HÜDA PAR Batman Kadın Kolları İl Başkanlığı, minik Eylül’ün katledilmesi, Ağrı’nın Bezirhane köyünde ölü olarak bulunan Leyla Aydemir olayı ve son dönemlerde ülkede giderek artan çocuk istismarlarına ilişkin açıklama yaptı.
HÜDA PAR İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın açıklamasını, HÜDA PAR Batman Kadın Kolları Başkanı Şükran Özdemir okudu.
Ağrı'da, 18 gündür kayıp olan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in, dedesinin ikamet ettiği Bezirhane köyünde ölü bulunduğunu söyleyen Özdemir, “Küçük Leyla'nın öldürüldüğü şüphesi üzerinde duruluyor. Aynı şekilde kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere, 22 Haziran Cuma günü Ankara ilinin Polatlı ilçesinde 8 yaşındaki minik Eylül’ün kaybolduğu haberi ajanslar tarafından son dakika olarak servis edilmişti. Minik Eylül’ün bulunması için seferber olunmuş, günlerce arama çalışmaları yapılmıştı. Ancak ne yazık ki tüm aramalar sonuçsuz kalmış, minik Eylül bulunamamıştı. Acı haber, bir hafta sonra alınmıştı. Meğerki vicdansızlar; savunmasız minik Eylül’e cinsel istismarda bulunduktan sonra onu katletmiş ve bir tarlaya gömmüştü.” diye konuştu.
“Cennet kokulu bir kız çocuğunu acımasızca katlederken hiç mi titremedi yüreğiniz?”
Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunanların insanlıktan nasibini almadıklarını vurgulayan Özdemir, “Masum ve savunmasız bir miniğe nasıl olur da yapılır böyle bir canilik. Ey insanlıktan nasiplenmemiş bedbaht güruh; ne istediniz günahsız bir yavrudan, nasıl kıydınız, nasıl kast ettiniz minik bir cana? Nasıl olur da hunharca katledip toprağa gömersiniz anasının ciğerparesi minik Eylül’ü? Hiç mi almamışsınız insanlıktan nasibinizi. Cennet kokulu bir kız çocuğunu acımasızca katlederken hiç mi titremedi yüreğiniz, hiç mi sızlamadı vicdanınız, hiç mi aklınıza gelmedi azamet sahibi Cenabı Allah’ın sizden hesap soracağı?” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir çocuğun sapıkların elinde mağdur edilmesine izin verilmemelidir”
Ülkede cinsel istismar olaylarının giderek artığına dikkat çeken Özdemir, “Maalesef ki Eylül yavrumuzun yaşadığı bu acı olay, ilk defa yaşanmış bir olay değildir. Son dönemlerde çocuklara yönelik kötü muamele ve istismar olaylarında ne yazık ki artış olduğu görülmektedir. Benzer olayların bir daha yaşanmaması için toplumun bütün kesimleri tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir. Hiçbir çocuğun bu tür sapıkların ve ırz düşmanlarının elinde mağdur edilmesine izin verilmemelidir. Hassasiyet sahibi toplumumuz, bu gibi meselelerde toplumsal bir duyarlılık oluşturma adına sesini ciddi bir şekilde yükseltmelidir. Vicdanlı kişi ve kesimler, ülkemizde ve dünyada yaşanan bu tür insanlık dışı olayların karşısında durmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Sivrisineklerle değil bataklıkla mücadele etmek gerekir”
Yeni olayların ve mağduriyetlerin yaşanmaması için gerekli yasal alt yapının hazırlanması gerektiğine işaret eden Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti:
“Hazırlanan yasaların bir an evvel uygulanması ve bu tür cürümleri işleyenlerin hak ettikleri cezalara çarptırılması için her türlü mücadeleyi vermenin, toplum olarak hepimizin öncelikli görev ve sorumluluğu olduğu bilinmelidir. Toplumun özüne dönmesi ve bu tür vicdanları derinden yaralayan meselelerin bir daha yaşanmaması için sivrisineklerle değil bataklıkla mücadele etmek gerekir.”
“Evvela sistemin ıslah edilmesi gerekir”
Sistem ıslah edilmeden, toplumsal sorunların sona ermeyeceğinin altını çizen Özdemir, “Toplumsal sorunlarımızın çözüme kavuşması için evvela sistemin ıslah edilmeli. Adalet vicdandır, vicdan ise anne yüreği... Bugün susmalı herkes… Yanmış, kül olmuş yüreği ile annesi konuşmalı minik Eylül’ün! Ana yüreğinden çıkan her feryat hüküm olmalı. Günahı teşvik eden, estetize eden ve kurumsallaştıran sistemin sahibi olmakla övünenler ise hiç konuşmamalı. Sivrisinekleri gösterip bataklığı gizleyenler tek kelime etmemeli. Sen ey modern cahiliyenin kurbanı masum yavru! Hazan ayında doğmuşsun adından belli. Mahzun ettin bizi... Başımız yerde, utandık insanlığımızdan. Acziyetimizi ve çaresizliğimizi O’na şikâyet etme ne olur. Azmettirici düzenin adaleti yok, Allah bırakmasın hakkını.” dedi.
İLKHA