SORU-1 Hamile bir kadın göğsünde toplanan sütle başka bir çocuğu emzirirse sütkardeşliği olur mu?
CEVAP-1 Genel ölçü şudur: İki yaşını doldurmamış bir çocuk, en az dokuz yaşında olan bir kadının sütünü içerse, o kadın ister bekar, ister evli, ister dul, veya acuze olsun, o çocuk kadının evladı hükmündedir.Fakat bazı ayrıntılarda mezhepler arası farklı görüşler mevcutdur.
Hanefi ve Maliki mezheplerine göre; bir seferlik süt verme ile süt annelik gerçekleşiyor.Ama Şafii mezhebine göre beş sefer ayrı ayrı süt içmesi şart koşulmuştur.
( Kaynak : Haşiyetu İbn–i Abidin c.3, s.209, Bacuri c.2 s. 182 )
SORU-2 Bayanlar kendi aralarında namaz kıldıklarında bir bayan imamlık yapabilir mi? Kamet ve sureleri sesli bir şekilde okuyabilir mi?
CEVAP-2 Tüm cumhur ulemanın ittifakı ile kadın erkeklere imamlık yapamaz. Ama kadının kadınlara imamlığı noktasında değişik görüşler varid olmuştur. İmam Malik ve İmam Ebu Hanifeye göre kadın, kadınlara da imamlık yapamaz. İmam Ahmed’e göre ise kadının kadınlara imamlığı caiz olmakla beraber mustehap değildir. Lakin imam Şafii ve diğer bazı âlimlere göre mustehabtır.
Kadının kadınlara imamlığını caiz görenlere göre, kamet ve süreleri yabancı erkeklerin (mahremi olmayan) yanında sesli okuyamazlar. Fakat eğer mahrem olsalar veya sadece kadınlar olsa, kamet ve cehri olan namazlarda sesli okuyabilirler.
( Kaynak ; Muğni li İbnil Kudame c.2.s.35, Haşiyetu İbni Abidin c.1 s.565)
SORU-3 Eşlerin kendi eşlerinin yakın akrabalarına karşı tesettürün sınırları nelerdir. Örneğin kişinin baldızına, veya hanımının hala ve teyzesine karşı sakınmasının ölçüleri nelerdir. Yabancı gibi midir yoksa bir ölçüsü var mıdır?
CEVAP-3 Yüce mevlamız Nur Suresinin 31.Ayetinde kadının zinetini gösterebileceği erkekleri zikretmiş ve bu konuda Kur’anı Kerim’in nassı olduğu için ümmet ittifak etmiştir. Dolayısıyla zikrettiğiniz bayanlar diğer yabancı bayanlar hükmündedir. Yabancı bayanlarla halvet ( yalnız kalmak ) haram olduğu gibi bunlarla da halvet haramdır. Fakat İslami tesettür ve terbiye dahilinde, fitneye mahal vermeden başka kişilerin hazır olması şartı ile bir arada oturmak, sohbet etmek, yolculuk yapmak ve alış veriş etmek caizdir. Hatta çoğu alim ve fakihlere göre el, yüz ve imam Ebu Hanife’ye göre ayağın da açık olması caizdir.
(Kaynak : Tefsirul Kurtubi c.12, s.222)
SORU-4 Ben İmam Ebu Hanife’nin mezhebine mensubum. Midye’nin satışı caiz midir?
CEVAP-4 Cumhuru ulema ve müctehidin görüşü, kurbağa ve timsah dışında, denizde yaşayan hayvanların yenmesi helaldir. Köpekbalığı hakkında ihtilaf olmakla bereber çoğu alimlere göre o da helaldir. Ama İmam Ebu Hanife’ye göre balık veya balık suretinde olanların dışında kalanların eti yenmez. Dolayısıyla satışı da caiz değildir.
Kanaatime göre eğer İmam Ebu Hanife, öbür imamların zamanında yaşamış olsaydı ve deniz hayvanlarının helalliğine dair hadisleri görseydi midyenin helal olduğunu söylerdi. İmam her ne kadar fıkıhta ve mezheb teşkilatı bakımından diğer alimlere üstad ve öncü ise de onun zamanında hadis tedvini yapılmamıştı, hadisin sıhhati ve ravinin adaleti ayrıntılarıyla belgelenmemişti. Bu bakımdan midye satan kardeşimiz diğer imamları takliden satabilir. Aksi taktirde satamaz.
( Kaynak : Şerhi İbni Abidin c.6.s.306, Muğni li İbni Kudame c.11.s.84 )
SORU-5 Biliyorsunuz, şu anda resmi dairelere başörtüsü ile gidilemiyor. Bir bayanın peruk takarak işyerine gitmesi caiz midir? Böyle gitmesi halinde ordan elde edilecek paranın helal olup olmadığı hususunda bizi bilgilendirirseniz memnun oluruz. Allah razı olsun.
CEVAP-5 Malumdur, Cenabı Hak Kur’an’ı Kerimde kadının ziynetini açığa çıkarmamasını emretmiş ve serahaten çene altlarını yani boğazlarını örtmelerini ferman etmiştir. Bu örtünme şekli aklen ve örfen bellidir. Peruk ise ziyneti örtmediği gibi bilakis daha da ziyadeleştirmekte, tahrik ve çekici hale getirmektedir. Ayrıca Hadisi Şerifte lanetlenen üç kısım insandan biri de saçına saç bağlayanlardır. Peruk başa geçirilen yabancı saçtır. Evde bile takılsa hadisin hükmüne dahil olur. Kaldı ki dışarıda takması ziyadesiyle haramdır.
Kadının çalışmasından elde ettiği ücret ise, yapılan iş haramsa dans, müzik, içki servisi v.s gibi kazancı da haramdır. Lakin yapılan iş haddi zatında helal ise fakat İslami tesettüre riayet edilmese bile kazancı helaldir. Fakat kendisi başının açık olmasından ve peruk takmasından dolayı günahkar olur.
(Kaynak: Güncel Fetvalar Cilt.1 s 426)
İnzar Dergisi