Geçmiş Ramazan bayramınız mübarek olsun. Allah bizlere nice hayırlı bayramlar sevdiklerimizle beraber nasip etsin. Serin, bereketli ve kolay bir ramazan ayı geçirdik. Farkında mıyız Allah'ın lütfuyla oruç ayında havalar serindi. Ramazan ayı biter bitmez havaların ısınması insanı düşündürmüyor değil mi?
Malumunuz Resulallah, Ramazan ayında Şeytanların bağlanacağının müjdesini vermiş. Aslında bu hadiste hem müjde var hem uyarı… Şöyle ki Ramazanda bağlı olan şeytanların; kalan 11 ayda da salınıverdiğini örtülü olarak bize haber veriyor. Gerçekten de Ramazan ayında ibadet etmek ne kadar kolaydı değil mi? 13 rekâtlı yatsı namazına üşenen bizler; 33 rekatı cemaatle 30 gün boyunca of demeden kıldık değil mi? Sorarım Allah aşkına kaçımız Ramazan bittikten sonra 13 rekatı kılmak için yatsıda camiye gittik? Gi-de-me-dik dediğinizi duyar gibiyim. Demek ki salınan şeytanlar bizleri tesiri altına almış bile.
Peki, şeytanların tesirinden nasıl kurtulabiliriz? İşte bu sorunun cevabı İmam Humeyni'nin şu vecizesinde var: ‘Kalp, Şeytani ordular ile Rahmani orduların savaş yeridir.' Bu savaşı her daim hissediyoruz, farkında olanlarımız çoktur. Misal verecek olursak yatsı namazı için camiye gitme kararı aldığımız an içimizdeki bazı sesler ‘'Gitme!'' diye fısıldarken bazı sesler ‘'Git!'' diye telkinde bulunur. İşte bu seslerin telkini altında kalan kişi, hangi tarafı tutarsa o taraf kazanır.
İman ve mücadelenin önce bilgi ile başladığını unutmamak gerekir deyip gündeme geçmek istiyorum.
15 TEMMUZ YAKLAŞIYOR…
Geçen yıl gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin üzerinde durmak gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu konunun yeterince işlenmediğini gözlemledik. Birileri diyecek ki yahu arkadaş Cumhurbaşkanı her gün bu konuyu işledi, bıktık. Doğrudur; ama sadece cumhurbaşkanı işledi. Birebir halka bu konuyu anlatan, çaba sarf eden kişi sayısı yok denecek kadar az.
15 Temmuz Darbesinin darbe olmadığını söyleyen, bu bir kontrollü darbedir diyen, bu Tayyip'in Fetö'yü bitirmek için yaptığı oyundur yalanını üfleyen bir sürü Fetö'cü var dışarda. Evet, kulaktan kulağa bu yalanı fısıldayıp 15 Temmuz'un kazanımlarını ve şehitlerimizin o pak kanlarını manipüle etmeye çalışıyorlar. Sanki başarıyorlar da… Mesela “Darbe olsa böyle mi olur? 28 Şubatta kimse dışarı bile çıkamadı. Siyasiler ne diye tutuklanmadılar. Darbeciler gidip siyasiler tutuklamakla işe başlarlardı” tarzında zırvalarla halkı kandırıyorlar.
Özellikle bu fısıltılar Fetö üyesi olup da cezaevine girenler ve dışardaki kripto Fetö'cülerce yayılıyor. Emin olun bu konuda Fetö'ye inanan ciddi bir kesim de var. Bu yalanın tutmasında Fetö'nün etkisi olduğu kadar bu konuyu ihmal edip zaten halk her şeyi biliyor deyip rahat rahat oturan erkesin suçu var.
Bu konuda Cumhurbaşkanı yine tek kaldı. Bütün siyasilerin, STK'LARIN, Dini şahsiyetlerin, İslami camiaların bu mesele üzerinde durması gerekir. Herkes kendi çevresine bu işin Küresel Emperyalizmle nasıl bir ilişkisinin olduğunu, bu darbe sonrası neler planlandığını anlatması gerekiyor. Lütfen rehavete kapılmayalım. Çünkü darbe riski bitmiş değil. Coğrafyamızda çok sinsi planlar oynanıyor. Herkesin çok dikkatli olması gerekir.
15 TEMMUZ gelene kadar darbeyi işlemek gerekir. Bazı askere gidecek kardeşlerimiz bizlere soruyor. Darbe olsa ne yapalım? Halkın bu sorusuna en yetkili ağızdan cevap gelmesi gerekir. Yani bir asker, darbeci komutanına nasıl muamele edecek, bir daha Allah etmesin böyle bir olayda ne yapmak gerekir? Tüm bunlar halka tane tane öğretilmeli… Düşmanlarınız için besili atlar hazırlayın ki sizden korksunlar diye öğüt veren bir kitaba inan bizlerin bu tür çalışmaları ihmal etmemesi gerekir. Halkı şu süreçte darbe hakkında bilinçlendirmek bir nevi besili at hazırlamak gibidir.
Rabbim bizi muhafaza etsin. ‘'Zulmü engelleyecek gücü olduğu için Rabbi Zülcelal bizleri hiçbir zaman zulme uğratmasın. Rabbimizin bizden intikam almaya gücü yettiği için de hiçbir zaman zulmetmeyelim.'' (Bu dua, Sahife-i Seccadiye adlı dua kitabında geçer.)