6-7 Ekim tarihlerinde Kürt bölgesini talan eden PKK/HDP’liler vahşi katliamlara da imza atmışlardı. 6-7 Ekim günlerinde döktükleri mazlumların kanıyla yetinemeyen PKK/HDP yandaşları 22 Ekim gününde sabah saatlerinde işine gitmekte olan Fethi Yalçın’ı da hunharca katlettiler. Şehit Fethi daha 1,5 yıl öncesine kadar PKK sempatizanıydı ancak, örgütün gittiği yolun doğru olmadığını anlamış ve örgüt yandaşlarıyla arasına mesafe koymuştu. İslami davasına sımsıkı sarılan Şehit Fethi, PKK’den gelen tüm tehditlere aldırış etmeden yolunda yürüyordu. Yoksuldu ama kimseye el açmazdı. El açmak bir yana, diğer şehit kardeşleri gibi sürekli yoksulların yardımına koşar ve yardım etmede cömert davranırdı.
Şehadetinin üzerinden 38 gün geçen Fethi Yalçın’ı akrabalarına sorduk. İşte akrabalarının dilinden şehit Fethi Yalçın:
Namazına Özen Gösterir Şehadeti Arzulardı
Namazına özen gösterir ve dini sohbetleri kaçırmazdı, diyen Şehit Fethi Yalçın’ın amcasının oğlu Rahmi Yalçın, “Şehit Fethi, benim hem amcamın oğlu hem de sütkardeşimdi. Sıkıntılarını kimseyle paylaşmazdı. Maddi durumu fazla iyi değildi, buna rağmen ailesini kimseye muhtaç ettirmemek için elinden gelen tüm çabayı gösteren biriydi. Asla başkasının eline bakmazdı. Tüm fakirliğine rağmen paylaşmayı seven cömert biriydi. Kendisi daha önce PKK sempatizanıydı ve şehadetinden 1,5 yıl önce İslam davasıyla tanışmıştı. Bu kısa sürede kendisine çok çeki düzen verdi, ibadetlerine özen gösterir, derneklerde sohbetleri kaçırmazdı. Nerde İslami bir etkinlik olsa hemen oraya giderdi. Geçmişinden çok utanırdı ve bu davayla çok geç tanıştığını söyler, ‘keşke daha önce tanısaydım’ diye hayıflanırdı. Biriyle arkadaşlık kurdu mu sonuna kadar devam ettiren biriydi. Gerçek dostlukları severdi. Kendisi de Şehit Cengiz gibi bir dost edindiği için çok seviniyordu ve bu dostluğun daha da ilerlemesi için onunla kirve oldu. Yaşantısında Şehit Cengiz’i kendisine örnek alırdı. Zaten Şehit Cengiz’in şehadetinden sonra çok üzülüyordu ve Şehit Cengiz gibi arzulu bir şekilde şehadeti istiyordu. HÜDA PAR saflarına geçtiği için kardeşleri onunla konuşmuyordu.” dedi.
BDP’den Çok Tehdit Alıyordu
Yerel seçimlerde BDP’nin kendilerine oy vermeyenlere 3 bin TL para cezasını kestiğini, BDP’nin bu parayı Şehit Fethi’den de istediğini ancak şehit Fethi’nin bu parayı kendilerine vermediğini söyleyen amcasının oğlu Yalçın, “Şehit çok mütevazı biriydi, mahalleden geçerken asla başını kaldırmazdı, ailesine çok düşkündü, çocuklarını çok severdi. Yerel seçimlerde BDP’ye oy vermeyenlere para cezası kesilmişti. Herkes 3 bin TL cezayı ödedi ama o vermedi. Çok tehdit aldığı halde bunu kendi ailesine ya da akrabalarına söylemediği ortaya çıktı. Ailesinin tedirgin olmaması için bunu hep gizliyordu. Kendisi çok cesaretli biriydi, aldığı tehditlerden dolayı ailesiyle bir yere gittiğinde onlara siz benim arkamdan gelin eğer bir şey olacaksa bana olsun diyecek kadar cesaretliydi. Olay günü cenaze başına ilk gidenlerden biriydim. Silah sesi duyduğum gibi olay bölgesine gittim. Vardığımda şehit olmuştu. Sonradan öğrendiğim kadarıyla araçla mahalleye gelen şahıslar akrabalarımıza onun evini soruyorlar ve kendisi de o esnada evden çıkmış işe gidiyordu. Arandığını öğrendiğinde geri dönerek eve doğru gidiyor. Araçtakiler ona yaklaşıp birkaç dakika konuşmuşlar ve daha sonra ellerinde silahı görünce aralarında bir mücadele başlamış ve başparmağı kopmuştu. Daha sonra da kendisine 33 el ateş ediliyor ve vücuduna ise 24 kurşun isabet ediyor.” diye konuştu.
Çocuklarının Boynunu Bükük Bırakmaya Hangi Vicdan El Verdi
Şehit Fethi’ye kast edenlerin ancak vicdansız olabileceklerini ifade eden Yalçın, “Şehit Fethi çok halim selim ve kendisinden yaşça küçük olanlara bile saygı duyan biriydi. Böylesi bir insanın canına kast etmek ve çocuklarının boynunu bükük bırakmaya hangi vicdan el veriyor. Rabbim onun Şehadetini kabul etsin.” temennisinde bulundu.
Devlet İsteseydi Katillerini Yakalayabilirdi
Şehit Fethi’nin yeğeni Ethem Yalçın ise, “Şehit çok fedakâr biriydi, kendisine çok çeki düzen vermişti. Sürekli tehdit almasına rağmen bildiği hak yoldan zerre miktarı aldırmıyordu. Ortamın iyi olmadığını bildiği için son zamanlarda bizleri sık sık ziyaret ederdi. Gelmediğinde ise telefon açar, bir şey olduğunda kendisine haber vermemizi isterdi. Hatta Şehadetinden bir gün önce ben ve kardeşlerimi arayıp uzun uzun bizimle konuştu, bir sıkıntı olursa kendisine haber vermemizi istedi. Devamlı gelip bizi kontrol ederdi. Şehit Fethi’ye yapılan saldırı sonrası devlet isteseydi katilleri yakalayabilirdi. Çünkü saldırıyı yapanlar Karlıova merkeze doğru değil de mahalle çıkışına doğru gitmişlerdi ve orda da sadece bir yol vardır. O da köylere doğru giden yoldu. O yolun 25. Kilometresinde Bağlisa Karakolu vardı. Devlet isteseydi oradan önlerini kesebilirdi ya da helikopterle onların izini bulabilirdi ama yapmadılar.” dedi. (Doğruhaber)