BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Önder, bu aralar sık sık bir ahlaki sapkınlık olan Eşcinselliği vb. ahlaksızlığı gündeme getirerek, “insan hakları” adı altında bu tür sapkınlıklara yasal güvence getirmek için çalışmaktadır. Önder, daha önce, yeni yapılacak anayasada eşcinsel evliliğe izin verilmesini teklif etmişti. Bu teklif sadece Sırrı Süreyya Önder’in şahsi teklifi değil. BDP, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı görüşmeleri sırasında da, teklife “trans kadınlar”, “lezbiyen”, “gay” ve “eşcinsel” ibarelerinin eklenmesini istemiş, öneri reddedilmişti.
En son Diyarbakır’da eşcinsel bir gencin ailesi tarafından öldürülmesi üzerine, Sırrı Süreyya Önder yine sahneye çıktı. Diyarbakır’ın devrimciliğinden girip, demokratlığından çıkarak, bu olay bahanesiyle, yine bu iğrenç sapkınlığı savunma pozisyonuna geçip, avukatlığını yapmaya başladı.
Eğer devrimcilik ve demokratlık ahlaksızlığı savunmak ise, kusura bakmasın Diyarbakır’dan kendilerine ekmek çıkmaz. Önder ve onun gibileri bu konuda başka kapılara gitsin. Diyarbakır halkı her şeye rağmen dinine ve inancına bağlı bir halktır. İstasyon meydanındaki görkemli “Muhammedi sevda coşkusu” bunun en önemli göstergesidir. Başta Amed olmak üzere Kürdistan’ın Müslüman halkı, hem dinine hem de kimliğine sahip çıkarak Allah’n izniyle üzerinde oynanan oyunları bozacaktır.
Hiç kimse “Kürtlerin haklarını savunuyorum” kisvesi altında Kürtlere ahlaksızlığı ve namussuzluğu dayatmaya veya normal göstermeye kalkışmasın. Eninde sonunda bu tür hayasızlık içine girenler Müslüman Kürd halkından gereken tokadı yiyecek, rezil ve rüsvay olacaklardır. Allah’ın yasakladığı çirkin bir fiili savunanlar şunu bilsinler ki hiçbir halkın nezdinde, hele hele dindar Kürd halkının nezdinde hiçbir zaman kendilerine iyi bir gözle bakılmaz. Ayrıca tarihte bu tür ahlaksızlığı işleyenlerin sonlarının ne olduğunu da, özellikle Hz. Lut (as) kavminin başına gelenleri okuyarak ibret alsınlar!
Diyarbakır’daki olayla ilgili Sırrı Süreyya Önder’in, ANF tarafından verilen açıklamasını aşağıda veriyoruz…
Önder: Diyarbakırdaki nefret suçunun takipçisi olacağım
ANF 18:03 / 01 Eylül 2012 Ankara - BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakırda 17 yaşındaki bir gencin cinsel tercihi nedeniyle amcası tarafından öldürülmesi olayının sıradan bir cinayet değil nefret suçu olduğunu belirterek, medyanın olayı yansıtma biçimini eleştirdi. Önder, LGBT bireylere yönelik ayrımcı uygulamaların demokratik bakış açısıyla bağdaşmadığını vurgularken, işlenen nefret suçunun da hukuki sürecinin de takipçisi olacağını belirtti.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır'da 17 yaşındaki eşcinsel bir gencin amcası tarafından öldürülmesine ilişkin açıklama yaptı. Bölge basını ve ana akım basının sıradan bir olay gibi yansıttığı cinayetin nefret cinayeti olduğunun gözlerden kaçırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Önder, Coğrafyamızın en devrimci ve demokrat şehirlerinden birinden gelen bu tarz bir ölüm haberini es geçmek, dünyadaki nüfusunun yüzde 10 olduğu belirtilen eşcinsel bireylerin yaşam haklarının elinden alınmasına göz yummak, bir gelecek mücadelesi veren yerelden evrensele tüm LGBT örgütlerinin hedeflerine ve haklarına yabancılaşmak demek olurdu diye belirtti.
Önder, medyanın her gün sayfalarını ayırdığı cinayetlerin birçoğunun temelinde yatan erkeklik ideolojisinin saplantılı bir hal aldığını belirterek, kadın ve LGBT cinayetlerinin gazetelerde yer yer görülür olmaya başladıysa da kamu vicdanında yeterince yer etmeyerek amacına ulaşamaz olduğunu vurguladı.
Bir haberin haber olması tek başına anlam taşımamakla birlikte, Türkiye'de insanlara dayatılan şiddeti kınayın mesajlarının aslında bu tür konularda da en az diğer konular kadar hassas biçimde dile getirilmesi şarttır diyen Önder, şunları ifade etti: Bir gencin amcası ve babasının iş birliğiyle, mahalle baskısıyla da birleşerek 14 kurşunla öldürülmesi bu topraklarda barışı savunan, huzuru savunan, eşitliği ve adaleti savunan herkesi yaralamıyorsa bunun ardında olsa olsa bu talep ve haklarımız konusundaki samimiyetimizi sorgulamamız gerektiği anlamına gelir. Onlarca yıldır eşcinseller vardır diyerek mücadelelerini haykıran önemli bir kısmı seçimlerde siyasetimizi desteklemiş olan ve bizim özgürlük vizyonumuza güvenen LGBT bireylerinin can güvenlikleri, ekonomik ve hukuki güvenceleri bizim değişmez gündemimizdir.
Diyarbakır'dan İzmir'e, Türkiye'nin herhangi bir yerinde eşcinsellerin değil öldürülmesi şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmaları, bu topraklarda yaşayan herkesin ortak utancı olduğunu dile getiren Önder, bir toplumun yaşayabileceği en büyük barış deneyiminin o toplumun tüm bileşenleriyle barışması olduğunu vurgulamanın şart olduğunun altını çizdi.
Önder, açıklamasını şöyle noktaladı: Televizyonlardan gazetelere, eşcinselliğin ayıplanacak, aşağılanacak bir şekilde, bir mizah öğesi olarak kurgulanarak yansıtıldığı bir toplumun daha sağlıklı yürümesi için Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Vekili olarak elimden geleni yapacağımı ve hukuki süreci takip edeceğimi belirtir, bilgilerinize sunarım dedi.