ABD, Fransa Ve İngiltere'nin üçlü koalisyon olarak Suriye'yi bombalamasının farklı yorumlarından biri de bu operasyonun “silahları reklam, test ve pazarlama” operasyonu olduğudur. Fırlatılan ABD füzesi adını bir Kızılderili kabilesinden alıyormuş, yere paralel ve radara yakalanmadan uçuyormuş, navigasyonluymuş, şu kadar bölmeden meydana geliyormuş, şu menzildeymiş, şu kadar etkiliymiş, miş miş miş…
Televizyonlardan gazetelere kadar medya, bu füzenin propagandasını yapa yapa adeta pazarladı. ABD de onu fiili savaşın olduğu bir sahada kullandı. Artık müşteri bekleme zamanı. Ha, bir de bu füzenin varsa eksiklikleri, bundan sonra yukarıda belirtilen özelliklerine ilave yapılacak ek özellikler olacak mı yani nasıl geliştirilecek diye bu test atışları değerlendirilecek. Böylelikle müşteriye(!) test edip onaylanmış, geliştirilmeye hazır özelliklerle donatılabilir bir füze, servis edilecek. Zaten bu füze Körfez savaşından bu yana kullanılıyor. Yeni üretilmedi diyenler de bilmelidirler ki bu derece geliştirilmiş değildi elbette. Yarın da bu gelişmişlikten daha ötesi üretilecek.
Buna karşın bu operasyonda Fransa ve İngiltere uçakları Rusya'nın beyanına göre Suriye hava sahasında görülmemiş. Yeni bir pazarlama metodu var artık: Bir ülkenin hava sahasına girmeden uzun menzilli füzelerle hedefe yakın uçuşlarla Torneo gibi uçaklardan fırlatarak iş görülebiliyor. Nitekim Fransa ve İngiltere de böyle yaptı. Uzun menzilli füzelerini Suriye hava sahasına girmeden ateşleyerek Tramp'a destek çıktılar. Müşterilerine de mesajlarını vermiş oldular. Hedefe güdümlü ve uzun menzilli, yeni ve test edilmiş sudan ucuz(!) füzeler. İnanmayanlar için Suriye'de dünyanın gözü önünde test edilmiş.
Peki, başka silah pazarlayan ülke var mı? Rusya'yı unutmadık elbette. Rusya'nın kanatları altında olan Suriye hava sahası demek, Rusya demektir. ABD ve koalisyonunun attığı 105 füzeden 71'ini Rusya'nın hava savunma sistemi durdurmuş. Hem de S-300'lerle. Yani Türkiye'ye yaz sonu vereceği ve satışı onaylanmış olan S-400'lerle değil. Ne demek bu biliyor musunuz? Rusya ‘ben S-400'ü denemedim bile, S-300'le atılan 105 füzenin üçte ikisini etkisiz hale getirdim. Müşterilerimiz bunu düşünmelidir. S-400'lerle cevap verseydim neler olurdu siz düşünün” Demek ki bu bir başarı. Rusya bu operasyonun başında S-300'leri pazarlayan açıklamalarda bulundu. Esad da buna destek verecek yorumlar yaptı. Türkiye de zaten S-400'leri alacak. O zaman, sıradaki gelsin.
Türkiye'nin S-400 alma girişimi boyunca ABD ve AB'nin tepkilerini hatırlayın. S-400'ler NATO ile uyumlu değillermiş miş. Yani bizden almazsan bunu kabul etmeyiz. Rusya'dan S-400 alma diretmesi Türkiye'nin önüne sürekli konulunca Erdoğan, İtalya-Fransa ortaklığında AB'den de silah alma yoluna gidince tepkiler nispeten azaldı.
Suriye hava sahası ABD'nin bomboş olan Nevada çölü değil ki füze denemeleri yapılsın. Hem Nevada masraf istediği gibi, reklam da olmaz. Suriye öyle mi? Dünyanın gözü önünde mazlumların hamisi(!) rolüyle reklam, test ve pazarlama üçgenin de silah satışı… oh ne ala! Vuran, vurulan ve seyreden… Herkes memnun.
Bu işin vicdani yönünü, insani yönünü sorgulayan kim var?
Silah ve füzelere harcanan para, yeryüzünün mazlum ve fakirleriyle ne zaman kıyas edilecek?
Dünyanın bu operasyonla izlediği şey bir silah pazarlama savaşıydı, mazlumları koruma ve hamilik değildi maalesef. Bu saatten sonra düşünülecek tek şey, bu filler ve devlerin yeni silah ve savunma füzeleri için müşteri beklemeleri olacaktır. Böylece silahlar nasıl pazarlanırmış gördük. “Barış” mı, kimin umurunda?