israil'in son Gazze saldırısından herkesin alması gereken dersler olduğunu düşünüyorum. Özellikle de Türkiyeli bir bakanın, israil ile ilişkileri geliştirme adına, işgal altındaki Filistin topraklarına yapmış olduğu ziyaret esnasında bu saldırının olması, son derece dikkat çekicidir. Gazze bombalandı ama aslında Türkiye'ye hakaret edildi. Türkiye'nin Gazze konusundaki hassasiyetine, bir bakanın ziyareti esnasında bombalarla cevap verilmesi, bir ülkeyi aşağılama ve onurunu çiğnemektir. Bu bombardıman, aynı zamanda Türkiye'ye ümit bağlayan başta Filistinliler olmak üzere, tüm ezilmişlere de verilmiş bir mesajdır. Alenen Türkiye'nin onuru ayaklar altına alındı. israil ile ilişkilerde, Türkiye'nin bu hususu mutlaka göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyoruz. Yine bir kez daha ortaya çıktı ki, israil ile dostluk mümkün değildir. İlke ve prensipler bir yana, salt siyaseten bile olaya yaklaşılacak olursa, israil'in dostluktan anladığı tek şeyin ihanet olduğu görülecektir. O halde israil ile dostluk yapılmaz, israil ile ancak mücadele edilir. israil'in kıyamete kadar devam edecek olan emperyal emellerine mukabil, Ortadoğu'daki tüm halkların başına bela olan bu terör şebekesinin kuşatılması ve peyderpey tarihten silinmesi lazımdır. Türkiye, etrafındaki kuşatmayı kırma adına, bir takım bedelleri göze alarak israil ile yeniden ilişkiler tesis etti. Ama daha işin başında bunun ne kadar yanlış bir adım olduğu ortaya çıktı. Türkiye'nin atmış olduğu adımlara rağmen, israil'in politikalarında herhangi bir değişiklik meydana gelmedi. Yani israil değişmedi. Tam tersine, yapmış olduğu bütün cürümler kendisine kâr kaldı. israil'in Filistin politikasında en ufak bir değişiklik olmadığı gibi, insan hakları ihlalleri ve işgalin muhkemleştirilmesi faaliyetleri bütün hızı ile devam ediyor.
israilin bu saldırısının, tekbir sesleri eşliğinde birbirlerini boğazlayan Müslümanlara da bir mesajı vardır. Müslümanlar, emperyalistlerin ürettiği iç ihtilaflarla uğraşırken, Siyonistler kardeşlerimizi pervasızca bombalıyor. İslam ümmetinin gözü önünde Gazze bombalanıyor. Gazze'ye atılan her bomba, sinemize düşen bir kordur. Gazze'ye atılan her bomba, onurumuza atılan bir taştır. Aslında Gazze'nin şahsında İslam ümmeti bombalanıyor. Bu gün İslam halkları çok yönlü saldırılar ve sorunlarla boğuşuyorsa, bunun temelinde siyonistlerin ve müttefiklerinin düşmanlıkları vardır. Tüm Müslümanların ortak düşmanı siyonistlerdir. Siyonistler var oldukça, İslam ümmetinin hiçbir halkına ve ülkesine rahat yoktur. O halde Müslümanlar sorunun kaynağına yönelmek durumundadırlar. Müslümanlar bir an evvel namlularını birbirlerine değil, Siyonistlere yöneltmek durumundadırlar.
Yaşadığımız toprakları ele geçirmeyi ve İslam ümmetini köleleştirmeyi temel ideal olarak kabul etmiş bir düşman, esas düşmandır. Bu gün bizi tutsak edip köleleştirmeyi hedefleyen düşmanın ihmal edilip de Müslümanların birbirine düşmesi ne acıdır!