İşgal rejimi şimdiye kadar Filistinlilerin arazilerini gasp ve yurtlarını yahudileştirme faaliyetlerinde de sürekli bu tedricilik politikasından yararlandı.
İşgal rejiminin tedricilik politikasındaki amacı bir kerede çok fazla ileri gitmemek suretiyle yaptıklarının basite alınmasını, çok fazla ciddi boyutta görülmemesini sağlamak. Birinci aşamada elde edilenlerin sindirilmesini, kabullenilmesini sağladıktan sonra ikinci aşamaya geçerek kademe kademe asıl hedefe doğru ilerliyor.
Batı Şeria bölgesiyle ilgili ilhak planı hakkında da değişik senaryolardan söz ediliyor. İşgal rejiminin sözde başbakanı siyonist Netanyahu bu planını hayata geçirme konusunda ise en çok ABD'nin kendisine yeşil ışık yakmış olmasına güveniyor ve buradan cesaret alıyor.
Gündeme getirilen senaryolara göre ilk aşamada sadece yahudi yerleşim merkezlerinin ilhak edilmesinin söz konusu olabileceği belirtiliyor. Bir sonraki aşamada ise yahudi yerleşim merkezlerinin bağlantılı bölgelerle birlikte ilhak edilmesi ihtimali var. Sadece Ürdün Vadisi bölgesinin ilhak edilmesiyle başlanması ihtimali de var ki bu bölge tüm Batı Şeria bölgesinin yüzde 17'sini oluşturuyor. Bir başka senaryo ise C kategorisine giren bölgelerin tümünün ilhak edilmesi. Bu bölgeler ise Batı Şeria'nın yüzde 60'ını oluşturuyor. Fakat tedricilik politikasıyla bu hedefe kademe kademe ilerlenmesi söz konusu.