ŞANLIURFA - Yıllardır baskıcı sistem tarafından büyük zulümlere maruz bırakılmış halkın umutla beklediği Demokratikleşme Paketi nihayet açıklandı. Paket, beraberinde birçok farklı yorumları da getirdi. İleriye dönük atılacak adımlar için olumlu bulanlar da var, halkın birçok talebinin karşılanmadığını savunanlarda... Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Av. Ali Acar, Av. Emin Güneş ve HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, olumlu bulmakla beraber, yetersiz olduğunu ifade ettiler.
Andımızın kaldırılması önemli bir adım
Halkın büyük bir çoğunluğunun ortak talebi olan çocukluk yıllarında benim için bir travma olan Andımızın kaldırılmasını önemli bir adım olarak gördüğünü ifade eden Av. Ali Acar, "Andımıza üç beş kelime olarak bakılmamalı, Kemalizm'in temelini oluşturan bir anlayışın çocuklarımıza sabah ve öğlen servis edilmesi başlı başına bir karşılığı vardır." diye konuştu.
Acar, başörtüsü serbestliğinde polis, savcı-hakim ve askerin dışında tutulmasını anlam veremediğini ama süreç içerisinde bu tezatlığın kaldırılmasını umduklarını ifade etti.
Demokratikleşmeden kastın ne olduğuna dikkat çeken Acar, "Eğer demokratikleşme halkın taleplerinin öne çıkarılması ise bunda bir sorun yoktur. Ama demokratikleşmeyi başkalarının bize biçtiği hayat tarzı, bir rol, bir piyonluk, bir görev olarak algılanıyorsa bunda temel bir sorun vardır. Buna dikkat etmek lazım." dedi.
İnsanlar kendi inancına göre hukuk sistemlerini seçebilmeli
"Temel hakların parça parça verilmesi insanlara cazip gelebilir" diyen Av. Mehmet Emin Güneş ise, "İnsanlara kendi hukuk sistemlerini seçebilme hakkı verilmeli. Zaten insanlara bu hak verildiği zaman diğer bütün haklar da verilmiş olur. Bence en temel mesele bir insanın kendi inancına uygun hukuk sistemini seçememesidir. Bugün Müslümanlara neden Fransa, İtalya, İsviçre gibi yabancı devletlerin hukuku uygulanıyor. Müslümanların bir hukuku yok mu? Bu haktan neden bahsedilmiyor? Müslümanlar nasıl kendi dinlerini seçebiliyorlarsa İslam'ın da bir hukuku var, Müslümanlar bunu da seçebilmeli. Hem de öyle bir hukuku var ki bu hukukla yıllarca imparatorluklar yönetilmiş." dedi.
Allah'ın bir emri olan başörtüsü takabilme hakkının bugün kısmi olarak verildiğini ama bazı yerlerde adeta yasaklandığını belirten Güneş, "Bu bir çelişkidir. Eğer başörtüsü inancın bir gereği ise bundan ancak Müslüman olmayanlar muaf tutulabilir." diye konuştu.
Siyasi mahkûmlara af çıkarılmalı
Normalleşmenin olduğu, derin devletin yargılandığı bir dönemde bu yapıların mağduru ettiği insanların da haklarının verilmesi gerektiğini belirten Güneş, "Askerler içinde, memurlar içinde birçok kişinin mağduriyeti giderildi. Ama bir zamanlar camilerde Kur'an dersi veren dindar nesil yetiştirmeye çalışan ya da bugün toplumun başına bela olmuş uyuşturucuya bulaşmış insanları camiye getirip ıslah eden insanlara verilen ömür boyu cezalar olduğu gibi duruyor. Bunun için her kim olursa düşüncesine bakılmadan siyasi mahkûmlar serbest bırakılmalı…" dedi.
Mevzuatın uygulanmasındaki sorunlar giderilmeli
Güneş, Anadilin bugün okullara girdiğini ama Anadil talebinden dolayı hapis yatanların olduğunu, Kur'an dersinin okullara girdiğini ama hapiste Kur'an dersi verdiği için müebbet yatan insanların var olduğunu belirterek, bu tezatların görülmesi gerektiğini vurguladı.
Mevzuatın evrensel ilkelere uygun olduğu halde uygulamacıların elinde tam bir faciaya dönüştüğünün altını çizen Güneş hükümetin mevzuatı uygulama noktasında bir adım atması gerektiğini belirtti.
Olumlu ama yeterli bulmuyoruz
Parti olarak paketi olumlu bulmakla beraber halkın taleplerini tam manasıyla karşılamadığını ifade eden HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, "Andımızın kaldırılması, başörtünün serbest olması sevindirici gelişmelerdir. Parti olarak daha farklı beklentilerimiz vardı. Bize göre; Türk Ceza Kanunları'nda bazı iyileştirmeler, Terörle Mücadele Yasası'nda ise bazı değişiklikler yapılmalıydı. Siyasi mahkûmlara af ya da iyileştirmeler yapılabilirdi." diye konuştu. (Osman Gülebak - İLKHA)