Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a; salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun…
“Bazı kitaplar iyi ki vardır.
Onlar ile oturup konuşulur, birlikte susulur ve ıssız gecelerin yalnız yolcusu olunur.
Duygularınızın tercümanı, hislerinizin anlatıcısı ve yüreğinizin yârenidir onlar.”
Bu sözler, iki ay önce çıkan “Sevdiğine Yenilmek” adlı kitabın yazarı Mehmet Deveci'ye ait... Ve şöyle bitiyor arka kapak yazısı:
“İçinizdeki duyguların iki kapak arasında karşınıza çıkması sizi çok şaşırtacak.”
İddialı bir cümle… Yazarın her şeyde ‘inşâallah'ı ve duayı ön planda tuttuğunu bilmesem bu cümleyi kibir ifadesi gibi algılar ve hataya düşerdim. Yine de içimden bir ses: “O kadar da değildir be abi!” demedi değil.
Kitabı alıp okumaya başladım. Daha ilk sayfalarda bile ben vardım. Dahası tanıdığım herkes… Hani içinizde değişik duygular vardır da kelimelerle ifade edemezsiniz ya; kitabı okurken “İşte tam da bu!” diyorsunuz.
Hepimizin, bulunduğumuz konumumuz itibariyle gizlemek zorunda olduğumuz acılarımız, zaaflarımız ve sakladığımız gözyaşlarımız vardır. “Sevdiğine Yenilmek”te onları da buluveriyorsunuz.
Yazarı mütedeyyin olan birçok kitap, sadece Müslümanlar tarafından okunuyor maalesef. Normal şartlarda, yüreğinde Kudüs sevdası olan, yetimleri Hacerü'l-Esved taşına benzetip “onlara dokunun” diyen ve grup ayırt etmeden Müslümanların derdiyle dertlenen bir yazarın kitabı öyle kolay kolay herkesçe kabul görmez. Ama “Sevdiğine Yenilmek” öyle değil. Bir ateistin de eline geçse, sonuna kadar okuyacağından ve beğeneceğinden eminim.
Kitap diyorum da aslında o sadece bir kitap değil. Cansız bir varlık değil o, aksine birçok insandan daha canlı. İnsanı dinliyor, teselli ediyor, sabrı tavsiye ediyor. Bir bakıyorsunuz uzman psikolog olmuş, tedavi ediyor sizi. Ama öyle yalanlarla değil. “Geçmeyecek!” diyor. “Burası imtihan yeri ve dayanmayı öğreneceksin.” Bazen müşfik bir âlim oluyor ve “Evvabini aksatma!” demek yerine “Evvabinin ardından uzun uzun taşlarına dokunduğun tesbihin elinde mi?” diyor. Bir bakıyorsunuz aile danışmanı olmuş, tartıştığı yârine şiir yazan bir eş profili çiziyor. Sizi dışarının kalabalığından, içinizin sakin odalarına yönlendiren bir kılavuz aynı zamanda…
Ve Huşu… Ve Münacaat… “Halsizliğimize, hadsizliğimize…” diye başlamış ve 28 satırda 55 halimize şifa istemiş Rabbimizden… Ve “Sevdiğine Yenilmek”… Yenilmelerin en güzeli, sevdiğine yenilmektir, diyor kıymetli yazar. Ne kadar anlatsam boş, şuncağız yerde... Artık bırakayım kitap kendini anlatsın.
“Ben sana yenilsem Allah'ım! Ben istek ve arzularımdan Senin şefkatine yenilsem… Başka şeylerle kazanmaktansa, Senin emrettiğin bir yaşam ile kaybetsem!”