Sebze ve meyve fiyatları yüzde 30 düştü

Geçen sene Türkiye gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden, çiftçiyi başta olmak üzere esnafı ve halkı zor durumda bırakan sebze ve meyve fiyatlarındaki artışlar, bu yıl yerini düşüşe bıraktı.

Geçen yılın en çok konuşulan konularından biri olan sebze meyve fiyatları düştü.

Üreticiden bir liraya çıkan domatesin büyükşehirlere gelinceye kadar 6 liraya kadar yükselmesi ve diğer ürünlerin fiyatının ciddi oranda artması tepkilere neden olmuştu.

Vatandaşların tepkisi üzerine belediyeler tarafından İstanbul, Ankara ve Gaziantep başta olmak üzere Türkiye'nin büyükşehirlerinde tanzim satışlarının başlaması ile birlikte birçok hal esnafı da fiyatlarında indirime gitmek zorunda kaldı. Ancak yapılan bu indirimler kalıcı olmadı.

Üretimdeki artış fiyatlara düşüş olarak yansıdı

Vatandaşlar, zorunlu ihtiyaçlar dışında alışveriş miktarını en aza indirirken bu durumdan da en zararlı çıkanlar ise üretici ve esnaf oldu. Ancak bu yıl üretimin kısmen de olsa artmasıyla üretimdeki bu artış fiyatları düşürdü.

Geçen yıl sebze meyvede yaşanan yüksek fiyat artışları, bu yıl yerini yüzde 30'a varan indirime bıraktı. Geçen yıl ürün eksikliği ve fırsatçıların ürünlerini stoklayıp yüksek fiyata sattığı bazı ürünler, bu yıl kış sezonuyla birlikte ucuzladı.

Geçen yıla göre sebze-meyve fiyatlarında yüzde 30'luk bir düşüş var

Sebze ve meyve fiyatlarındaki son durum ile ilgili İLKHA'ya konuşan Gaziantep Sebze ve Meyve Hali esnafı, geçen yıla göre sebze ve meyve fiyatlarının yüzde 30-40 civarında düştüğünü söyledi.

Özellikle meyve fiyatlarının geçen yıla göre çok düştüğünü belirten hal esnafı, "Sebze ve meyve fiyatları düşmesine rağmen vatandaşın alım gücü olmadığından dolayı alış-veriş yapamıyor ve bu durumunda çiftçi ile esnaf olumsuz etkileniyor." dediler.

"Fiyatların yükselmesi ve düşmesi arz-talebe bağlı"

Meyve ve sebze fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 30-40 civarında düştüğünü belirten hal esnafından Mehmet Levent Öztürk, fiyatların yükselmesinin ve düşmesinin arz talebe bağlı olduğunu söyledi.

Öztürk, "Meyve ve sebze fiyatlarını biz belirlemiyoruz. Ürün aldığımız yerler belirliyor ve bu arz-talep olayıdır. Yerinde ihracat, ithalat varsa haliyle fiyatlar yükselecek. Kimse gübre, tohum, nakliye ve mazot fiyatlarından bahsetmiyor. Bugün bir işçi 50-60 kilo domates toplar ve o işçinin yevmiyesi 85 TL'dir. İşçi bayan ise 85, erkek ise 100 TL yevmiye alıyor. Bunları dile getiren kimse yok. Meyve-sebze işi arz-talebe göre belirleniyor. Ürün çok olursa ucuz olur, az olursa da pahalı olur. Bu, isteğe bağlıdır. Bunu belirleyen bir piyasa yoktur. Şu anda tezgahımdaki ürünleri aldığım fiyata satıyorum. Ama neticede zarar ediyorum. Esnaf zarar ediyor. Her ay esnaftan 4-5 tanesi iş değiştiriyor. Kimse durumundan memnun değil." dedi.

"Pazar ve marketlerde denetim mekanizması olmalı"

Çiftçiden ve hal esnafından alınan ürünün marketlerde pahalıya satıldığını savunan Öztürk, "Denetim mekanizması pazar ve marketler olmalıdır. Pazar ve marketler denetlenmelidir ve ellerinde faturaları var, alıp baksınlar. Bir ürünün yüzde 33 kâr hakkı vardır. Ama biz ürünü 2 TL'ye satıyoruz ve bu ürün markette 9 TL oluyor. Bu neden böyle oluyor? Bunun ne masrafı vardır? Fiyatlar geçen seneye oranla çok düşük. Geçen sene fiyatlar yüksek olduğundan dolayı tanzim satış noktaları oluşturuldu. Tanzim konusunda söz konusu olan zararlar ortadadır." ifadelerini kullandı.

"Maliyetlerin yüksek olması fiyatlara da yansıyor"

Meyve ve sebze fiyatlarının yükselmesinin ve düşmesinin kendileri ile ilgili bir durum olmadığını ifade eden Mehmet Kutlar da şunları söyledi:

Geçen sene, yağışlar çok olduğundan dolayı patates ve soğanda çürüme oldu. Çürüme olduğundan dolayı ürünümüz azaldı ve haliyle fiyatlarda yükselme oldu. Bu yıl fiyatlarımız geçen yıla oranla yüzde 30 daha düşük. Geçen sene 2 TL'ye sattığımız portakal bir TL 30 kuruş. Geçen sene bir TL 50 kuruşa sattığımız havuç bu yıl bir TL 20 kuruş. Yani geçen yıla oranla ürünlerde yüzde 30'luk bir düşüş var. Geçen yıl patates ve soğan fiyatları çok yüksek olduğundan dolayı tanzim satış noktaları kuruldu. Bu çözüm oldu mu? Hayır çözüm olmadı. Vatandaş yine meyve ve sebzeyi ucuz tüketemedi. Bu da hükümetimizin yanlış uygulamasından kaynaklandı. Çiftçiye destek verilmemesi, mazot fiyatının ve enerji fiyatının çok yüksek olması maliyetleri yükseltiyor.

"Mazotun, gübrenin maliyeti yüksek ve masraflar çoğaldı"

Meyve ve sebze fiyatlarının her geçen gün düştüğünü dile getiren Ramazan Aydınalp ise, "Şu an ekili alan çok olduğundan dolayı fiyatlar çok düştü. Hatta fiyatlar maliyetin altına bile düştü. Şu anda esnaf zarar ediyor. Geçen sene tanzim noktası açanlar, eğer bu sene de olsaydı çok iyi olurdu. Çiftçiyi zaten bitirdiler. Bu sene üretim yapanlar iflas etti. Esnafın durumu hiç iyi değil. Bu sene devletin çok baskısı var. Mazotun, gübrenin maliyeti yüksek ve masraflar çoğaldı. Üretici de komisyoncu da zarar ediyor.  Ama yine göze batan esnaf oluyor. Kimse ürünün maliyetini, vergisini hesaplamıyor. İlaç yüzde 50 ve mazot yüzde 30 yükseldi. Çiftçi üreterek, geçen yılki açığını kapatmaya çalışıyor. Ama daha çok zarar etti. Geçen sene domatesin kilosu 5-6 liraydı. Aynı ürün bu sene 2,50 liraya kadar düştü. Yani arada kâr yok. Sadece döner sermaye var. Esnaf olarak açığımızı ve geçen seneden kalmış olan borçlarımızı kapatmaya çalışıyoruz. Satışlarımız da düşük. Evine 2 kilo ürün alan bunu yarım kiloya düşürdü. Çünkü vatandaşın bütçesi yok." diye konuştu.

"Fiyatlar çok düşük ancak alım gücü yok"

Vatandaşların eskiden meyve ve sebzeyi kilolarla aldığını ancak şu an gram gram aldığını dile getiren Mustafa Durgut ise, "Geçen seneye göre fiyatlar bu sene çok düşük. Ama vatandaşımızın alım gücü olmadığından dolayı satışlarımız olmuyor. Şu anda satışlarımız bayağı bir durgun. Gelen ürünlerimizi bekletiyoruz. Geçen yıla göre satışlarımız yüzde 50 oranında düştü. Vatandaşın alım gücü yok ve alım gücü olmazsa vatandaş ne yapsın?" dedi.

"Ürünlerdeki artışlar hal'den sonraki aşamada oluyor"

Birçok ürünün fiyatında halden sonraki aşamada artış yaşandığını savunan ve geçen yıla göre meyve sebze fiyatlarının düştüğünü belirten Cahit Azra da şöyle konuştu:

"Geçen seneye göre bu sene sebze meyve fiyatları daha ucuz. Ama satışlarımız ise düşük. Ürünlerimiz hep duruyor. Vatandaşın alım gücü yok. Bir ekonomik kriz var. Daha önceleri 10 kasa ürün alan şimdi bir-iki kasa ürün alıyor. Demek ki tüketim yoktur. Tüketim olsa ürün alınır. Soğan fiyatını koruyor ama bu yıl patates fiyatları düştü. Portakalın fiyatı geçen yıl yaklaşık 2 liraydı, bu sene ise 1,50 TL'ye düştü. Elma, mandalina ve diğer ürünlerin fiyatları da düştü."

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gaziantep Haberleri

Baba ve 2 oğlu depremden 76 saat sonra kurtarıldı
Gaziantep'te art arda deprem
Gaziantep'te 6.4 büyüklüğünde deprem
FETÖ, PKK ve DAİŞ operasyonunda bir zanlı tutuklandı
Gaziantep'te tramvayın çarptığı yaşlı adam hayatını kaybetti