Seçime birkaç gün kala herkes bu sorunun cevabını aslında merak ediyor değil mi? Yani gerek ülke bazında gerekse küresel anlamda bizdeki bu seçimlerin sonucu neleri değiştirecek? Her seçimde olduğu gibi toplum olarak çok ciddi beklentilerimiz var. Bu yazıda kısaca biraz toplumsal beklentilerimizi sıralamak istedik.
İlk olarak seçimden sonra belirsizliğin bitmesini bekliyoruz. Yani güçlü bir meclis, birbiri ile uyumlu, halkına ihanet etmeyecek vekillerin oluşturduğu bir meclis istiyor halk. Tekrardan bir erken seçime veya uyumsuzluğa, kavgaya, cidale, adavete meydan vermeyen, halkı birbirine düşmanlaştırmayan bir meclis istiyor milletimiz.
Özellikle ülkemizdeki yoksulluk, adaletsizlik başta olmak üzere bu ülkeyi ayakta tutan kurumların tekrardan ıslah edilmesini bekleyen bir halkımız var. Özellikle adalet sisteminde oluşan yaraların, zulümlerin, haksızlıkların düzeltilmesini ve haksızlığa uğramış mazlumların yaralarının sarılmasını bekleyen çok büyük bir halk kitlesi var. Halen 28 Şubat süreci mağduriyetlerinin dahi giderilmediği bir ülkede yaşamak insanımızda çok büyük bir güvensizlik oluşturuyor. İnsanın ihtiyaçlarını sıralayan bilim adamlarının ilk sıralara emniyet, güvenlik kavramlarını koyduklarını herkes bilir. İşte seçimden sonra ilk değişmesi gereken şu güvensizlik, emniyetsizlik ortamının bir an önce düzeltilmesidir. Tabi bu güvensizlik, emniyetsizlik ortamı sadece bize has bir şey değil. Hemen hemen tüm İslam ülkelerinin ortak sorunudur. Yıllarca İslam toplumlarına güven ve emniyeti tattırmış bir milletin bir an önce başta kendi emniyet ve huzurunu sonra da tüm İslam aleminin emniyet huzurunu sağlamalıdır. Öyle ise seçimden sonra iş başına gelenler bunun hesabını yapmalıdırlar.
Ülke insanının huzurunu bozan FETÖ, PKK, Ergenekon gibi yapılarla mücadele ederken kurt ile kuzuyu ayırt edecek bir göz, hikmet ve feraset bekliyor milletimiz. Bu ülkeyi şeytani güçlerin hevasına göre yönetmek isteyen tüm güçlerin etkisiz hale getirildiği insanımızın rahat bir nefes aldığı bir ortam istiyor herkes.
Gençlerimiz, eğitim ve öğretimin karşılık bulduğu bir eğitim sistemi istiyor. 16 sene okuduğu halde eli boş yüzü kara bir gençliğin sokaklarda olmasına kimse tahammül edemiyor. Yok, KPSS yok ALES gibi bitmek bilmeyen ve toplumsal hayata da hiçbir faydası olmayan sınavların yerine gençler daha somut ve netice alınacak bir eğitim modeli istiyor. Seçimden sonra ilk ele alınması gereken bu eğitim sistemidir. Yani okuduktan sonra bir işe yarayacak bir eğitim istiyor evladımız. Çok mu Allah aşkına? Gençler okuduğu halde iş bulamamaktan, okuduğu okulun yaşanan hayata hiçbir katkısının olmamasından dolayı bunalıma giriyor veya uyuşturucuya ya da psikolojik haplara mahkum oluyor. Psikolojik hap kullanan genç sayısından haberi olan var mı? Niye peki? Bu gençlik niçin hapların, uyuşturucunun esiri olmuş? İşte seçimden sonra bu derde bir çare isteyen dertli bir gençlik var.
Bir de bize umut bağlamış bir ümmet var. Başta komşu ülkeler olmak üzere tüm İslam Ümmetinin dert ve sıkıntıları ile ilgilenen bir meclis ve tabi ki de bir Cumhurbaşkanı isteniyor. Söylemde kalmayan, somut adımlar atan, ciddi, sözünün eri adamlar bekliyor ümmet. Başta Suriye, Irak, Afganistan olmak üzere tüm mazlum Müslümanlar dert ve sorunlarını çözecek bir liderlik bekliyor bu ülkeden. Öyle ise değil kendi halkını tüm ümmetin evlatlarını dışlamayacak, kucaklayacak Allah'tan korkan Salih liderlere sahip bir ülke olmamızı bekliyor ümmet-i Muhammed.
Rabbim seçimden sonraki dönemi halkımıza ve tüm insanlığa hayırlı olmaya vesile eylesin. Öyle ise bu beklentilerimizi karşılama vaadi verenlere haydi oy vermeye diyor, hepinizi Allah'a emanet ediyoruz.