Silopi’de PKK tarafından kazılan hendek, kurulan barikat ve döşenen patlayıcılar gerekçesiyle başlatılan sokağa çıkma yasağı ve ardından yaşanan çatışmalar tüm şiddetiyle devam ederken evlerini terk etmek zorunda kalan Silopililer zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Evlerini terk eden halkın bir kısmı ilçeye yakın olan daha güvenli köylerde yakınlarının yanına yerleşirken bir kısmı ise ilçeyi hatta bölgeyi terk etti. Taşıyabildikleri kadar eşya alarak evlerini terk eden halk, büyük sıkıntılar yaşıyor. Yaşadıkları sıkıntıları İlke Haber Ajansı’na anlatan Silopililer, kazılan hendeklerin kapatılmasını ve çatışmalı ortamın bir an önce sona ermesini istiyor.
İlçede yaşayan esnaf Mehdi A. ise işçilik yaparak ailesini geçindirdiğini ve yaklaşık bir aydır işsiz olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bir aydır perişan durumdayız. Son olarak ailece evimizi terk etmek zorun da kaldık. İnşallah terör olayları son bulur ve rahat bir şekilde memleketimize döneriz.”
Evlerini terk ederek yakınlarının yanına yerleşen ailelerin bazıları aynı evde 30-40 kişi bir arada yaşamak zorunda kalıyor. Bu ailelerde biri de 12 nüfuslu Süleyman M’nin ailesi. Ailesiyle yakınlarının yanına yerleşmek zorunda kalan Süleyman M, hendekler kazıldıktan beri büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, “Hendekler nedeniyle evlerimize bile rahat bir şekilde girip çıkamıyorduk. Adeta evlerimize hapsedilmiştik. Sokaklara araç giremediği için eve aldığımız un ve benzeri ihtiyaçlarımızı sırtımızda taşımak zorunda kalıyorduk. Hastamız olduğunda ambulans, yangın olduğuna itfaiye sokağa giremiyordu.
Hendeklerin başında bekleyen PKK’liler de evlerimize istedikleri gibi girip istedikleri şeyleri alıyordu kimse bir şey diyemiyordu. Yaşananlar zaten büyük bir çatışmanın habercisiydi ve olan oldu. Biz de evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Kendi memleketimizde mülteci durumuna düştük. Hendeklerin kapatılarak mahallelerimizden çıkılmasını ve artık bu çatışma ortamına son verilmesi en büyük dileğimizdir. Yoksa daha kötü günler bizi bekliyor.” diye konuştu.
Okullara el konulmuş durumda
Silopi'deki en büyük mağduriyeti yaşayan kesimlerin başında eğitim camiası geliyor. Öncelikle bir haftalık boykot ile başlayan mağduriyet daha sonra okullara el konulmakla devam etti. İzleyen günlerde yaklaşık 25 öğretmen okuldaki sınıflarından silah zoru ile çıkartılarak kaçırıldı. Ardından okullarına el konuldu ve ilçedeki 23 Nisan Ortaokulu, Sevgi İlkokulu, Gazi Paşa İlkokulu, Fatih Ortaokulu, Yavuz Selim İlkokulu, Cumhuriyet İlkokulu ve Cumhuriyet Ortaokulunda eğitim durdu. Yolları hendek ve mayınlarla döşeli olan bu okulların öğrencileri diğer mahallelerdeki okullara aktarılmak sureti ile bir çözüme gidildi ancak bu sefer öğrencilerin yol ve güvenlik çilesi başladı. Mahallelerinde hendek kazılan çocuklar başka bir mahalleye taşınan okullarına gitmek için bu sefer kilometrelerce yol gitmek zorunda kaldı ancak sorun bununla da bitmedi. Yola koyulmayı göze alan öğrenci ve veliler bu sefer iki tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Birincisi mayınlı sokaklardaki can güvenliği ikincisi okula giden öğrencilerin ve velilerinin PKK’liler tarafından fişlenmesi.
Yaşanan çatışmalar nedeniyle iki ateş arasında kalan veliler ne yapacaklarını bilemez duruma geldi. Kimi evini barkını alıp göç etti kimi de evinde oturup ailesini korumaya çalıştı. Çocuklarını da okula gönderemedi. Bu durumdan yaklaşık 10 bin öğrenci mağdur olurken 300 kadar öğretmen de yerlerinin değişmesi nedeniyle sıkıntı yaşadı.
Güllerle karşılanan öğretmenlerin yollarına hendekler kazıldı
Eylül ayında güllerle karşılanan öğretmenlerin eğitim hayatı ne yazık ki güllerle devam etmedi. Önce yollarına hendekler ve barikatlar kurdular sonra da mayınlar döşediler. Yetmedi sınıflarında silah zoru ile kaçırıldılar. En son 1 Kasım seçimleri öncesi PKK tarafından bir duyuru ile tehdit edildiler ve olası bir saldırıda ilk hedefin öğretmenler olduğu bildirildi. Yaşananlar üzerine büyük operasyon hazırlığı yapan devlet önce öğretmenleri ilçeden uzaklaştırdı. Silopi’de görev yapan öğretmenler ilçenin bu duruma düşmesine çok üzüldüklerini ifade ederek göçlerin halkı mağdur ettiğini söyledi.
Yaşananların kendilerini üzdüğünü belirten Türkçe öğretmeni Y.Ç; “Buradan bu şekilde ayrılmak çok acı veriyor. Ancak herkesin malumu olan bu ortam bizi buna mecbur etti. Severek yaptığımız mesleğimizi olan olaylardan dolayı zor yapıyoruz. Umarım acı şeyler yaşanmadan bu durumdan kurtuluruz.” dedi.
Silopi’de görev yapan Çanakkaleli öğretmen B.G. de, PKK'nin neden ilçeyi bu hale getirdiğini anlamadığını belirterek, “Severek yaptığım mesleği yapmak içi Silopi’ye ön yargısız koşarak geldim. Halk çok sıcak karşıladı ve bağrına bastı. Ancak malum koşullar bizi çok zorladı. Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanları bizi çiçeklerle karşıladı ama malum örgüt yollarımıza barikat kurdu mayın döşedi öğrencilerimizin okula gelmelerine engel oldu. Buradan bu şekilde gitmek bize zor geliyor. Öğrencilerimizden ayrılıyoruz ama koşullar bizi buna zorluyor. Bizim de ailelerimiz çocuklarımız var. Allah mazlum sivil halkı korusun.” dedi.
“PKK öğretmenlerin yoluna hendekler kazdı, mayınlar döşedi”
Tüm olumsuzluklara ve her şeye rağmen okulunu terk etmeyen S.K, "Silopi’ye isteyerek geldim ve bu mesleği severek icra ediyorum. Öğretmenlerimiz bu yıl Silopi’ye ilk geldiklerinde halk onları bağrına bastı ancak PKK onların her gün geçtiği yollarına mayınlar döşedi barikatlar kurdu hendekler kazdı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen arkadaşlarımızı mesleklerini yapmaya buradaki çocukları eğitip geleceğe hazırlamaya engel olamadı. Ancak yaşanan tüm olumsuzluklar öğretmen arkadaşları buradan gitmeye zorladı. Ağlayarak giden öğretmen arkadaşlarımız var ve tüm olumsuzluklara rağmen hala burada durup öğrencileri ile birlikte yaşayan öğretmenlerimiz de var. Umarım çok ciddi sorunlar olmadan en kısa sürede bölgedeki bu olumsuzluklar biter.” şeklinde konuştu.
Öte yandan ilçede bulunan mahallelerde hendek kazıp, barikat kurarak sokaklara patlayıcı döşeyen PKK, Habur Sınır Kapısı üzerinden karayolu ile Kuzey Irak'a yük taşımacılığı yapan araçların önünü de keserek silah zoru ile ara sokaklara götürüp burada barikat olarak kullanıyor. Bu araçlardan yaklaşık 15’i ise ateşe verilerek yakıldı. (İLKHA)