Artık herkes saat 23.00 ile 24.00 arasında gözleri ekrana kilitlenerek koronada pozitif vaka sayısını merak ediyor. Vakalarla birlikte ölüm haberleri… Herkes o olumsuz psikolojiyle yatıyor ve sabah bu psikolojiyle yeni güne başlıyor. Aslında bu durum birçok taraftan ele alınabilir ama daha çok ölüm korkusu ve bunun insan psikolojisi üzerinden meseleyi değerlendirmek istiyorum. Zira insanlar tarih boyunca yaşam tehdidi oluşturan ve çaresi bulunamayan hastalıklardan hep korkar olmuştur. Bu fıtri bir duygudur. Son dönemin belki de en korkulan salgını, Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan Koronavirüs salgınıdır.
Bu salgının duyurulmasında baş aktör ve işinde başarılı olan, gayreti sayesinde takdir alan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her gün saat 23.00’da virüsle ilgili ne rakam vereceği merak ve endişe oluşturuyor. Her son dakika haberiyle açıklanan vaka sayısı ülkemizde de paniğe yol açıp, psikolojik açıdan daha önemli bir durum almıştır.
Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi özellikle sosyal medyanın kullanım sıklığına bakıldığında, insanların sürekli salgın hakkında doğru yanlış birçok bilgiye maruz kaldığını görebiliyoruz. Konu hakkında paylaşılan yazılar ve görseller insanlar üzerinde maksimum düzeyde korku, stres, panik ve endişe uyandırmış. El yıkamada işi çok abartanlar, aile ferdi dışardan gelip kapıdan girince önce banyoya almalar gibi davranışlar, insanların psikolojisini ciddi manada etkilemiş.
Tavsiye edilen korunma yolları olarak ve yapılması gereken önlemler olarak; kalabalık ortamlara girmekten kaçınma, toplu taşımaları kullanmama gibi davranışlar gün geçtikçe, ileri boyutlara varmaya başladı. Hatta işini evden takip edebilenlerin sayısı gün geçtikçe çoğalıyor. İmkânlar dâhilinde evden çıkmamaya gayret gösteriliyor. Artık insanlar alışageldikleri hayatlarını sürdürmekte zorlanıyor ve bu durum her gün daha da artarak devam edecek gibi gözüküyor.
Aslında burada en çok korkutan unsurlardan biri de belirsizlik. Virüsün henüz bir tedavisinin bulunamaması ve bu nedenle her gün birçok ülkede ölümlerin arttığını duyuyor olmamızdır. Ülkemizde vakaların artması ciddi anlamda ölüm korkusu oluşturuyor. Bunun önüne geçebilmemiz ve “iman ehli olma” farkındalığımızı arttırmamız gerekiyor.
Öncelikle panik halinden çıkarak durumu kabul etmeli ve bilinçli şekilde önlemler almaya başlamalıyız. Eğer hiçbir şekilde üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsanız tedbirden sonra tevekkül konusunu iyi okumalıyız. Ölüm her zaman insana yakınken korona üzerinden bu kadar endişe normal değil. Herkesin, özelde iman sahiplerinin bu meseleye daha soğukkanlılıkla yaklaşması gerekir.
Netice olarak; her gün trafik kazalarının, kanser hastalarının, kalp krizlerinin, türlü türlü hastalıkların istatistikleri günlük olarak saat 23.00-24.00 arası verilse vaka sayısının çok daha fazla olduğu kesindir. Bu ölümler insanlarda bir korkuya yol açmazken koronavirüsün öldürme riskinin %2’lerde olması neden bu kadar korkuya sebebiyet veriyor? Bugün de herkes yeni sayıyı öğrenmek için malum saatleri bekleyecek…