Şırnak’ın talepleri ile yıkılmadığını ve talepleri doğrultusunda inşa edilmediğini belirten Şırnak’lılar, kış mevsimi başlamadan önce evlerinin teslim edilmesini, altyapı ve üst yapının bir an önce bitirilmesini istediler.
Şırnak esnafı ve vatandaşlar yapılan çalışmalar ve yaşadıkları sıkıntılar hakkında İLKHA muhabirine konuştu.
Bir yandan yakılan, yıkılan Şırnak’ın onarım çalışmaları sürerken, diğer yandan da halk hayatına devam etmeye çalışıyor.
Şırnak merkez ile Cizre, İdil ve Silopi ilçelerinde toplamda 11 bin konutun inşası devam ederken, merkezde 7 ay önce yapımına başlanan 6 bin 500 konutun bir bölümünün kaba inşaatının bittiği görüldü. Yeni konutların inşası çalışmaları devam ederken elektrik, su ve kanalizasyon gibi altyapı çalışmaların bittiği belirtildi. Yol yapım çalışmalarının ise hale sürdüğü görüldü.
Yaklaşık 90 bin nüfusa sahip Şırnak’ta kiralık ev bulamayan ve nüfusun 3’te birini teşkil eden yaklaşık 30 bin kişi il dışında ikamet ediyor. Nüfusun 3’te birinin il dışında olması ise en çok esnaf etkileiyor.
Yetkililerin, ilk etapta konutların azami olarak 7 kat yapılacağını belirttiklerini ama yapılan konutların 11 kat yapıldığını belirten Şırnaklılar, bunun kendileri için sıkıntı olabileceğini söylediler. Yetkililer ise konutların 7 kattan 11 kata çıkarılmasının nedeninin, bazı vatandaşların evlerinin yıkımına izin vermediği ve yer darlığından dolayı böyle bir karar alındığını aktardılar.
Şırnak Merkez ile Cizre, İdil ve Silopi ilçelerinde çatışmalardan dolayı tahrip olan 101 cami ile 11 Kur’an kursundan 76 cami ile 10 Kur’an kursunun onarımı yapılıp geçen Ramazan ayında ibadete açılırken, kullanılamayan hale gelen ve yıkım kararı verilen 24 cami ile bir Kur’an kursunun yerine ise yenileri inşa ediliyor. Şırnak merkezde bulunan ve ilk önce onarılacağı beklenen, ama daha sonra kolonlarının çatladığı gerekçesiyle yıkım kararı verilen Darüsselam Camii’nin de yerine yenisinin yapılacağı öğrenildi.
Çatışmalardan dolayı tahrip olan Şırnak merkezde 16, Silopi'de 33, İdil'de 18, Cizre'de 31 olmak üzere toplamda 86 okul onarılarak eğitim- öğretime başlarken, Şırnak şehir merkezinde bulunan 2 okulun ise çevre düzenlemesinin hâlâ yapılmadığı görüldü. Kullanılamayacak durumda olan, yıkım kararı verilen 12 okul ile birlikte yeni yapılacak 40 okulun inşası ise devam ediyor.
Eğitim-öğretimin diğer illere nazaran yetersiz olduğunu belirten Şırnaklılar, eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini, yıkılan camilerin bir an önce yapılıp ibadete açılmasını ve çocuklarının Kur’an-ı Kerim'i öğrenebilmeleri için Kur’an kursların açılmasını istediler.
Zararlarının adaletli bir şekilde karşılanmadığını savunan Şırnaklılar bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığından şikâyetçi olduklarını belirttiler.
"İnşaatlar yapılıyor ama esnafa yetecek kadar dükkân yok"
Sıkıntılarını dile getiren Şırnaklılardan Hacı Galip, yıkılan iş yerinin zararının karşılanmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Şırnak’ta esnaftım, dükkânım yıkıldı. Zarar ziyanları almadık, şu an boştayız, bir iş yapmıyoruz. Gördüğünüz gibi inşaatlar yapılıyor. Yalnız yetecek kadar dükkân yok. Şu an da bir proje de yok. İş merkezi yapılacak, yapılmayacak bize bir bilgi verilmedi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Altyapı bitti. Hiç olmazsa bundan sonra yapılan binalar çarpık yapılmasın, katlar yüksek olmasın, biraz daha halkın istediği gibi olsun. Binalar geniş olsun, alanlar büyük olsun, öyle istiyoruz. Sabah buraya gelip yıkılan ve yeni inşa edilen iş yerimize bakıyoruz. Memleketimiz gördüğünüz gibi hepsi inşaat halindedir."
"Şırnak ne talebimizle yıkıldı ne de talebimizle yapılıyor!"
Yeni yapılan TOKİ konutlarının Şırnak’ın örf ve adetlerine uygun olmadığını belirten Beşir Tatar, binaların çok katlı olmasından dolayı sıkıntı yaşayacaklarını söyledi.
Tatar, "TOKİ’nin yaptığı evler çok katlı, Şırnak’ın şartlarına uygun değiller. Evlerin çok katlı olmaması gerekiyordu. Asansör olacak ama yaşlılarımız yine de sıkıntı yaşayacak. Aileler çok nüfusludur. Hiçbir şey talebimize göre olmamış. Şırnak ne talebimizle yıkıldı ne de talebimizde yapılıyor! Yeni yapılan evlere gireceğiz, başka seçeneklerimiz yok. Evler güzel, 4 artı bir ve 3 artı bir, ama odalar dardır. Bizim örf ve adetlerimize uygun değildir. Evleri yıkılanların kiraları karşılanıyor. Evlerin hasarlarının da karşılanacağını söylediler. Bazıları aldı bazıları ise almadı. Evleri yıkılmış, yakılmış hiçbir şey alamayan var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından şikâyetler var." ifadelerini kullandı.
"Allah, Şırnak’ı bu hale getirenlere hakkımızı bırakmasın"
Şırnak'ın sahipsiz olduğundan dolayı bu hale geldiğini söyleyen Ahmet Demir, "Allah-u Teâlâ Şırnak’ı bu hale getirenlere hakkımızı bırakmasın. Hepsi de yalan dolandır, olan fakirlere oldu. Bizim hiç kimsemiz yok. Şırnak sahipsizdir. Allah’a bırakmışız. Burası Nuh Peygamberin şehridir, her şey onun emanetidir. Memleketimiz sahipsizlikten bu duruma geldi." diye konuştu.
"Bir an önce camimizin yapılmasını istiyoruz"
Evinin zarar görmediğini ve yıkılmasını istemediğini belirten Hanım Yurtsever, yapılan altyapı çalışmasından ise memnun olmadıklarını söyledi.
Yurtsever, "Burada çok toz var, bundan şikâyetçiyiz. Benim evim yıkılmamış, yıktırılmasını da istemiyorum. Hiç kimse de evinin yıktırılmasını istemiyor. Bu yıkımlardan memnun değiliz. Altyapıdan hiç memnun değiliz. İncecik borular koymuşlar. Mahalleye hiç uygun değil. Şırnak’ımızın güzelleşmesini istiyoruz. Yollarımızın düzelmesini, evlerimizin, camilerimizin, okullarımızın yapılmasını istiyoruz. Çocuklarımız hepsi işsiz. Ramazan ayında zor iftar ediyorduk. Ezan sesi gelmiyordu, camide Teravihi kılamıyorduk, evde kılıyorduk. Bir an önce camimizin yapılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Hz. Nuh (a.s)'ın memleketini bu hale getirmeleri ilk başta yanlıştı"
Gelecek Ramazan ayına kadar mahallelerindeki Darüsselam Camii'nin bitirilmesini isteyen ve çocukların Kur’an-ı Kerim’i öğrenebilmeleri için Kur’an kurslarının yapılması talebinde bulunan Emine Caner, "Bir Peygamberin memleketi, Hz Nuh (a.s)’ın memleketini bu hale getirmeleri ilk başta yanlıştı. Camiyi görüyorsunuz ne hale getirmişler. Düşünün Ramazan ayında iftarı açmak için telefonları ayarlıyorduk. Teravih namazında başka bir camiye gitmek zorunda kalıyorduk. Çok zor şartlarda gidip geliyorduk. Yetkililere buradan sesleniyoruz. Eğer sağ kalırsak gelecek Ramazan ayında teravihimizi camimizde kılmak istiyoruz. Çocuklar içinde Kur’an kursu açsınlar. Buradaki çocukların hiç biri Kur’an eğitimi daha alamamış. Hepsi 10-15 yaşlarında. Yollar da bayağı sıkıntılıdır, çamurludur. Önümüz kış, yarın öbür gün çocuklar okula nasıl gidip gelecekler, bunun sıkıntısının içerisindeyiz. İnşallah bir an önce yollar bitirilir ve camimiz de Ramazan ayına kadar yapılır." temennisinde bulundu.
"Çocuklar daha kendilerini toparlamış değil, büyükler dahi daha toparlanamadı"
Caner, çocuklarının güzel bir eğitimden geçmelerini istediklerini belirterek, "Öğretmen eksikliği var. Stajyer öğretmenleri buraya veriyorlar. Çocuklarla pek fazla ilgilenmiyorlar. Zaten öğretmenlerin kendileri korku içindeler. Çocuklarımızın güzel bir eğitimden geçmesini istiyoruz. Çünkü onlar hepimizin geleceği. Artık eğitimde sistem değişikliği de olmasın. Bir düzene koyulsun. Eğitimin nasıl bir eğitim olduğunu insan bilmiyor ki. Her gün değişiklikler yapılıyor, çocukların psikolojisini bozuyor. Bir de çocuklar daha kendilerini toparlamış değiller. Büyükler dahi daha toparlanamadı." dedi.
"Nüfusun eksikliğinden dolayı satışlarımız yüzde 50 düştü"
Şırnak esnafının durumunun düzelmesi için bir an önce konutların bitirilmesi gerektiğini söyleyen esnaf Özgür Kutlu ise şöyle konuştu:
"Esnaf olarak en büyük sorunumuz Şırnak nüfusunun eksik olmasından kaynaklanıyor. Şırnak’tan göç edenlerin burada ev bulamaması bizin için sıkıntıdır. Ticari anlamda hareketlilik çok az. Şırnak’ın onarımının bir an önce bitirilmesini istiyoruz. Özellikle Şırnak’ın dışındaki köylüler merkeze gelip alışveriş yapmak istiyor, ama çoğu müşterilerimiz kontrol noktalarında saatlerce bekledikleri için geri dönüyor. Bunu bizzat müşterilerimiz söylüyor. Güvenlik güçlerimizden isteğimiz; esnafa yardım amaçlı orada yardımcı olmalarını istiyoruz. Şırnak’taki durumun düzelmesi için ilk istediğimiz şey bir an önce konutların bitmesidir. Konutların bitmesi demek en az 20 bin nüfusu dışarda olan vatandaşın gelmesi demektir. Bunun yarısı bile gelirse bizim için yeterlidir. Nüfus eksikliğinden dolayı eskiye göre satışımız yüzde 50 düşmüş durumda."
"Hiçbir banka bizi beklemedi, yapamadığımız ödemelerimizi faiziyle birlikte hepsini ödedik"
Yaşanan çatışmalarda hem evinin hem de iş yerinin yakılıp yıkıldığını, zararının yaklaşık 700-800 bin TL civarında olduğunu belirten Abdurrahman Özcan isimli esnaf, zararının yaklaşık yüzde 10’u olan 120 bin TL'nin verildiğini söyledi.
Borçlu oldukları bankaların kendilerine kolaylık sağlamadığını, borçlarını faiziyle birlikte ödemek zorunda kaldıklarını belirten Özcan, şöyle konuştu:
"Yıkımlardan önce iş yerimiz çatışmalı bölgedeydi. 105 bin TL’ye işyerimin tadilatını yaptırmıştım. Terör olaylarından dolayı iş yerimiz yakılıp yıkılınca burayı devraldık. Olaylardan sonra hem vatandaş olarak hem de esnaf olarak Şırnak’ta en çok zarar gören benim. Hem iş yerim hem de evim gitti ve devlet hiçbir katkı sunmadı. 700-900 bin TL zararım oldu Devlet sadece yüzde 10’u olan 120 bin TL’sini karşıladı, bundan şikâyetçiyim. Yasaktan önce kiralarımız 700-1000 TL'ydi, şu an da 2 bin 500 TL'dir. 7 ve 8’inci aylarda işlerimiz yok, borcumu kapatmak için kredi çektim. Toptancılara borçlarımız var. Ödemelerimiz çok. Banka sizi bekler dediler, inanın hiçbir banka bizi beklemedi. Yapamadığımız ödemelerimizi de faiziyle birlikte hepsini ödedik. Bu konuda çok mağduruz. Talebimiz, Devletin bu konuya el atıp zararlarımızın karşılanmasıdır."
"Ödemeler konusunda sıkıntı çekiyoruz"
Şırnak halkının dışarıda olmasının esnafı olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Salih Atalay da şunları dile getirdi:
"Şırnak milleti olarak bayağı sıkıntılıyız. Özellikle bu yıkımdan dolayı millet komple etkilendi. Şırnak halkı Mersin’e, İstanbul’a kadar dağıldı. Akrabalarımız şu an Mersin’de. Onlara kiralık ev arıyoruz, ama bulamıyoruz. Şırnak’ta eğitim yönünde özellikle öğretmenler konusunda bayağı eksikliğimiz var, onlar da ev bulamıyor. Bizim en temel ihtiyaçlarımızdan olan öğretmenlere ev bulamadıktan sonra eğitimde de ilerleyemiyoruz. Yetkililerden istediğimiz, TOKİ’de yapılan binaların bir an önce bitirilmesi ve halka teslim edilmesidir. Milletin dışarıda olması biz esnafın iş kaybına neden oluyor. Ödemelerimizde bayağı sıkıntı yaşıyoruz. Bazen ödemelerimizi yapamıyoruz. Faize bulaşmamak için bankadan kredi almıyoruz. Yetkililerden de hem kredi konusunda hem çekler konusunda esnafa yardımcı olmalarını istiyoruz." (Mehmet Aslan, Ahmet Uçar - İLKHA)