MARDİN - Mustazaflar Cemiyeti Kızıltepe şubesi tarafından dernek binasında düzenlenen programla Şeyh Said ve Susa katliamı anıldı.
Cihad Karaalp’ın sunuculuğunu yaptığı program minik Furkan Yalçın’ın Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Şeyh Said kıyamının hedefi dünya sömürgeci ve baskıcı güçlerine karşı olmaktır
Programda konuşan Zübeyir Dağlı, Şeyh Said’in Kürd bölgesinde yaşadığını ama hiçbir zaman davasını Kürdistan bölgesiyle sınırlı tutmadığını onun mücadelesinin tüm dünyayı kapsadığına vurgu yaparak şunları söyledi:
Şeyh Said Hazretleri Sorumluluk duygusu taşıyan ve cesaretle ne yapması gerektiği konusunda tereddüt yaşamayan, dayatmalara karşı çıkan ve “Şeriat hükümleri tatbik edilmezse tüm Müslümanlar üzerin kıyam vaciptir” hükmü gereğince inancının arkasında durmaya çalışan, mücadeleye ve direnmeye karar veren bir şahsiyetti. O sadece bir kavim, bir ırk, bir dil, bir bölge ve bir kısım insan için mücadele etmemiştir. Onun mücadelesi tüm dünya Müslümanları içindir. Her ne kadar kendisi Kürt ve onun bu kıyamı Kürt bölgesinde başlamış ve Kürtler arasında gerçekleşmiş ise de hedefi Müslümanlarının selameti ve dünya sömürgeci ve baskıcı güçlerine karşı olmaktır. Bu nedenle Şeyh Said kıyamı genel bir kıyamdır."
Şeyh Said'in baskı ve zulümlere dur demek için kıyam ettiğini belirten Dağlı, kıyamın nedenlerini ise şöyle özetledi: hilafetin kaldırılması, İslam dinin yasaklanması, İslam Şeriatının hükümlerinin kaldırılması, Dinsiz bir yönetimin kurulması, Bir kısım yazarların dine hakaret etmeleri, Peygamber Efendimize dil uzatmaları, İslami eğitim yuvaları olan medreselerin kapatılması, Şeriyye ve Evkaf Bakanlığının kapatılması, kadınlarda tesettürün yasaklanması, mekteplerde dinsizliğin yayılması.
Dağlı, Allah`a, Peygamber`e, Kur`an`a, İslam`a ve Müslümanlara yapılacak en küçük hakarete bile tahammül göstermeyerek kıyam eden Şeyh Said'in şehit oluncaya kadar mücadelesini devam ettiğini vurguladı.
"Susa şehitlerinin kanı gençleri aydınlatmaya devam ediyor"
Daha sonra Susa katliamı ile ilgili bir konuşma yapan Adem Kovan, Susa katliamı gerçekleştirildiğinde şuan programda bulunan gençlerin belki hayatta olmadığını, ama şehitlerin bereketiyle bugün bir çok gencin Susa şehitlerinin davasına sahip çıktığını söyledi.
Kavan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir yerde İslami bir uyanış olmuş ise, Allah’u Teâlâ bir kişiyi sebep kılıyor. Susa’da ise İslam’ın temelini şehit Salim Fidancı atıyor. Şehit Salim Silvan’da Hacı Biçer ile tanıştıktan sonra İslami davanın kendi köylerine de yerleşmesini istiyor. Susa’da cami katliamı olmadan önce Susa yarenleri, gayri İslami hiçbir âdetin köylerine girmesine izin vermezlerdi. Köylüler çoğunlukla çocuklarını İslami eğitim alması için medreselere gönderirlerdi. Şehidin İslam’ı köye getirmesinin sebebi yarın Allah’u Teâlâ huzurundaki sorumluklarıdır. Yarın akrabaları ya da yakın çevrelerinin neden bize İslam’ı anlatmadınız, demeleri endişesi idi. Köye döndüğünde hemen geçlerle diyalog içerisine giriyor ve onlara İslami davayı anlatıyor. Şehit Salim aktif ve çok okuyan bir insandı. Bundan anladığımız bir beldede İslam’ın temelini atacak kişinin kesinlikle ilme vakıf olması gerekir. İslami kitaplar okuyarak kendisini geliştiren Şehid Salim, çobanlık yapmaya giderken bile heybesine aldığı kitapları okurdu. Silvan ilçe merkezinde İslami mücadele veren gençlerle diyalogu olan Salim, akraba ve köylü arkadaşlarını İslam’a davet etmeye başladı. Ve şehit oluncaya dek İslam’a hizmet noktasında geri durmadı. Susa katliamı yapıldığında şuan burada bulunan gençlerin belki o zaman birçoğu hayatta yoktu. Ama şehitlerin bereketiyle bugün birçok genç Susa şehitlerinin davasına sahip çıkıyor. Bunun örneği ise bu akşam burada susa şehitlerini anmak için toplanmalarıdır."
Musap Şan’ın Şeyh Said üzerine okuduğu şiirle devam eden program, ilahi sanatçıların seslendirdiği ilahilerle sona erdi. (Mehmet Aslan - İLKHA)