MERSİN - Mersin Barosu Başkanı Hulki Özel, suça itilmiş bir çocuğa müdafii olarak atanan avukat Onur Kale'nin görevli Savcı tarafından odadan kovulduğunu ve aşağılandığını ileri sürerek, söz konusu eylemin idari ve disiplin yönünden soruşturulması için gerekli girişimleri başlattıklarını söyledi.
Mersin Barosu Başkanı Hulki Özel, düzenlediği basın toplantısında, avukat Onur Kale ile Mersin adliyesinde görevli bir Savcı arasında yaşanan tartışmanın ayrıntılarını anlattı.
Özel'in anlatımına göre olay şöyle gerçekleşti, "Avukat Onur Kale, 13 Ekim Cumartesi günü, suça itilmiş bir çocukla ilgili soruşturma kapsamında şüpheli müdafii olarak atandı. Soruşturmayı yürüten Savcı'nın odasına giren Kale, savcı tarafından 'Şu an başka bir ifade alıyorum' denilerek dışarı çıkarıldı. Görevli Savcı, avukat Kale'yi tekrar odasına çağırdı ve Kale'de odaya girerek bir sandalyeye oturdu. Savcı, avukatın odada izinsiz oturduğunu ileri sürdü ve kaldırmak istedi. Avukat Kale ise, bir avukat olarak ifadenin alınması sırasında ayakta durmasının hukuki gerekçesi olamayacağını anlattı. Bunun üzerine savcı, ifadeyi almadı ve odasını terk etti. Avukat Kale'de adliye koridoruna çıkarak ifadenin alınmasını bekledi. Yaklaşık 20 dakika sonra savcılık kalemine çağrılan avukat Kale, kalem odasında bir sandalyeye oturduğunda yine savcının tepkisiyle karşılaştı. Adliye personelinin ve şüpheli çocuğun gözü önünde gerçekleşen tartışmada Savcı 'Sen avukatsın, işinle ilgili buradasın. Ben ise devletin savcısıyım. Ayağa kalkman gerekir' dedi. Avukat Kale ise ayakta tutulmak istenmesinin hukuki ve insani gerekçesi olmadığını belirterek ayağa kalkmakta direndi. Olayın ardından avukat Onur Kale, görevli savcının kendisini aşağıladığını, baskıcı tavır takındığını belirterek konuyu baro yönetimine iletti."
Yaşananları değerlendiren Mersin Barosu Başkanı Hulki Özel, avukatların görevlerini ifa ederken sanıkların, şüphelilerin, dava taraflarının fiili saldırısına uğrayabildiğini, ancak en yaygın olan sorunun mesleki aşağılanma olduğunu söyledi.
Özel, "Yaşanan olay basit bir özensizlik, hoş görülebilir bir görgüsüzlük değildir. Acı ve yaralayıcı olan olumsuzluğun yargı erki bileşeni savcı tarafından bir diğer yargı erki bileşeni olan avukata karşı görevini ifa ederken yapılabilmesi ve devamında olumsuzluğun ısrarla sürdürülmesidir" dedi. (Osman Öksüz-İLKHA)