Başaran’ın yazdığı yazının konuyla ilgili bölümünü veriyoruz..
"İkinci Dağlıca baskını ve Leyla Zana’nın Hürriyet’e verdiği röportaj, 14 Temmuz 2011’de Silvan’da meydana gelen ve 13 şehit verilen çatışmayı hatırlattı farkındaysanız. Zana şöyle diyordu: “İki tarafı Silvan’da karşı karşıya getiren 5 esrarengiz kişi var, kimdi bunlar? Şunu demek çok kolay: Devletin Ergenekonu yaptı. PKK’nın şahinleri yaptı. Asıl önemli olan bunu çözmek, bunları bulmak.” Elimde Silvan saldırısıyla ilgili askeri savcılığın soruşturması, bilirkişi raporları ve iddianame var. Bunların ışığında önce Zana’nın sözlerini anlamaya çalışalım.
Genelkurmay bu saldırının ertesi günü şöyle bir açıklama yapmıştı: “Saat 14.45’te PKK terör örgütü militanları ile yakın mesafeden sıcak temas sağlandı. Askerlerimiz el bombalarının neden olduğu yangında şehit oldu. Bölgede 7 terörist etkisiz hale getirildi.” 29 Aralık 2011’de 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede ise şu cümle geçiyor: “13 personelin şehit olduğu ve tabur komutanı dahil 13 personelin yaralandığı ve 2 teröristin ise ölü olarak ele geçirildiği...”
Ne ki şimdi bu: Yedi eksi iki eşittir beş. Genelkurmay ilk açıklamasından sonra iddianamenin hazırlandığı tarihe kadar geçen sürede bir açıklama daha yapıp 5 kişinin cesedinin bulunamadığını söylemişti. Fakat iddianamede 7 rakamı hiç telaffuz edilmiyor, ceset kaybetmeden bahsedilmiyor. Dolayısıyla Zana’nın işaret ettiği nokta hâlâ geçerli ve izaha muhtaç: 7 kişi mi öldü? 2 kişi mi? Genelkurmay’ın açıklamalarıyla askeri savcılığın iddianamesi niçin birbirini tutmuyor? 1 yıldır aydınlanmamış ciddi bir tuhaflık."