Bitlis’in iki ilçesi olan Ahlat ve Adilcevaz’da üretilen bastonun gerek ülke içinde gerekse ülke dışında tanınması nedeniyle rağbet gördüğünü aktaran baston ustaları, son zamanlarda meydana gelen şiddet olayları nedeniyle artık dışarıya baston veremediklerini dile getiriyorlar.
Yaşanan olayların turizmi bitirdiğini ve tüm sektörler gibi baston sektörünün de bundan etkilendiğini belirten Adilcevazlı Baston Üreticisi Cumali Birol, bölgedeki terör olaylarının bir an önce yerini barış ve kardeşliğe bırakması gerektiğini vurguladı.
Birol, huzurun hâkim olduğu zamanlarda baston satışlarındaki artış söz konusuyken, son zamanda yaşanan olaylar nedeniyle bölgeye yerli ve yabancı turistin gelmediğini, bunun da satışlarını bitirme noktasına getirdiğini söyledi.
Ürettikleri bastonların ellerinde kaldıklarını belirten Birol, şöyle konuştu: “Gördüğünüz gibi ürettiğimiz bastonlar elimizde kalmış. Van Gölü havzasına gelen turist bir anda bıçak sırtı gibi kesildi. Bu da tüm sektörleri olduğu gibi bizleri de olumsuz etkiledi.” dedi.
“Hem sermaye hem de turizm huzurlu ortamları sever”
Barışı arzuladıklarını ve akan kanın durmasını istediklerini vurgulayan Birol, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bizler bu akan kanın durması için tüm yetkililerin duyarlı davranmasını istiyoruz. Bu bölgenin kalkınması ve ekonomik anlamda kalkınmasının turizmle olacağına inanıyoruz. Hem sermaye hem de turizm huzurlu ortamları sever. Şiddetin olduğu yerlerde turizm olamaz. İl ve ilçelerde patlayan silahlar turizmi baltalıyor. İnsanların bölgeye pozitif bakış açılarını olumsuz etkiliyor.”
Yıllardır doğuya karşı olumsuz bir bakış açısının var olduğunu ifade eden Birol, 15-20 yıldır bu olumsuz bakış açısının giderilmesi için gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki fuarlarda ve tanıtımlarda kötü izlenimi kaldırmak için çok çaba sarf ettiklerini söyledi.
Birol, “Bölgemiz güzel ve yaşanabilir bir bölgedir. Çözüm süreci bölgeye güzel bir katkı sunmuştu. Bölgemizin kalkınmasına büyük katkı sunan turizmin tekrar canlandırılmasını istiyoruz. Artık insanlar evlerine ekmek götüremeyecek duruma geldiler. Bu yalnız Bitlis ilini bağlayan bir durum değil. Doğu ve Güneydoğu ilerinin tamamı bundan olumsuz etkilenmektedir.” diye konuştu.
“Adilcevaz bastonunun 3 bin yıllık tarihi var”
Kendisi bastonculuk sanatıyla uğraşan ailenin üçüncü kuşağı olduğunu, bastonculuk sanatının Ahlat ve Adilcevaz’da 2 bin 3 bin yıllık bir tarihi olduğunu dile getiren Birol, “Bastonculuk sanatı Adilcevaz’da yaklaşık 3 bin yıla dayanmaktadır. Dedem ve babamın mesleğini devam ettirmekteyim. Bu meslek gün geçtikçe, hele hele bu günlerde ciddi anlamda sıkıntılar çekiyor. Bizde çalışan insanların hepsi boş boş oturuyor. Satış olmayan bir yerde üretim olmaz. Üretimin olmadığı bir yerde istihdam da olmaz.” şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)