Sev Müslümanları kardeşim! Kalbin Müslümanlara karşı sevgi, merhamet ve hoşgörüyle dolu olsun. Tek hak dinin mensuplarına dönük yüzünde acıma ve gülümseme eksik olmasın. İçine düştükleri kahredici duruma hep ağla ve yalvar Rabbine, kurtuluş günlerinin ufukta görünmesi için…
Sev Müslümanları kardeşim! Gözyaşların ve duaların hep onlarla olsun. Evde, işte, çarşı-pazarda, yatarken ve yemek yerken zihnin mazlum Müslümanların kurtuluş projeleriyle dolu olsun. Bil ki senin geçirdiğin her dakikada İslam âleminin her karış toprağında binlerce yuva yıkılıyor, binlerce can yere düşüyor, binlerce bacının ırzına geçiliyor, binlerce mü'min, tağutların zindanlarında işkenceler altında inliyor…
Yediğin her lokma yemek boğazında takılı kalmalı kardeşim! Yatağın rehavet ve gaflet mekânı olmamalı. Ateş gibi yakmalı her tarafını. Ümmetin kurtuluşu için ter dökmelisin gece gündüz. Yakarışların arşa yükselsin…
Yüz çevir Müslümanlara acımayandan kardeşim! Yüz çevir kindardan, tefrika şehvetiyle mü'minlerin acısına acı katanlardan… Müslüman'ın kanı ve acısı üzerinden rant derdine düşenden yüz çevir…
Kim olursa olsun; ister Sünni, ister Şii; Türk, Kürt, Arap ya da Fars; hangi dili konuşursa konuşsun, tefrikanın çocuğuysa bir kişi ondan yüz çevir! Yanına gelenin kimliği ve aidiyeti hiç önemli değil. Hangi mezhep veya cemaatten olduğu da önemli değil. Ağzından dökülen kelimeler ümmetin yarasına tuz basıyorsa, Müslüman'ı Müslüman'a karşı kışkırtıyorsa, kalbinde acıma duyguları yerine nefret tohumları ekiyorsa kov onu, yüz çevir ondan!
Ah kardeşim uyan artık! Ne kadar da uzun sürdü kahrolasıca uykun! Nedir bu gaflet! İçine düştüğün cehalet ve kin bataklığından ne zaman kurtulup gülistanda bir gül koklayıcısı olacaksın?
Bak düşman ne kadar da mutlu! Seni, tuzağına düşmüş bir ceylanı seyreden bir avcının heyecanıyla izliyor. Kır zincirini kardeşim! Düşmanı umutsuzluğa düşür. Vahdet ve uhuvvet bayrağını dalgalandır. Öyle bir dalgalandır ki yine bahar gelsin ümmetin kışını sona erdiren…
Ört kardeşinin ayıbını, uğraşma onunla… Ümmetin şanlı tarihine birer hüzün gölgesi düşüren ihtilaflı konuları, kalpleri ayıran eski tortuları, güçsüz düşen ümmeti daha da güçsüz düşürüp vahşi kurtlar karşısında cılız bir kuzuya dönüştüren tefrikayı terk et.
Saygı duy kardeşim, senden farklı düşünen kardeşine! Kutsallarına dil uzatma. İncitme onu. Bağrına bas kardeşini inanç ve görüşleri seninkinden farklı olsa da… Güç ol, kudret ol, vahdet silahının alçak düşmana karşı nasıl bir fırtınaya dönüşeceğini herkese göster.
Üstadın Said-i Kürd-i gibi ol! Onun gibi sevgi, anlayış ve hoşgörü çağlayanı ol Mü'min kardeşine karşı. Üstadın gibi, “ Benim meşrebim, mezhebim haktır ama tek hak meşreb ve mezhep sadece benim değildir!” diye haykır ki ittihat ve uhuvvet kalkanıyla zalim düşmanın beynini paramparça edesin!
Sev Müslümanları kardeşim! Bağrına bas onları… İnan ki kurtuluş gemisine sadece sevgi ve muhabbetini, acıma ve merhametini zavallı kardeşlerine yöneltenler binebilir. Vallahi kurtuluş gemisinin kapısı kindara kapalı! Alçak Siyonisti, kahpe Haçlıyı, çaresiz kadın ve çocukları diri diri yakan putperest Budisti ve her türlü vahşeti mazlum ümmete yaşatan barbar Batıyı bırakıp Sünni diye, Şii diye; Türk, Kürt, Arap, Fars diye; falan grup, filan cemaat diye Müslüman'a silahını doğrultan taassubun evlatlarına, bağnazlığın çocuklarına vallahi kurtuluş gemisine bilet olmayacak! Onlar kin ve nefret okyanusunda boğulup gidecekler. Kendilerini de kardeşlerini de batıracaklar…
Ümmet için ağlayan kardeşim! Ümmetin kadın ve çocuklarına gözyaşı döken kardeşim! Ümmetin karakışını İslam'ın baharına çevirmek sevdasındaki kardeşim! Haydi, uzat ellerini… Kardeşine uzat ellerini, sımsıkı kucakla onu. Sıcak kucağında hayat bulsun sönmüş hayaller, kurumuş kalpler. Bırak kini, nefreti, bağnazlığı, taassubu…
Dünya İslam'ın sevgi diliyle tanışsın. Asırlardır putperest batı modernizminin vahşi çarkları arasında kendini, insanlığını, sevgi ve merhameti unutup gitmiş insanoğlu yüce İslam'ın sevgi ve merhamet kucağına koşsun.
Ey kardeşim, önce sen kardeşine sevgi ve acıma elini uzat ki dünya halklarına uzanan bir sevgi ve kurtuluş yolunun ilk taşları döşenebilsin…