Diyarbakır’da 6-7 Ekim 2014 yılında HDP/PKK yandaşları tarafından, kurban eti dağıtırken vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümü nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında, kanıyla destan yazan Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının bütün şer güçlerinin hesaplarını alt üst ettiğine vurgu yapıldı.
Balıklı Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasında toplanan kalabalık, "Kahrolsun PKK", "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem", "Selam olsun Şehit Turan’a", "Selam olsun Şehit Cumali’ye", "Selam olsun Şehit Hüseyin Dakak’a", "Selam olsun Şehit Riyad’a", "Selam olsun Şehit Hasan’a ve Selam olsun Şehit Yasin Börü’ye" sloganları attı.
Mehmet Durmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı adına basın açıklamasını okuyan İl Başkan Yardımcısı Mustafa Karakurt, açıklamasına "Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz." ayetini okuyarak başladı.
2014 yılının Ekim ayında, HDP eş başkanlarının PKK'lileri sokağa çağırdığını, ülkeyi kaosa sürüklediğini ve özelde de hazmedemediği İslami yaşantıya saldırı fırsatı bulduğunu belirten Karakurt, "Yolda gördükleri sarıklı, sakallı Müslümanlara saldırılar olmuştu. Meydana gelen olaylarda HDP/PKK cenahı özelde cami, Kur’an kursları, İslami STK’lara ve yine referansı İslam olan HÜDA PAR’a ve uzanabildiği diğer siyasi oluşumlara da her türlü fiili saldırıyı düzenlemişlerdir." dedi.
"6-8 Ekim olayları bölge gerçekleri açısından bir milattır"
6-8 Ekim olaylarının bölge gerçekleri açısından bir milat olduğunu vurgulayan Karakurt, "Hiçbir kutsalı olmayan bu güruh, Kurban Bayramında muhtaç ve fakir ailelere kurban eti götüren şehit Yasin Börü ve Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Cumali Güneş, Turan Yavaş ve Riyad Güneş’in de aralarında bulunduğu İslami kimlikli gençleri katletmiş, arkalarında da gözü yaşlı eşler ve doğmamış bebeler bırakmışlardır. 6-8 Ekim olayları bölge gerçekleri açısından bir milattır. Kanıyla destan yazan şehit Yasin Börü ve arkadaşları şer güçlerin hesaplarını alt üst etmiş, bölgedeki sessizliği bozmuş ve olaylarla birlikte yıllardır mazlum coğrafyada Müslüman halkın yaşadığı acıları ve sıkıntıları batıdaki Müslümanların da görmesini sağlamıştır. Bölge üzerinde oynanan oyunlar 6-8 Ekim olayları ile gün yüzüne çıkmıştır." ifadelerini kullandı.
PKK’nin geçmişinin katliamlarla dolu olduğuna dikkat çeken Karakurt, bu güruh yapının her fırsatta özellikle güçlü olup destek bulduğu bölgelerde katliam yapmaktan asla geri durmadığını belirterek, PKK’nin bölgede yaptığı katliamları ve saldırıları hatırlattı.
"6-8 Ekim de bu katillere göz yuman, sessiz kalan, soruşturma açmayan ve bu olayları örtbas etmeye çalışan her yetkili bu suçun ortağıdır" diyen Karakurt, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
"Gözü kan bürümüş katiller katliam için yarışıyorken halkı koruma ile görevli olan kolluk kuvvetleri bu katliamları, karakollarında alay edercesine takip ediyorlardı. Bu güne kadar azmettirici kişiler dahil olaylar ile ilgili kayda değer bir takibat yapılmadı. Bu da bize şunu gösteriyor ki 6-8 Ekim de bu katillere göz yuman, sessiz kalan, soruşturma açmayan, bu olayları örtbas etmeye çalışan her yetkili bu suçun ortağıdır. Birileri bunların bu dünyada hesap vermesini engellese bile, bunlar 'mahkeme-i kübra'dan asla kurtulamayacaklardır. Hesap günü onlar için zorlu olacak."
Basireti ve feraseti bağlanmışlara çağrılarının, bir an önce tövbe ve uyanış olduğunu belirten Karakurt, "Yıllardır her türlü zulmü iliklerine kadar yaşamış bu mazlum Müslüman halka bu zulmü reva görür ve bu saldırgan ve tahammülsüz tutumlarınıza devam ederseniz, hem dünyanız hem de ahretiniz hüsran olacaktır. Anne babalara da sesleniyoruz; çocuklarınızı İslam fıtratı ile büyütün ve onları kendini yarı tanrı olarak ilan eden Müslüman Kürt halkının tüm değerlerine savaş açanların kucağına kesinlikle atmayın, çocuklarınızı kirli savaşlarda namlulara hedef yaptırmayın. ABD, İsrail gibi büyük şeytanların uşaklarına kaptırmayın. Bu ateş sizi de yakar, ciğeriniz yanar, bu halk artık sükûnet ve huzur istiyor. Marksist, komünist ve sosyalistlerin kendilerini kullanmasını istemiyor. Kürtlerin koruyucusu olan, yerin ve göğün yegâne yaratıcısı Allah’tır." şeklinde konuştu.
"Şehadet, izzetin, kurtuluşun ve mümince bir hayat yaşamışların şeref tacıdır"
Müslüman Kürt Halkı’nın değerleri ve manevi dinamikleri ile ters düşen şer güçlerin de artık istedikleri gibi bölgede at koşturamayacaklarının altını çizen Karakurt, şunları söyledi:
"Allah yolunda ölmek isteyenler, elbetteki dünyalıklar için yaşamak isteyenlere galip gelecektir. Zira Müslümanlar, kâfir, mürtet ve zalimlerin şarabı, malı mülkü, dünya ve dünyalıkları sevdiğinden daha fazla Allah için mücadele edenler, elbette ki dünyalıklar için yaşamak isteyenlere galip geleceklerdir. Zira şehadet, izzetin, kurtuluşun ve mümince bir hayat yaşamışların şeref tacıdır. Müslümanlar var oldukça herkes şunu iyi bilsin ki; bu coğrafyayı İslamsızlaştırma emellerine asla ulaşamayacaklardır. Biz de Hüseyinler bitmez; varsa Yezitleri. Bizde Yasinler bitmez varsa çeteleri. Bizde Aytaçlar bitmez varsa alçakça etekli yarasaları. Şehitlerimiz her zaman bizim için cesaret ve iftihar vesilemiz olmuştur. Aramızdan şehit olarak ayrılan kardeşlerimiz bizim için kayıp değil, aksine en büyük kazancımızdır." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)