Seçim sürecinde ne söyledik?
Partili olduğumuzu ancak partici olmadığımızı söyledik. Partiyi daha doğrusu siyaseti dinimize alet ettiğimizi söyledik. Bu sahada yaptığımız faaliyetlerin ibadetimizin bir gereği ve parçası olduğunu söyledik. Amacımızın iktidarı ve ya belediye başkanlıklarını değil, Allah’ın rızasını elde etmek olduğunu söyledik. İhlasla rabbimizin rızasını gözeterek çalıştığımız sürece kazanmamızın garanti olduğunu söyledik. Asıl kazancın da O’nun rızası kazanarak cenneti kazanmak olduğunu söyledik. Siyasetin asıl gayesinin insanın dareyn saadetini temin etmek olduğunu söyledik. Ancak bu alanın adeta bakir bırakıldığını herkesin maddi refah maddi kalkınma peşinde koştuğunu söyledik. Bizim dünyevi gayelerden çok uhrevi gayeleri öncelediğimizi söyledik. Bütün bu söylemlerimizle siyasi hayata yeni bir seçenek sunduk. İnsanlara uhrevi hayatın “asıl”, dünyevi hayatın ona nispetle “füru” olduğunu söyledik. Hâsılı kelam onlar, mitingler, toplantılar, her nevi basın yayın aracıyla propaganda yaparken bizler de bu vasıtalarla TEBLİĞ yaptık. Ailelerimizle topyekûn “emri bil maruf nehy’i anilmünker” için seferber olduk.
Siyasi sahayı helal-haram kavramlarıyla tanıştıracağımızı söyledik. Helal- haram kavramı siyasete hâkim kılınırsa “müşahid”e gerek olmayacağını söyledik. Siyasetin yalansız, dolansız, aldatma ve Bizans oyunları olmadan da yapılabileceğini söyledik. Ancak bütün bu söylemlerimizin sonucunda dünyevi ya da bilinen şekliyle sandığa dayalı zaferlerin bizden uzak olduğunun bilincindeydik. Tıpkı bizden öncekilerin ki gibi bizim de yolumuzun uzun ve çok engebeli olduğunun farkındaydık. Bize sanki biz bilmiyormuşuz gibi hep bu yolun uzun ve engebeli olduğunu hatırlattılar. Bizler ise “meşru olmayan yolların bizi maksada değil zıddına götüreceğini“ bildiğimizden meşru olmayan kısa ve engelsiz yollardan uzak durmaya çalıştık.
Nasıl karşılandık?
Çalışmalarımızı süresince belirttiğimiz maksada ulaşmanın ancak bizim izlediğimiz siyasetle olabileceği söylemleri ile karşılandık. Başka bir ifade ile amacımıza uygun bir yol izlediğimiz kabul gördü. Böyle bir siyasetin de gerekli olduğu bize söylendi. Diğerlerinin yolunun sadece dünyevi olduğu ve ahiret yurdundan uzaklaştırdığı söylemlerimiz teyid edildi. Fakat zamanla bizlerin de yolun zorlukları karşısında yoldan çıkacağımız ön yargılarıyla karşılandık. Buna rağmen en doğru yolun bizim izlediğimiz yol olduğu kabul gördü. Ulaşabildiğimiz hemen hemen herkes kalben ve kavlen bizden desteklerini esirgemedi. Ancak maalesef fiilen bizimle birlikte olamayacaklarını kısmen açıkça kısmen de ima yoluyla ifade ettiler. Bize siyasi parti kurmadan da bu hayırlı faaliyetleri yapabileceğimizi söyleyenler, asıl kulvarımızı terk edip onların kulvarına girdiğimizi sanıyorlardı. Onlara bunun yanlış bir algı olduğunu parti faaliyetlerinin asıl faaliyetlerimizin küçük bir parçası olduğunu diğer faaliyetlerimizin aksatılmadan devam ettiğini ifade ettik.
Neyle karşılaştık?
Öncelikle yeni girdiğimiz bu alanın tahminlerimizden çok daha fazla kirli olduğu gerçeğiyle karşılaştık. Belki önceden de öyleydi, ancak ilgilenmediğimiz için farkında değildik. Çok sayıda ilkesiz omurgasız insanlarla karşılaştık. Aday adayı iken yere göğe sığdıramadıkları liderlerini ve partilerini aday olamayınca en acımasız şekilde itham edenler, suçlayanlar gördük. Bir gün önce evliya dediklerine bir gün sonra eşkıya diyenlerle karşılaştık. Küskünler taifesi olarak bilinen ancak tarifi oldukça zor hastalıklı tiplerle karşılaştık. Oldukça kirli ittifaklarla karşılaştık. Asla yan yana gelemeyeceğini sandığımız kişileri kolkola, omuz omuza gördük ve şaşırdık.
Sonuçlar beni şaşırtmadı. Yakın çevreme ifade ettiğim sonuçlarla karşılaştım. Bizim taifeden yukarıda açıkladığımız söylemleri unuturcasına kendini seçim atmosferine kaptıranlara şaşırdım. Niteliğin değerinin farkında olmayan niceliği önemseyenlere şaşırdım. Elhamdülillah bunlar az bir miktar toy gençlerden oluşuyordu.
İlk tecrübemiz olmasına rağmen oldukça başarılıydık. Yaptığımız saha taramasıyla yeni tanışmalar ve toplantılarla tebliğ sahasını genişlettik. Daha çok insana ulaşmak, tebliği çoğaltmak, daha çok insanın hidayetine vesile olmak zaferimize tavan yaptıracaktır inşallah. Asıl çalışmalar bundan sonra olacaktır. Seçim süreci yeni çalışmalara zemin oluşturmuştur.
Seçim kazandık, şimdi kazancımız katlama zamanıdır. Vesselam