Zorunlu trafik sigortası prim ücretlerinin artırılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Sigortacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdulgafur Türkay, zorunlu trafik sigortasına yönelik esasları düzenleyen genel şartların değişmesiyle prim fiyatlarının yükseldiğini belirtti.
Trafik sigortasının zorunlu olduğunu hatırlatan Diyarbakır Sigortacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Türkay, sigortanın trafikte 3’üncü şahıslara verilebilecek maddi-manevi zararları karşıladığını belirtti.
Türkay, “Türkiye’de 21 milyon araç trafikte dolaşıyor. Bunun 16 milyonu gibi araçta zorunlu sigortası kullanılıyor. 5 milyon gibi zorunlu sigortası olmayan araç, trafikte seyir halinde seyrediyor. Türkiye’de 35 kadar sigorta şirketi mevcut. Türkiye genelinde 16 bin sigorta acentesi mevcut. Zorunlu trafik sigortası ağırlık yüzde 80 gibi bu acenteler üzerinden kesiliyor. Böyle bir hizmet ağında acente arkadaşlarımız bu hizmeti insanlara veriyor.” dedi.
Zorunlu trafik sigorta prim ücretlerinin 4 aydır yükseldiğine dikkat çeken Türkay, prim ücretlerinin artırılmasını herkesin farklı yorumladığını söyledi.
Sigorta poliçesi ile bir senelik riskin satın alındığını dile getiren Türkay, “Bir araca çarptığınız zaman yüzde yüz kusurlu iseniz sigorta karşı aracın hasarını ödüyor ya da bir şahsa çarptığınızda kalıcı sakatlık kalırsa veya vefat ederse manevi tazminat ödeniyor. Vefatlarda 310 bin lira para ödeniyor. Araç hasarı için ise 31 bin lira tazminat ödeniyor. Bu hayvan da olabilir.” ifadelerini kullandı.
Zorunlu trafik sigortasına yönelik esasları düzenleyen genel şartların değişmesi nedeniyle prim fiyatlarının yükseldiğini ifade eden Türkay, bu düzenleme ile sigorta şirketlerinin mağdur olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de kanun ve düzenlemelerin yapılması aşamasında alt yapının oluşturulmadığını söyleyen Türkay, “Getirisi iyi yapılmadan kanunlar yapılıyor. O kanunda 10 yıl geriye götürüyor. 10 yıl öncesinden alıyor bugüne kadar herhangi bir trafik kazasında mağdur olmuş, özellikle manevi kalıcı sakatlıklar olan, vefat olan insanlar yaralanabilir diye bir madde getiriyorlar. Bu madde maalesef gerek acenteleri bilerek veya bilmeyerek böyle avukatları da içine katarak çok yerli ve yersiz bir çalışma ile ciddi bir yük getiriyor sigorta şirketlerine. Bu ne demektir. 10 yıl önce olmuş bir kazaya müracaat etmemiş, talep edilmemiş sigorta şirketleri poliçeden kaynaklı meblağlarda bir tazminat ödemek durumda karşı karşıyadır.” diye konuştu.
Türkiye’de sigorta şirketlerinin çok ciddi bir kayıp altında olduğuna vurgu yapan Türkay şöyle devam etti:
“Firmalarım hasar rakamı büyüdükçe firmalar fiyatını artırma yoluna gittiler. Hizmeti veren bu sigorta acenteleri 3-5 kuruş para kazanıyor. O komisyonları kestiler. Burada araç sahipleri de poliçe ücretinin zamlanmasıyla mağdur oluyor. Acente ise kazandığı 3-5 lira komisyonu firmalar kesintiye giderek acente arkadaşlarımız mağdur oluyor. Firmalar kan ağlıyor, geliyorsunuz sigorta acenteleri aynı şekilde, tüketici de feryat ediyor. Belki kimse memnun değil. Burada memnun olan kesim avukatlık kurumdur. Böyle bir keşmekeşlikten kaynaklı son 4 aydır ciddi bir prim artışı söz konusu. Bakıyorsunuz Doğan marka bir otomobilin fiyatı 6 bin lira ama aracın sigortası 2 bin lira olabiliyor.” (Emrah Deniz, M. Hüseyin Temel- İLKHA)