1999 yılının mayıs ayında El Cezire televizyonunda "Dönemin Tanığı" isimli programa katılan Şehit Şeyh Ahmet Yasin, siyonistlerin geleceği, Filistin'in durumu, Kur'an-ı Kerim'in Yahudiler hakkındaki ayetleri, Filistin durumu, ileriki süreçte mücadelenin geleceği nokta ve özgür Filistin müjdesi hakkında önemli açıklamalarda bulunuyor.
Söz konusu programda, gazetecinin sorduğu sorular ve şehit Şeyh Ahmet Yasin'in verdiği tarihi cevaplar şu şekilde;
Siz döneme ve israilin kuruluşuna şahit olmuş birisiniz. İsrailin kuruluşunun üzerinden 50 yıl geçti. Geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben diyorum ki; İsrail zulüm ve gasp üzerine kurulmuştur. Zulüm ve gasp üzerine kurulan rejimlerin kaderi yıkılmaktır.
Sahip oldukları güç onların bekasına yardım etse dahi mi?
Güç ebedi değildir. Dünya üzerinde hiç kimse sürekli güçlü kalamaz. Bir insan önce çocuktur, sonra yetişme çağı, sonra gençlik, olgunluk ve sonunda yaşlı ihtiyardır. Devletlerin ömrü de böyledir. Başlangıç, başlangıç ve sonra nihayet bulma. Çare yok.
İsrail şu an hangi çağını yaşıyor?
İsrail gelecek çağın ilk çeyreğinde son bulacak inşallah. Tam olarak 2027 senesinde israil diye bir varlığın olmayacağını söylüyorum.
Neden bu tarih?
Çünkü ben Kur'an-ı Kerim'e inanıyorum. Kur'an, milletlerin her 40 yılda bir değiştiğini bize söylüyor. Birinci 40 yılda felaket dönemini (israilin kuruluşu) yaşadık. İkinci 40 yıl; İntifada, mücadele, meydan okuma, savaş ve misilleme dönemi oldu. Üçüncü 40 yılda beklenen son gelecek inşallah. Bu söylediklerim Kur'an'dan bir işarettir. Allah, israiloğularına mukaddes toprakları 40 yıl yasakladı. Sersemce Sina'da gezindiler. (Maide 26)
Başlangıçta hasta ve bitkin bir nesil olan biz, şimdi savaşan bir nesil olduk. Felaket döneminin nesli gitti. Taş ile bomba ile mücadele eden bir nesil geldi ve gelecek nesil hürriyetine kavuşmuş bir nesil olacak inşallah.
Şeyh Ahmet Yasin gelecek hakkında ne düşünüyor?
Yolumuz zorluklarla doludur. Sabır ve fedakârlıklar gerekecektir. Ancak gelecek bizimdir inşallah. Bunun olması kaçınılmazdır. Zira Allah, vaadinden asla dönmez.
İnsanlara ümitsizlik hâkim olmasına rağmen mi?
Geminin kaptanı olmayan insanların ümitsiz olması önemli değildir. Eğer geminin kaptanları ümitsiz olmaz ve yollarında kararlılıkla ilerleseler sokaktaki insanlar da daima öyle olurlar. Sokakta gezin, yürüyün! Durumun böyle olduğunu görürsünüz. Kur'an Medine'de geçen bir olaydan günümüze işaret ediyor. 'Siz onların çıkacağını sanmamıştınız, onlar da (Yahudiler) kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını düşünüyordu.' (Haşr 2) Yani Müslümanlar Yahudilerin galip geleceğini düşünüyorlardı. Devletler güçleriyle saldırıyor ve Müslümanlar onların başaracağını sanıyor. Şu anki durum da aynı. Aslında ümmet Filistin'i özgürlüğüne kavuşturabilir. Bizler durumumuzdan, imkânımızdan, güç ve geleceğimizden şikâyetçiyiz. Onlar da, 'dünyanın en büyük cephaneliği bizde, bizimle kim baş edebilir' diyorlar. Onlar güçlerinden dolayı kibirli, biz zayıflığımızdan dolayı tedirginiz. Ancak Allah'ın iradesi galip olacaktır. Saati gelince bu rejim göz açıp kapatıncaya kadar yıkılacak. Çünkü yeryüzünde bozgunculuk sürmez. Kur'an, onların yeryüzünde bozgunculuk yaptığını söylüyor. Onlar yeryüzündeki değerleri parçalıyor. 'Allah işinde galiptir fakat insanların çoğu bunu bilmezler.' (Yusuf 21)"