Peygamber Sevdalıları Platformu’nun Türkiye genelinde düzenlediği Umre ödüllü Siyer Sınavı’nın İstanbul ve ilçelerinde dereceye girenlere çeşitli hediyeler verildi.
Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi ile Marmara Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği (Marmara-Der)tarafından ilk üçe giren gruplar ödüllendirildi.
Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi, dernek binasında düzenlediği ödül töreninde Fatih ilçesinde sıralamaya giren yarışmacılara çeşitli ödüller verirken, Marmara-Der ise Ümraniye Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde düzenlediği bir etkinlikte Ümraniye ilçesinde dereceye girenlere hediyeler takdim etti.
Programın açılış konuşmasını yapan Marmara-Der Başkanı Günay İşeri, “Derneğimiz yozlaşan ve İslami hassasiyetini kaybeden toplumda İslami hassasiyeti tekrar kazandırmak için bu yönde çalışmalar yapmaktadır. Toplumun yararına olan tüm etkinlikler ve organizasyonlarda üye ve gönüllülerimiz ile beraber çalışmaktayız. Maddi ve manevi anlamda üzerine düşeni yapan ve görevleri yaparken de ibadet bilinciyle hareket eden üye ve gönüllülerimiz, her daim çalışmalarına devam etmektedir.” dedi.
“Kurulduğumuz 2011 yılından buyana çeşitli hayırlı faaliyetlerde bulunduk.” diyen İşyeri, “Toplumu yediden yetmişe ilimle, irfanla yoğurmaya çalışan ve özellikle de hedef tahtasına cehaleti koyan ve tek kurtuluşun Kur’an ve sünnete sarılmak olduğuna inanan derneğimizin bazı faaliyetleri ise şunlardır; bize ulaşan ihtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarını gidermek için çalışma yapmaktayız. Umut Kervanı Vakfına üye olan derneğimiz çeşitli alanlarda yardımlarını sürdürmektedir. İmkânlarımız ölçüsünde fakir ailelere kumanya yardımı yapıyoruz. Kurban Bayramında da kurban keserek yüzlerce ailelere ulaştırıyoruz. Bunlara benzer çok sayıda faaliyetlerimiz bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Ümmetin Siyer dışı bir hayatının olamayacağını dile getiren Molla Cemal Çınar ise programda yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu: “Bundan 1400 yıl önce karanlığın her tarafı sardığı delaletin, cehaletin, küfrün ve azgınlığın hüküm sürdüğü bir dünya hâkim iken Allah-u Teâlâ böyle bir ortama son Peygamberi olan Hz Muhammed Mustafa’yı gönderdi. Peygamber Efendimiz o toplumun kurtuluşu ve hidayeti için gönderildi. İnsanların bir hiç yerine savaşa girdiği, adalet, namus, ahlaksızlığın hiçe sayıldığı ve kız çocuklarının sebepsiz yere öldürüldüğü bir ortamda herkese gereken değeri verecek bir Peygamber olarak geldi.”
Müminlerin, siyerle çelişecek bir hayat değil, siyer ile uyuşacak bir hayat sürdürmesi gerektiğini ifade eden Çınar, “Peygamber Efendimiz uygulamalarını hayatımızda tatbik ederek yaşamalıyız. Topluma, aileye, komşuya, arkadaşa ve çocuklara O’nun baktığı bakış ile bakmamız gerekir. Bizler siyeri Allah’ın emri, Peygamber Efendimizin yolu olarak görüyoruz. Siyersiz bir İslam modeli mümkün değildir.” dedi. (İLKHA)