Şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamına alınması gündemdeki yerini korurken Şeker-İş Sendikası Muş Şubesi Başkanı Maşallah Demir, konuya ilişkin İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi halinde çalışanların, üreticilerin, bölgenin ve herkesin durumdan olumsuz etkileneceğini belirten Demir, özellikle Muş’ta faal olan tek fabrikanın özelleştirilmesi halinde ileriki zamanlarda atıl duruma düşeceğini, dolayısıyla kamu malı olarak kalınması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de kırsal ve tarımsal destekleme potansiyeli olan bu fabrikaların, köyden kente göçün önlenmesinde de büyük bir etkisi olduğunu ifade eden Demir, fabrikanın özelleştirilmemesi için çalışma başlattıklarını belirterek, "18 Nisan'da Muş Şeker Fabrikasına alıcı çıkacak mı diye bekliyoruz. Muş’ta şeker fabrikasının satılmaması için Şeker-İş Sendikası olarak Muş’taki bütün sivil toplum kuruluşlarını, siyasi parti temsilcilerini, muhtarları, çiftçileri ve kanaat önderlerini bilgilendirmek için ziyaret ettik. Muş şeker fabrikasının Muş’a katma değerinin çok fazla olduğunu, yerli ve milli tek fabrikamızın satılmamasını istediklerini söylediler. Bizler de imza kampanyası başlattık. 3 farklı noktada devam ediyor. Şu anda yaklaşık olarak 20 binin üzerinde imza topladık. Bizim hedefimiz 60 bin civarında imza toplamaktır. Türkiye genelinde ise topladığımız imzalar bir buçuk milyonu aştı." dedi.
"Şeker fabrikası özelleşirse Muş büyük bir darbe yer"
Şeker Fabrikasının özelleştirilmesi halinde Muş’un büyük bir darbe yiyeceğini söyleyen Demir, "Şeker fabrikası özelleşirse ne olur? Şeker fabrikası özelleşirse Muş büyük bir darbe yer. Çalışanlar mağdur olacak. Çiftçiler ve esnaf perişan olacak. Muş zaten göç veren bir ildir. Bu durum daha da artacak. Yani Muş’taki herkes bu durumdan olumsuz etkilenecek. Bunun başka bir alternatifi yoktur. Daha önce tekel fabrikası özelleştirildi. Yem Fabrikası, süt fabrikası, zirai donatım fabrikası gibi birçok fabrika özelleştirildi. Şu anda bunların hiçbirisi tutunamadı, âtıl durumda ve çalışmıyor. Muş Şeker Fabrikasını kim alırsa alsın çalıştırma durumu yoktur. Biz çalışanlar diyoruz ki, Eğer devlet bir model uygularsa çiftçi, üretici ve devletin de denetiminde olmak kaydıyla bu belirsizliğe son verelim. Şeker fabrikaları aynı zamanda çevre dostudur. Çevresine oksijen depoluyor ve stratejik bir üründür. Yerli ve milli bir fabrikadır. Bu şeker fabrikasının arazisi var. Bunun binaları var. Bu arsalara göz koyup da gelip burayı çalıştırma şansları çok zayıftır." şeklinde konuştu.
"Türkiye' Avrupa'nın düştüğü yanlışa düşüyor"
Demir, şöyle konuştu. "Avrupa ülkelerinde bundan 10 sene önce şeker fabrikalarını özelleştirdiler. Ondan sonra baktılar ki nişasta bazlı şeker, pankreas kanseri ve obeziteye sebep oluyor bundan vazgeçtiler. Bütün bilim adamları açıkladı. Hatta Sağlık Bakanlığımızın bir raporu bile yayınlandı. Avrupa ülkeleri yeniden pancar çiftçisine destek verdi. Fabrikaları tekrardan kamulaştırarak kendi denetimlerine aldılar. Türkiye şimdi bunun tam tersini yapıyor. Onların yaptığı yanlışa düşüyor.
Hem milli hem de yerli olan şeker fabrikalarının özelleştirilmesi yanlış olur. Özelleştirildiği takdirde hem çalışanlar hem üreticiler hem de bölgemizin mağdur olacağını söylüyoruz. Türkiye'deki herkes bunun zararlı olduğunu özelleştirilmemesi gerektiğini ve rehabilite edilerek üretime devam etmesi gerektiğini düşünüyor." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)