İşgalci terör rejimi tarafından aşama aşama Mescid-i Aksa’nın etrafının zorla boşaltırken, aşırı sağcı gruplar eliyle Mescid-i Aksa’ya saldırılar düzenleniyor.
İşgalci terör rejimi, Ramazan Bayramı öncesinde olduğu gibi Kurban Bayramı arifesinde de Mescid-i-Aksa ve Kudüs’e yönelik saldırılarda bulundu.
Sözde Süleyman Mabedi'nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri “Tişa BeAv Günü” dolayısıyla Mescid-i Aksa'ya baskın çağrıları yapan siyonistler, dün gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın güneybatısındaki El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'e saldırdılar.
Gaziantep’te Gönüllü Kuruluşlar Platformu tarafından işgalci terör rejiminin Mescid-i-Aksa ve Kudüs'e karşı uyguladığı zulmü protesto etti.
İşgalci terör rejiminin Mescid-i-Aksa ve Kudüs'e yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla Hacı Perihan Kıymık Camii önünde bir araya gelen Gönüllü Kuruluşlar Platformu’na üye STK’lar öğle namazını kıldıktan sonra basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklaması öncesi kısa bir açıklama yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Gaziantep Şube Başkan Yardımcısı Murat Şahin, İşgalci terör rejiminin Mescid-i-Aksa ve Kudüs'e yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Mescid-i-Aksa ve Kudüs'e sahip çıkılması çağrısında bulunan Şahin, “Gaziantep’te Gönüllü Kuruluşlar Platformu dünyanın her neresinde bir mazlumun ayağına diken batsa bir araya geldik. Bizler Firavun'un karşısında olduk, Hazreti Musa'nın ise yanında olduk. Hazreti İbrahim'in çocukları olduğumuzu gösterdik ve her yerde putları kırdık. Bugün de işgalci israili protesto etmek ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için bir araya geldik.” diye konuştu.
Daha sonra ise Gönüllü Kuruluşlar Platformu adına basın açıklamasını İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Gaziantep Şubesi’nin Genç sorumlusu Rıdvan Sansur okudu.
“Mescid-i Aksa bir Yahudi mabedine çevrilmek istenmektedir”
Mescid-i Aksa’nın Müslümanların kutsalı olduğunun altını çizen Sansur, “İlk kıblemiz, miracımız, göz bebeğimiz, kalbimiz, vicdanımız, onurumuz ve kırmızı çizgimiz olan Kudüs, bu bayram öncesi yine israilin saldırılarına maruz kalmıştır. İsrailin bu saldırıları artık kronikleşmiş; Müslümanların her bayramı öncesi Mescid-i Aksa hedefe konularak bir meydan okuma yapılmakta ve Mescid-i Aksa bir Yahudi mabedine çevrilmek istenmektedir. Mescid-i Aksa’ya düzenlenen toplu baskınlar, orada ibadet eden Müslümanlara yapılan saldırılar, ilahi hatıranın vücut bulduğu yapıya verilen zararlar, Müslümanların buraya girişlerine konulan engeller, Mescid-i Aksa’nın altının oyulmasıyla oluşturulan tüneller, buradaki ibadetgâhlara uygulanan kapatmalar, Yahudilerin burada gerçekleştirdiği ayinler ve pervasızlıklar, her türlü sosyal ve kamusal baskılamalar israilin Mescid-i Aksa üzerindeki düşlerinin yapı taşları olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak israil bu düşten uyanmaya başladı. Müslümanların onurlu ve izzetli direnişi israili her geçen gün düşlerinden uyandırarak gerçeğe doğru yaklaştırıyor, düşler yerini kabuslara bırakıyor. Bu hakikat israilin gün geçtikçe daha da çirkefleşmesine, saldırganlaşmasına ve zorbalaşmasına yol açıyor.” dedi.
“Parçalanıyorlar, parçalanmaya devam edecekler”
Siyonist işgalcilerin Ramazan ayının sonunda yaptığı katliamları hatırlatan Sansur, “Ramazan ayının sonunda yaşanan olaylarda israil yine Mescid-i Aksa üzerine saldırıya geçmiş, Müslümanların tüm Filistin coğrafyasından başlamak üzere dünyanın her yerinde israilin siyonist politikalarına karşı ayağa kalkması neticesinde israil geri adım atmış, sonun başlangıcını yaşamışlardı. Bugün yine tek ses olmalı, israile karşı tek yürek tavrımızı ve haklılığımızı ortaya koymalıyız. Artık israilin bu topraklardaki vadesi doluyor. Dışarıdan getirecekleri nüfus gücü kalmadı. Uluslararası kamuoyu gün geçtikte israile karşı tavrını daha net ortaya koyuyor. Filistinliler mücadeleyi daha farkındalığı yüksek şekilde ortaya koyuyor. Nüfus üstünlüğünün kendilerinde olduğu şehirlerde dahi toprakları terk etmeye başladılar. Siyasi olarak en ufak bir düzen kuramadılar. Bunun kendileri de farkında. Bu farkındalığın yükünü saldırıların şiddetini arttırarak aşmaya çalışıyorlar. Parçalanıyorlar, parçalanmaya devam edecekler.”
“Kişiler ve zamanlar değişse de siyonist ideolojinin karanlık yüzü değişmemektedir”
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Sallahu Aleyhi Veselem), “İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona karşı kin ve nefret beslesin. Bu ise imanın asgari gereğidir.” Hadis-i Şerifine atıfta bulunan Sansur, şunları söyledi:
“Bugün israil, Müslüman coğrafyaların tam kalbinde, bizatihi kötülük timsali olarak durmaktadır. Bu kötülüğe karşı kalbimizle buğuz etmekle beraber, elimizle ve dilimizle yapmaya güç yetireceğimiz pek çok şey bulunmaktadır. Uluslararası kurum, kuruluş, STK, haber yayıncıları, sanatçılar, siyasetçiler, güvenlik kurumları, teşkilatlar, organizasyonlar gibi mekanizmaları doğru şekilde harekete geçirecek kamuoyu baskını oluşturmak tüm Müslüman alemi için acil bir gerekliliktir. Siyonizmin pek çok boyutuyla karşımıza çıkması gibi mücadele ederken de farklı mukavemet metotlarını etkili bir biçimde kullanmalıyız. İsrail, Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı Yahudileştirmek isterken siyonizmin dini, kültürel, politik, medya yanlarını kullanmaktadır. Kişiler ve zamanlar değişse de siyonist ideolojinin karanlık yüzü değişmemektedir. Mücadelemizi verirken bu ırkçı, saldırgan ideolojinin tüm unsurlarına karşı vermeli, küresel bir farkındalık ve bilinçlendirme hareketi uyandırmalıyız.”
“Kudüs’ün akıbeti bizlerin hayat mücadelesinin tam merkezinde yer almalıdır”
Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün akıbetinin yalnızca orada yaşayan Filistinlilerin omuzlarına yüklenmemesi gerektiğini belirten Sansur, “Her bir Müslüman, zamanın ve şartların ruhuna münasip şekilde Kudüs ruhunu ortaya koymasını bilmelidir. Bizler Mescid-i Aksa, Kudüs, Gazze ve Filistin için bedeller ödedik. Vatandaşlarımız Mavi Marmara’da şehit oldular. Kudüs’ün akıbeti bizlerin hayat mücadelesinin tam merkezinde yer almalıdır. İsrail şunu unutmasın ki bizler yeniden bedel ödemeye hazırız ve hep hazır olmaya devam edeceğiz. Gerekirse hepimiz Filistin’e gider, orada Filistinli kardeşlerimizle omuz omuza mücadele eder yine de Mescid-i Aksa’yı yalnız bırakmayız.” şeklinde konuştu.
Basın açıklaması Şehitkamil İlçe Müftüsü Feyyaz İdin’in yaptığı dua ile sona erdi.