım) dört giriş kapısı yer alır. Son cemaat yeri de dâhil olmak üzere yapıda, üst örtü olarak, tonoz kullanılmıştır.
Camii içerisindeki kuyu suyunun şifalı
Caminin harim kısmında bir kuyu yer alır. Halk arasındaki bir inanışa göre Hz. İsa’nın, Kral Abgar’a, Havarisi Thomas’la gönderdiği mendil bu kuyuya düşmüştür. Bu nedenle camiinin içindeki kuyunun suyu, şifalı olarak söyleniyor.
Kiliseye ait şehrin ilk ve tek saat kulesi
Camiinin avlusunda kiliseye ait olan çan kulesi bulunuyor. Sekizgen yapılı çan kulesi bugün minare olarak kullanılmaktadır. Minareye, Cumhuriyet döneminde bir saat eklenerek saat kulesine dönüştürülmüştür. Minare, aynı zamanda şehrin ilk ve tek saat kulesi görevini de görmektedir.
Avlusundaki mezarlıkta bir Halidi Tarikatı’nın kurucusunun oğlu yatıyor
Camii avlusunun kuzeybatı kesimi mezarlıktır. Bu mezarlıktaki türbede, 1823 yılında vefat eden, Halidi Tarikatı’nın kurucusu Mevlana Halid Ziyâeddin Hazretleri'nin küçük oğlu Şehabeddin Ahmet’in mezarı bulunmaktadır. Türbe, yakın zamanda ŞURKAV tarafından restore edilmiştir.
Dörtgen taşlardan yapılmış güneş saati görülmeye değer
Cami avlusunda 70 yada 80 yıllık bir geçmişi olduğu tahmin edilen çok farklı ve dikkat çeken bir güneş saati yer almaktadır. Dört köşeli taşlardan yapılan 1,5 metre yüksekliğinde taşların tam ortasında bir demir çubuk bulunuyor. Bu demir çubuğun gölgesi güneşin durumuna göre yer değiştirerek zamanı belirliyor. İnsanlar bu demir çubuğun gölgesine bakarak namaz vakitlerini öğrenilebiliyorlardı.
Eski cami imamı : "Ulu camii 5 yılda ancak bitirilmiş"
Cami hakkında bilgi veren caminin 30 yılık imamı Mehmet Bahattin Şuhedaroğlu, caminin miladi 1170 yılında Selçuklu hükümdarı tarafından harabeye dönmüş kızıl kilisenin yerine 5 yıl içerisinde yapıldığını söyledi.
75 kolon üzerine yapılan camide avlusuyla beraber 6 bin kişi namaz kılabilir
Cami avlusunda kilise harabelerine ait kalıntıların bulunduğunu ifade eden Şuhedaroğlu, “Burada kiliseye ait kolonlar ve ve süslü taşlar bulunmaktadır. Şimdi caminin minaresi olarak kullanılan kulenin 2 bin yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Cami avlusunda bulunan güneş saati de 70 ila 80 yıl arası bir geçmişe sahiptir. Camimizin uzunluğu 166 metredir. Genişliği 16.50 metredir 1200 kişilik bir kapasitesi var 75 adet kolon üzerine yapılmıştır. Avlusuyla beraber 6 bin kişi namaz kılabilir” dedi. (Sedat Kuşulay / İLKHA)