15 Temmuz bir darbe süreci ve darbeye teşebbüs etme haksızlığından doğan darbeye karşılık gelecek arbede... Bu halk uyanıktı ve gözleri o kadar açıktı ki, gece karanlığında kapatmaya çalışsalar da başaramayacaklardı. Özlerine öyle bir dönüş vardı ki; birlik beraberliğin yanında minarelerin azizliği, selaların çağrısı ve meydanların tekbir nidaları yüreklere müthiş bir görüntü verdi.
Yıllarca uyuttuğunuz, sadaka-infak-zekât derken halkın cebinden geçindiğiniz, soru-cevap anahtarlarıyla haksızlığı derinden yaşattığınız, sır kapısı rüyalarla eften püften abes meşgalalerle beyinleri harcadığınız, tesettüre füruat deyip dinsizliğe soyunduğunuz ve en önemlisi tüm bunları İslam! adına yaptığınız günlerin hesabını elbette verecektiniz...
Yıllarca ılımlı İslam edebiyatı yapıp her dem ‘hoşgörü'den yana olup hep yumuşak olan bu kesim nasıl oluyor da kendi ülkesindeki halka ateş açabiliyor? Kendi halkının yüzde ellisinin istediği bir yönetime hoşgörü göstermeyip devirme planlarını ortaya koyuyor.
Devran döndü ve tarih tekerrür ediyor. Hep birilerine atarak canlarnı acıttığınız top bugün size döndü. Zaman tüm ahları o topa yükleyip size geri gönderdi. Yaptığınız en büyük acı verici husus İslam'ı hep dilinize pelesenk etmeniz oldu. Sonrasında kendinizden başka herşeyi asimile etmek isteyip Müslümanlara her türlü zulmü uygulamanız...
Eşi cezaevlerine düşen bacılarımızın ahı, baba özlemi çeken çocukların gözyaşı, evlat hasreti çeken annelerin dudaklarından düşmeyen bedduası, belki de bu dünyada evlatlarını görmeden göç edenlerin vaveylası sizin boğazınıza öyle bir yapıştı ki...
Şu an onlar sebebiyle zindanda olan Yusufi abilerimiz pek dile gelmiyor belki ama inanın onların ve geçmişteki nice vicdansız hadise ve olayların ahı şimdi çıkıyor. Tarih tekerrür ediyorsa eğer en çok bunun için ediyor. Bir Müslümanın zindana girmesine sebep olan adam, şimdi aynı zindana giriyorsa eğer bu durum kaşısında bir tekbir çekilir; Allah-u Ekber! Allah erlerine zalimane davranan güruh bu dünyada cezasını çekmeden ölmemiştir.
İşin başka bir boyutu şu ki, seneler öncesinden bile kalplerin onlara ısınmaması ve ne mal olduklarını söylediğimizde hep FETÖ savunuculuğuna soyunan sözüm ona insanlar herşeyi anladılar mı acaba? Geç oldu, geçmiş olsun fakat durumun şu noktaya gelmesi bile Allah'a şükretmeyi gerektirir. Son açıklamasında artık kendisinin ‘Batının hizmetinde olduğunu' söylemesi son noktayı da koydu. Artık tüm bu yaşananlardan sonra ne soru işaretine gerek var ne de üç noktaya...
Hani Allah bazen de insanı kendisine döndürmesi için bir zorluk verir. Fakat zaten Allah'a mesafesi hiç olmayan onların başlarına gelen zorluk Allah'tan daha çok uzaklaştırıp batıya hicret ettiriyor. Ki zaten İslam ile alakası olmayan fakat adına verdikleri “hizmette” İslami referanslarla (göstermelik) çıkıp, Batı'da son bulan bir nefes oldu. Kötü ve gerçek son. Maskeli yüzlerden sahici yüzlere geçiş!
Gerçeğin ötesinde bir o kadar rüya ve hayal dünyasında da yaşayan siz paralelciler, bir kurtarıcınız yok mu? Kendi kanallarında akıl dışı ak sakallı dedelerle, hep iftira karalamalarla saçma sapan diziler ve hep ‘kurtarıcı' hükmünde olan rüyalarınızla halkı İslam'dan soyutladığınız sizlerin bir kurtarıcısı yok mu? Dershane söz konusu olunca rüya efsaneleriyle gözleri büyüleyen sizlerin darbe sonrası rüyalarınız nerede?
Menfaat sözkonusu olunca ‘hoşgörü' furyasına bürünen sizler Müslümanlara karşı bir ‘saldırgan' olmayı pek de beceriyorsunuz... O hoşgörü, büyük şeytan ve avanelerine karşı olurken, hiçbir zaman başta Filistin ve diğer İslam ülkeleri için olmadı zaten... Amaç, niyet, hedef, kime hizmet edip kimin uşağı olduğu daha dün aşikârken, resmin bütününü bugün görenler artık bu saatten sonra neyin ne olduğunu anlamışlardır.
İşte ZAMAN bu zaman. Meydanlar onlara dair tüm SIZINTILARı atmak için haykırıyor. Onlarla işbirlikçi olan tüm PARALELcilerin kötü ve necis hedeflerini anladıkları için lanetliyor. Allah fırsat vermesin.