Seni Seviyorum Ya Resulallah!

Hz. Ömer bir gece halkı kollamak üzere dışarı çıkmış. Evin birinde bir ışık, içinde ihtiyar bir kadın, yün kabartırken mırıldanmıştı bu beyitleri.

Muhammed’e selam olsun iyilerden

Tertemiz pak ve seçkinlerden

Çok ibadet ederim, ağlarım geceleri,

Ölüm bazen erken alır iyileri

Keşke bilseydim, ölüm beni

Acaba bir gün sevdiğimle birleştirir mi?

Hz. Ömer bir gece halkı kollamak üzere dışarı çıkmış. Evin birinde bir ışık, içinde ihtiyar bir kadın, yün kabartırken mırıldanmıştı bu beyitleri. (Peygamber Külliyatı, Muhammed b. Salih ed-Dımeşkî)

Koca Ömer (ra) şimdi bir çocuk gibi ağlıyordu. Çünkü kadın can damarına dokunmuştu. “Sevdiğim” demekle Hz. Peygamberi kastetmişti. Onların peygamber aşkı, peygamber sevgisi işte buydu.

Kadı İyad der ki: Resulullah aleyhisselatu vesselam’ı sevmenin alameti, O’nun sevgisini her şeye tercih etmektir. Aksi takdirde kişi sevgisinde sadık olmaz ve bu bir iddiadan ibaret kalır. Allah Resulü aleyhisselatu veselleme olan sevgisinde sadık olan kimse bu sevginin belirtilerini gösterir.

Peygamberimize olan sevginin ilk göstergesi O’na uymak sünneti ile amel etmek, söz ve fiillerine tabi olmak, emirlerine uyup yasaklarından kaçınmak, rahatlıkta olsun, sıkıntı anında olsun, öfkeli veya huzurlu halde olsun, O’nun sünnetine uymaktır. (A.g.e.)

Söz kısa; mana, hayat çekirdeğinin fihristesi. Yaşam programının anayasa maddeleri… Yoluna canlar kurban Muhammed Mustafa’ya sevginin alametleridir bunlar. Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdu ki: “Ümmetim içerisinde beni en çok sevenler, onlardır ki, benden sonra dünyaya gelecek ve ailesini, malını feda ederek beni görmüş olmayı arzulayacaklardır.” (A.g.e.) Sedeqte Ya Resulallah!

Aşk od’unu yakmaktır sevmek. Zemheri soğukta hücreleri tutuşturmaktır. Zifiri karanlıkta yürek perdelerini vuslat dolunayıyla yırtmaktır. Ve sevmek ona ittiba ile sünnetinin lezzetine varabilmektir. Sözün özü Sehl b. Abdullah et-Tüsteri’nin sözlerini idrak edebilmektir:

“Kim Resulullah aleyhisselatu vesselam’ın velayetini bütün ahvalinde görmez ve nefsini O’nun sünnetinin emrine amade kılmazsa, sünnetinin lezzetini tadamaz. Çünkü Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdu ki: “Sizden biriniz beni kendi canından çok sevmedikçe (kâmil manada) iman etmiş sayılmaz.” (A.g.e.)

Hani koca Ömer (ra) bir çocuk gibi ağlamıştı ya! İşte o, O (Resulullah aleyhisselatu vesselam)’nun sevgisinin tezahürüydü. Çünkü o Ömer bir zamanlar “Sen bana canım hariç, her şeyden daha sevimlisin” dediğimde Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdu ki: “Sizin hiç biriniz beni canından da daha çok sevmedikçe (kâmil manada) iman etmiş sayılmaz.” Bunun üzerine Resulullah aleyhisselatu vesselam’a: “Sana Kur’an’ı gönderene yemin olsun ki, Seni canımdan bile daha çok seviyorum” dedim. Resulullah aleyhisselatu vesselam da: “Şimdi oldu ey Ömer” buyurdu diyalogunun sahibiydi. O Ömer “Seni canımdan bile daha çok seviyorum” sözünün sahibiydi.

Sevgi onlarda sadece dilde değil belki yüreklerinin en mahrem yerindeydi. Şu adamda olduğu gibi… “Bir gün adamın biri Resulullah aleyhisselatu vesselam’a gelip şöyle dedi: “Ya Resulallah! Seni ailem ve malımdan daha fazla seviyorum. Seni hatırladığımda, gözlerimle görünceye kadar ayrılığına dayanamıyorum. İçimden, ikimizin bir gün fani âlemden göçeceğimizi hatırlayınca kendi kendime şöyle bir sonuca ulaştım. Sen cennete girince diğer peygamberlerin olduğu makama alınacaksın. Ben ise cennete girdiğimde aramızdaki makam farkından dolayı seni göremeyeceğim. Bunun üzerine Yüce Allah: “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar Allah’ın nimetine eriştirdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlar, şehitler ve iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!” (Nisa: 69) ayet-i kerimesini indirdi.

Kâinat O’nu sevdi: Dağ, taş ona vuruldu. Lal olmuş diller onu andı. Kurumuş kütükler O’nun için inim inim ağladı. Âdem aleyhisselam O’na selam yolladı. İbrahim aleyhisselam O’nu duasında andı. Ve Allah (cc) “Habibim” diye saydı. Çünkü O, Muhammed Mustafa’ydı.

Kadı İyaz der ki: “Muhammed aleyhisselatu vesselam’a şer’i anlamda gerçek sevgi zorunludur. Çünkü bizim üzerimizdeki ihsanlarını saymakla bitiremeyiz. Bu cümleden olmak üzere O; bize karşı çok şefkatli, merhametli ve lütufkârdır. Bizi doğru yola iletip cehalet bataklığından kurtarmıştır. Bize karşı şefkat ve merhamet sahibidir. O bütün âlemlere rahmettir. Dolayısıyla Yüce Allah (cc), O’nu sevmek için bütün vesileleri O’nun şahsında toplamıştır. Yüce Allah (cc), O’nu görünüş ve dış güzelliği ile donattığı gibi ahlakî ve iç güzellikler bakımından en güzel hasletlerle teçhiz etmiştir.

İnsan kendisine dünyada bir veya iki kez iyilik yapan veya cefası az bir sürede geçecek olan felaket ve zarardan koruyan kimseyi sevdiğine göre, kendisine sonsuz nimetler sunan ve onu, sonu gelmeyen cehennem azabından kurtaran kimseyi sevmesi daha münasip ve evladır.

Bir hükümdar iyi muamelesinden dolayı veya bir hâkim adaletinden dolayı seviliyorsa, bütün bu özellikleri en ileri ölçüde şahsında toplayan kimse sevgiye elbette daha layıktır. Hz. Ali (ra) der ki “Peygamberi gören kimse ilk anda O’nun heybetinden ürperir, O’nun meclisinde bulunan kimse ise O’nu severdi. (age)

Meclisinde oturup önünde diz çökemediysek de, yoldaşın olup nur yüzüne bakamadıysak da dünya âlem şahit olsun ki seni çok seviyoruz Ya Resulullah ve dünya âlem şahittir ki “Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa, Allah'a, Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin” ilahi fermanını sevgimizin bir nişanesi olarak düstur edindik. Buna layık olmasak da…

Acaba günün birinde sana gelsek, şu adama dediğini bize de der misin? “Bir gün adamın biri Resulullah aleyhisselatu vesselam’e gelip O’na ‘Kıyamet ne zaman kopacak’ diye sordu. Resulullah aleyhisselatu vesselam de o şahsa ‘Kıyamet için ne hazırlık yaptın? deyince, adam ‘Ben onun için fazlaca namaz, oruç ve zekât hazırlığı yapmadım. Ancak ben, Allah ve Resulünü seviyorum’ dedi. Bunun üzerine Resulullah aleyhisselatu vesselam ‘Sen sevdiğinle berabersin’ buyurdu.”

Ümitvarız bilesiniz cüretkâr olsak da çünkü

Seni seviyoruz Ya Resulallah!

Ben de sizi seviyorum de Ya Habiballah!

Seni seviyorum ve senin uğrunda bu ay şehadet mertebesine ulaşan Şamil komutanı da seviyorum.

“Peygamberimiz (aleyhissalâtu vesselâm), Rabbimizin risaletini getirmiştir. Bir de bize bildirdi ki, bizden kim öldürülürse cennetlik olacaktır. Bu sebeple biz, ölümü, sizin hayatı sevdiğinizden daha çok seviyoruz.” (Buharî)

İnzar Dergisi

İslam ve Kuran Haberleri

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İslam Ve Kuran Haberleri

Yılbaşı kutlamaları ve şans oyunları haramdır
2025 hac kayıtları 15 Kasım'a kadar yapılabilecek
"Gıdada haram ve helale dikkat edilmemesi toplumsal çöküntüye neden olur"
Kazasının olup olmadığıyla ilgili şüphesi bulunan kimsenin durumu
Kurban edilen hayvan kanının alna sürülmesi doğru mudur?