Kavuşturana, eriştirene hamd olsun, rahmet ve mağfiret ayı şehr-i Kur’an’ın son on günü için bir yapılacaklar listesi yapılsa neler yazardınız?
Bunun için tabi öncesinde birkaç liste daha yapmak gerekecek. Tevbe ve istiğfar edilecek noksanlarımızın, ihmallerimizin, kusurlarımızın, günahlarımızın, huzurdan kaçışlarımızın listesi ve samimiyetsiz hallerimizin fiillerimizin listesi. Sonra üzerinde şöyle ya da böyle iz bıraktığımız aynalarımızdan yani kardeşlerimizden kırdıklarımızın, sormadıklarımızın listesi. Ve yakından uzağa gözlerimizi, kulaklarımızı, gönlümüzü kendilerine sıkıca kapattığımız bizden umudu, hayali ve bir şekilde beklentisi olanların listesi.
Bu mübarek vakitlerde alınan sevapların çokluğuyla incelen kalpler, listedeki yapılacakları kolaylaştıracaktır.
Beklenti derken de herhalde duayı, infakı ve alâkayı zikretmek lazım. Yakarışların tonu son on günün kadrine uygun bir kıvamda artacağına göre, evvela salavatlarla başlayıp ardından da Rabbimizi isim ve sıfatlarıyla bol bol yüceltip küçük büyük, hiçbir kırıntı bırakmadan her cürmümüzü itiraf ederek devam etmek.
Mademki başkasına değil, yalnız Rabbimize açılacak bireysel kaymalarımızın haddi hesabı yoktur. O halde hiç ağır bulmadan nefs-i emmaremizin peşinde heva ve heves ile dalıp sürüklendiğimiz, eğrilip yamulduğumuz, kararıp katılaştığımız, kuruyup çoraklaştığımız ahvalimizi bütün ayrıntısıyla arz etmek.
Sonrasında ise en acillerden, en önemlilerden ve en fazla gerekli olanlardan başlayarak isteklerimizin listesi geliyor.
Ne gibi? Meselâ iman/yakîn, ihlas/samimiyet, şehadet, rıza, hüsn-ü niyet, cennet, cemalullah, Kur’an’ın ve Resulullah (sav)’in hey’eti/heyecanı/sevdası/ lezzeti/tilaveti/fehmi/ ameli/şefaati, Havz-ı Kevserinde Efendimiz(sav) ile buluşma, ulemanın, sulehanın ve evliyanın himmeti, gölgesi, hürmeti, amel defterinin sağdan verilmesi, mizanda sevabın ağırlığı, hesapta kolaylık, sıratta sürat, arşın gölgesi, hayır, hasenat, takva, verâ, hidayet, ihsan, azim, tevekkül, kanaat, istiğna, ittifak, denge, güzel ahlak, nimete şükür, şevk, heyecan, hareket, şuur, bilinç, idrak, şahsiyet, istikamet, hüsn-ü akıbet, doğruluk, fayda ve iyilikte isabet, huşu, samimiyet, marifet, muhabbet, kurbiyyet, izzet, şeref, nur, ilim, salih dostlar gibi. Sonra zalimlerin kahrını, hüsranını istemek.
Tabi dünyadan da nasibimizi unutmadan sıhhat, afiyet, güç kuvvet ve huzurdan, ağız tadından başlayarak evladın, ezvacın, emvalin, eşyanın, hayırlısından göz aydınlığı olanından/olmasından başlayarak ne ise ihtiyacımız onun hayırlısı ve bereketlisi için ısrarla yalvarmak.
Ve önce isim isim hatırladıklarımızdan başlayarak hastalar için şifa, dertliler için deva, borçlular için eda, tutuklular için azatlık, mahkumlar, muhacirler, mazlumlar için bir çıkış yolu istemek. Şahs-ı manevimiz için heybet ve hıfz-ı ilahi istemek. Ve ümmetin dağınıklığı, zayıflığı ve yanlış telakkilerine karşı fetih, nusret, ittihad istemek.
Sonra fiili dua listesi var. Onu da her halde cömertliğimiz yazacaktır. Sevdiğimiz şeylerden infak, hediye ve tasadduk edeceklerimiz, yedireceklerimiz, sevindireceklerimiz, hayrına vasıta, sıkıntıdan kurtuluşuna vesile olacaklarımız, yol gösterip irşad edeceklerimiz, teselli, teşvik, tebrik, taziye ve ziyaret ile yanında olacaklarımız, elinde tutacaklarımız, kısaca duasını alacaklarımız..
Liste uzun, vakit kısa. Rabbim feyzinden, lütuf ve kereminden kolaylıklar ve muvaffakiyetler ve bol bol ecirler/ mükafatlar nasip eylesin. Bayrama da kavuştursun.