Birinci dünya savaşından kalma herkesin bildiği meşhur iki blok vardır. İçinde Osmanlının bulunduğu bloğa “İttifak” İngilizlerin başını çektiği bloğa da “itilaf” adı verilmiştir. Seçim arefesinde partiler arasında gündeme gelen ittifak söylentilerine binaen bu konuya açıklık getirmek istedik.
İtilaf koalisyon demektir. İttifak ise bir konuda anlaşarak birlikte hareket etmektir. İtilafın aslı ülfet ittifakın aslı muvafakattir.
İtilaf ülfetten gelir. Ülfet sevgi ve uyumdur. Kalpler arasındaki uyumdur. Duygusal olarak bir amaç ve hedef uğruna hareket etmeye dair bir anlaşma yapmaktır.
İtilaf, ülfetten geldiği için fikirsel değil duygusal birliği ifade eder. Farklı bakış açıları da olsa itilaf da duygusal bir bütünlük vardır.
İttifak ise muvafakatten gelir. Genel bir düşünce uyumunu, aynı bakış açısını ifade eder. Burada itilafın temel unsuru olan ülfet yani duygusal birlik ikinci plandadır. Fakat belli bir görüş ve fikir uyumunun olması bir noktada ittifaka imkân veriyor.
Muvafakat başarıya yönelik önemli bir adımdır. Bu nedenle başarıya muvaffakiyet deniliyor.
Ülfet ile muvafakatin itilaf ile ittifakın zıddı nefrettir. Dağınıklıktır. Nitekim bugün Türkiye'de yapılmak istenen budur. İttifak zemininin, itilaf atmosferinin bozulması hedefleniyor.
Aradaki ülfet kaybolduğunda doğal olarak itilaf kurma ihtimali ortadan kayboluyor. Toplumsal zemin çatlatıldığında doğal olarak ittifak yapma şartları ortadan kalkıyor. Oysa ittifakın zemini yerde itilafınki ise çatıdadır. Zemin ittifak ile bir bütünlük oluştururken atmosferdeki bulutlar itilaf ile bir araya gelip bir kütle ve kitle oluşturuyor. İtilaf etmeyen buluttan yağmur inmez. Rahmet inmez. “Görmez misin ki Allah bulutları dilediği yere sürüklüyor; sonra onları bir araya telif ediyor.” (Nur:43) ayeti bunu buyuruyor.
Türkiye'de halk içinde genel ve doğal bir ittifak var. Çünkü bütün unsurlarıyla millet iç içe yaşıyor. Her yerden farklı farklı insanlar bir arada yaşayabiliyor. Bu da doğal ve sağlam bir ittifakın olduğunun delilidir. Aynı şekilde bütün sorunlara ve sıkıntılara rağmen itilaf ve ülfet durumu henüz bozulmadı. Hala ülkede bulutlar bir araya gelip bütünleşiyor ve yağmur bırakabiliyor. Bu nedenle emperyalistler hem bu ittifakı hem de bu itilafı bozmaya çalışıyor. Arada duygusal sorunlar oluşturularak itilafın bozulması amaçlanıyor. Öyle ki ajan olsa bile bir İngiliz bir Alman bölgede rahatça güven içinde dolaşabilirken yerli Müslüman ahali kendine böyle bir ülfet iklimi bulamıyor.
Sadece seçim bahanesiyle değil artık her şart ve zeminde ülkenin yerli güçleri arasında bir ittifakın ve de itilafın sağlanması gerekiyor. Bu memleketin atmosferinde yağmur bırakacak kütle bulutların her zaman olması gerekir. Hendek ve hudutla ayrıştırılmamış bir ekine ve üretime elverişli bir zeminin her daim olması şarttır. Memleketimde bir İngiliz'in bir Alman'ın kendini daha rahat ve daha güvende hissetmesi kanıma dokunuyor. Elbette casusluk faaliyeti dışında gelen her insanın özgürce ve güven içinde dolaşması gerekir. Bu ele aldığımız meselenin dışındadır.
Siyasi ve sosyal olarak Bölgedeki yerel güçlerin bir itilaf ve ittifak içinde olması herkesin beklediği bir şeydir. Bu seçimde olur veya olmaz bilemeyiz. Ama bu itilafın ve ittifakın doğal olarak bu toprakların asli unsurları arasında mutlaka olması gerekir. Bu, asla HDP ye karşı bir ittifak olarak algılanmamalıdır. HDP değildir hedef. Asıl hedef emperyalist güçlerin dizayn faaliyetidir. Aradaki itilafı ve ittifakı bozma girişimidir. Bu konuda herkese iş düşüyor.
İtilaf olmazsa ittifak, ittifak olmazsa itilaf ama mutlaka en azından birinin hayata geçirilmesi gerekir. Memleket için, bütün İslam âlemi için hayati bir önem taşıyor.