DİYARBAKIR – PKK/HDP yandaşlarının Kobani bahanesiyle ortalığı savaş alanına çevirdiği 6-8 Ekim tarihlerinde katledilen Şehit Cumali Güneş, şehadetinin üzerinden 43 gün sonra, ailesi tarafından adına verilen mevlit etkinliğiyle anıldı.
Şehit Cumali Güneş için Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde verilen mevlit yemeğine ailesinin yanı sıra, HÜDA PAR’ın kurucu üyelerinden Vedat Turgut ve Şehit Cumali Güneş’in yakın arkadaşları katıldı.
Ailesi tarafından verilen mevlit yemeğinden sonra mezarlık ziyaretinde bulunan kalabalığa, Muzaffer Karavil Hoca tarafından bir konuşma yapıldı.
Şehit Cumali Güneş’in sıradan bir şekilde ölmediğini, sadece Allah yolunda öldürüldüğünü ifade eden Karavil, “Şehit Cumali; Kemalizm, sosyalizm veya ateizm için kendi hayatını vermedi. Şehit Cumali, İslam ve Kur’an için canını feda etti. Hz.Hamza, Hz.Hüseyin ve Kemalist rejimin asarak şehit ettiği Şeyh Said Efendi ne için şehit olduysa Şehit Cumali’de o yüzden şehit oldu. Kelime-i Tevhid bayrağı uğruna çalıştı ve bu uğurda şehit düştü.” dedi.
“Sözde hakkımızı savunanlar, bizi katlediyor”
Müslüman Kürtlerin bu bölgede doğduğunu ve dışardann gelmediklerini belirten Karavil, “Kürtler Efendimizin vefatından 7 yıl sonra Hz. Ömer döneminde İslam ile tanışmışlardır. O günden bugüne hala Müslüman olarak yaşıyoruz. Çok manidardır ki bu kardeşlerimiz sözde Kürt halkının hakkını savunduğunu söyleyen bir zümre tarafından şehit edildi. Kürtlerin hakkını savunmak ve onların refah düzeyini en üst düzeye çıkarmak bu şekilde sağlanamaz. Bu neyin kini ve intikamıdır. Şehit Cumali ve arkadaşları o gün İslam’ın emirlerini yerine getirirken şehit oldular.” şeklinde konuştu.
“Bu vahşeti anlatacak kelime yoktur”
Şehit olan gençlerin çok alçak bir şekilde katledildiklerini ifade eden Karavil, “Onlar canlarını kurtarmak için bir eve sığınıyorlar ama insanlıktan ve Kürtlerin gelenek göreneklerinden nasibini almamış zevatlar, onları katillere teslim ediyorlar. İnsanın evine sığınan eğer düşmanınız bile olsa onları katillere teslim edemezsiniz. Kürtlerde böyle şeyler asla yoktur. Bu şekilde alçakça bir katliamı nereye sığdıracaksınız. Onları önce vahşice katlediyorlar. Sonra kinleri bitmiyor ki bir de aşağı atıyorlar, bıçaklıyorlar ve üzerlerinden de arabayla geçiyorlar. Bu vahşeti anlatacak kelime yoktur.” diyerek Myanmar’da Budistlerin Müslümanlara yaptığı cürümleri hatırlattı.
“Şehitler bizim için kayıp değildir”
Bölgedeki İslami Camianın tek derdinin insanların imanlarının kurtarılması olduğunu ifade eden Karavil, “Onlar bizleri ve evlatlarımızı şehit etseler, cesetlerimizi ve mallarımızı yaksalar bile biz bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Bizim ve bu şehitlerin tek davası Halkın İslam’dan uzaklaşmaması ve insanların kurtuluşudur. Bu Aziz dava için Hamzalar, Ömerler ve Şeyh Said’ler gerekiyor. Kim şahadeti hak etmişse, Allah onu seçiyor. Şehit Cumali’nin katledilmesinden sonra ailesi onu kaybetmedi ve zarara da düşmediler. Ciğerimiz yanıyor ama şimdi bu şehitler Allahın nimeti ile rızıklanıyorlar.” diye konuştu.
Allah yolunda öldürülenlerin asla ölmeyeceğini dile getiren Karavil, “Allah yolunda ölenlerin ölmeyeceğini bize Rabbimiz söylüyor. Allah’a hamdolsun ki şehidimiz oldu. Bu şehidimiz batıl bir ideolojinin değil, İslam ve Kur’an’ın şehidi oldu. Biz Allah’ın davasını asla terk etmeyeceğiz. Bu dava için ne bedel vermemiz gerekiyorsa, biz bu bedeli vermeye hazırız. Yeter ki Allah’ın Kitabı Kur’an’ı Kerim ayaklar altında ezilmesin ve yakılmasın. Bizim camilerimiz ve medreselerimiz yakılmasın, biz canımızı Allah yolunda vermeye hazırız. Biz İslam’ın bu topraklardan kaldırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Allah bizi İslam’ın yolundan ayırmasın ve bu şehitlerin şefaatinden mahrum etmesin.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Ali Fidancı-İLKHA)