Suriye sınırındaki Ceylanpınar ilçesinde, sabah saatlerinde evlerinde vurulmuş olarak bulunan polis memurları Okan Acar ve Feyyaz Yumuşak cinayetinin ardından PKK, Ceylanpınar’da öldürülen polisleri 'Suruç'taki intihar saldırısına misilleme olarak' öldürdüğünü açıkladı. 4 kişi oldukları belirlenen saldırganların yakalanması için çalışmalar başlatan polis, söz konusu şahısların Suriye'ye geçme ihtimali üzerinde duruyor.
Yaşanan olayda; hem bina hem de daire kapısının zorlanmaması, en üst katta bulunan evin balkonundan girmiş olsalar bile binanın üstüne nereden ve nasıl çıktıkları, kapalı olan söz konusu bina kapısının nasıl açıldığı, polislerin kaldığı binada neden güvenlik kamerası bulunmadığı gibi birçok soru hala cevap bekliyor.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülürken, söz konusu evin kapısında herhangi bir zorlama olmamasının ardından saldırıyı gerçekleştirenlerin içeri nasıl girdiği üzerinde duruldu. Yapılan değerlendirmede havanın sıcak olması nedeniyle 3 katlı evin en üst katında oturan polis memurlarının, balkon kapısını açık bıraktıkları saldırganların buradan girdikleri ihtimali üzerinde duruldu. Ama bu şahısların söz konusu binaya nereden ve nasıl girdiği de hala netlik kazanmış değil. Bu arada kimsenin silah sesi duymaması ise saldırıyı gerçekleştirenlerin silahlarına susturucu taktığını ortaya koydu.
Vali Küçük ve Emniyet Müdüründen ‘Parelel yapı’ iddiası
Son günlerde özellikle Şanlıurfa’da meydana gelen olaylarda bir zafiyetin olduğu öne sürülmüş, Şanlıurfa Valisi bu olayların ardından tepki çekmişti. Yaşanan olaylardaki zafiyetin sebebinin ne olduğu daha netlik kazanmamışken Vali Küçük, ‘Parelel Yapı’nın kendisini hedef aldığını bunun için de zafiyete sebep olacak girişimlerde bulunduğunu söyledi.
“15 Nisan 2014 tarihinde Plaka Tanıma Sistemi’nin fişi çekilmiş”
Vali Küçük, Urfa Emniyeti Muhaberat Şube Müdürünün yetkisi olmadığı halde Plaka Tanıma Sistemi’nin fişinin çekilmesi konusunda soruşturma yapılması için yazılı talimat verdiğini, konuda başlatılan soruşturmanın devam ettiğini söyledi.
Vali Küçük, “Neden paralel yapının hedefine oturduğum meselesine gelince... Kobane’de çatışmalar çıktı. Yığınla mülteciler geliyor ancak bize gelmesi gereken bilgi akışında bir tuhaflık olduğunu farkettik. Emniyetimiz aldığı istihbaratlarla sınırdan içeriye girdiği anlaşılan silah ve mühimmat ele geçiriyor. MOBESE kayıtlarında hiçbir şey yok, herşey güllük gülistanlık. Emniyetimiz yaptığı operasyonlarda ‘araması olan araçları’ yakalamasına rağmen MOBESE’ye girmemiş. Bu mümkün değil. Bunun üzerine düşünce gördük ki 15 Nisan 2014 tarihinde MOBESE sisteminden Plaka Tanıma Sistemi’nin fişi çekilmiş. Korkunç bir durum. Altı ay boyunca Plaka Tanıma Sistemi’nin devre dışı kaldığını gördük.
Törende konuşan Emniyet Müdürünün ‘Parelel’ vurgusu dikkat çekici
Hayatını kaybeden polisler için düzenlenen törende konuşan Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı da, yaptığı konuşmasında ‘Parelel Yapı’ vurgusu yaptı. Pınarbaşı, devlete ve emniyete sızmış bu yapının, istihbarat zafiyeti oluşturmaya çalıştıklarını bunun için de ilin plaka tanıma sisteminin devre dışı bırakıldığını söyledi.
Bunlar yaşanırken Suruç saldırısı ve hemen akabinde dindar insanların hedef gösterilmesiyle yaşanan olaylarda söz konusu polislerin bir girişimi olup olmadığı ise henüz bilinmiyor. Ceylanpınar’da meydana gelen ve nasıl işlendiğine dair birçok soruyu da içerisinde barındıran cinayette de söz konusu polislerin etkisinin olup olmadığı merak ediliyor. (Osman Gülebak - İLKHA)