Bundan tam bir yıl önce 5 Mayıs 2011 günü, Hakkâri’nin Yüksekova (Gever) ilçesinde tarihe yeni bir ihanetin imzası atıldı...
Asla hafızalardan silin(e)meyecek ve uzun yıllar lanetle anılacak bir ihanet...
Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi başkan yardımcısı Ubeydullah Durna'nın şahsında Mustazaflar Hareketi'ne, Mustazaflar Hareketi şahsında Müslüman halka reva görülen bir ihanet...
Bu iğrenç ihaneti Müslüman Kürt halkına reva gören PKK'nin kalleş çehresi bir kez daha tüm çıplaklığıyla açığa çıkmış oldu...
Şehit Ubeydullah Durna Müslüman Kürt halkını ''Batılılaştırma'', ''Kemalistleştirme, ''Hafızasızlaştırma'' ve ''İslamsızlaştırma'' projesi olan ve tepeden inmeci jakobenal yöntemlerle Komünal toplum hesapları yapan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) eliyle Şehit Edildi...
Ubeydullah'ın pak ve mübarek kanı katillerinin suratlarına sıçradı...
Perde arkasında gizlenen provokasyonist hain ellerin kimler olduğu netleşti...
Kirli ideolojik hesapları ve Anti-İslami projeleri olan Sosyalist ve Ulusalcı Toplum Mühendislerinin, Küresel şer güçler tarafından kendilerine yüklenen lanetli misyonları gereği Ubeydullah'ı hedef almaları kendileri için büyük bir hüsran ve hasaretin kapısını açmış oldu...
Hizbuşşeytan'ın Kürdistan'daki en aktif gücü olan PKK'nin, ideolojik ve siyasal miadının dolma sürecini Şehit Ubeydullah'ın berekete dönüşen kanı başlattı...
Evet! Şehit Ubeydullah bir ''Milad'' oldu, PKK'nin ''Miad''ını doldurdu...
Namertliğin, kalleşliğin, ihanetin ''Miad''ı!..
Müslüman Kürt halkının yabancı olduğu ve Transformasyon/Dönüştürme stratejisinin başat ideolojik enstrümanı olan Batılı kavramları Kürt mahallesine transfer etme görevini iftiharla devralan PKK, lanetli rolünü oynamasına engel olarak gördüğü Gever'in Mustazaf ve nazenin gençlerine her fırsatta saldırarak bitirmeyi hedefledi...
Kur'an'lar parçalandı... Bira şişeleri üstüne kondu...
Gazete ve Dergi dağıtıcıları toplu lince uğratıldı...
İslami Düğünler baskı ve baskına maruz kaldı...
Müslüman bayanların çarşafı aşağılandı...
Tesettüre dil uzatıldı... Yetmedi!
''Kalleş''nikoflar devreye sokuldu...
Mustazaf Gever Gençliği diri diri yakılmak istendi...
Zehirli dumanların öldürücü etkisi karşısında ölümden döndüler...
Başlar kırıldı... Bedenler sopalarla dövüldü... Bıçaklarla kesildi...
Ancak Gever'in imanlı gençleri İslami Mücadele'den geri adım atmadılar...
Molotoflara direndiler... Taş sağanağına baş eğmediler...
Havai fişeklere karşı koydular...
Mermi yağmuruna teslimi silah etmediler...
Ubeydullah'ı kaybettiler!..
Ne diyorum ben öyle?.. Bu nasıl bir söz?..
Hayır! Allah'a yemin olsun ki Ubeydullah'ı kaybetmediler, kaybetmedik...
Ubeydullah'ı Şehadet'le kazandılar, kazandık...
Kan tüccarları, kaos baronları ve tedhiş lobileri kaybetti...
PKK ve onu Mustazaf Kürtlere karşı palazlandıran derin klikler kaybettiler...
Lanet olsun PKK'ye ve onu Kürtlerin başına bela eden Uluslararası güçlere...
Son olarak; Şehit Ubeydullah'a Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve sevenlerine sebat diliyorum...
Hasseten Mütevekkil Ayşe Durna bacıya güzel bir sabır dilerken, Hattap ve Şehadet'in gözlerinden öperim...
Not: Şehit Ubeydullah'ın Tekbir Bayrağını Diyarbakır Hz. Süleyman Mescidi'nde dalgalandıran fotosu ne kadar anlamlı bir bilseniz...
Murat Burtaş