İletişim teknolojisinin gelişmesi ile birlikte küreselleşen sosyal hayatın bireyler üzerindeki sosyal medya etkisi gün geçtikçe artmaktadır. Milyonlarca insana aynı anda ulaşabilme, iletişim kurabilme kabiliyeti sunan sosyal medya, toplumda kabul görmeyi başardı. Böylelikle küresel etkileşimde sosyal medya bireylerin önemli bir araç olarak kullanabilmesinin yolunu açtı.
Sosyal medya farklı fikir, düşünce ve görüşe sahip kişilerce seslerini duyurmak, toplumsal hareket, demokratik özgürlük, örgütsel faaliyetler, Haksal-hukuksal girişimler ve buna benzer ortak tepki ortamı oluşturmak için aktif bir şekilde kullanılmaktadır.
Küreselleşmeye doğru giden dünya düzeninde sosyal medyanın kullanılabilirliği, mekân esnekliği sunması hasebiyle diğer medya türlerinden çok daha etkilidir. Uzaklık –yakınlık terimleri sosyal medya ile birlikte anlamını yitirdiği söylenebilir. Dünyanın neresinde olursanız olun diğer kullanıcılara olan uzaklık mesafesi iki tuş mesafesidir.
Her şeyin anlık olarak yaşandığı bir sanal dünyada tepkiler de anlıktır. Herhangi bir olayda tepkisini ortaya koymak için ilk başvurulan platform sosyal medyadır. Bu yönüyle sosyal medyayı, diğer medya türlerinden üstün görmek yerinde bir analiz olarak görebiliriz.
Sosyal medya kimsenin tekelinde olmadığından toplumda yaşanan herhangi bir olayda geleneksel medyada yapılan algı operasyonlarını bir nebze olsun kırmayı başarmıştır. Herhangi bir konuda geleneksel medyada yapılan tek fikircilik, sosyal medyada söz konusu değildir. Aynı anda paylaşılan görüşlerin, fikirlerin çeşitliliğinde olaya bakış açısı geniştir. Sosyal medya, bu yönüyle gerçeği görmede etkin bir rol oynar.
Doksanlı yılları hatırlayın! Müslüman kesime yapılan haksızlıklar, algı operasyonları sonucu yüzlerce masum insan yok yere mahkûm edildi. Camilerde namaz kılan, Kur'an dersi alan, ders veren mütedeyyin insanlar iftiralara maruz kaldı, işkencelerden geçti. O dönemlerde kimsenin çıtı çıkmadı. Haksızlıklara göz yumuldu. Sosyal medya bu kadar etkin kullanılıyor olsaydı en azından tepkiler ortaya konulabilirdi. Gerçekler topluma daha hızlı anlatılabilir, aktarılabilirdi. İnsanlar, Müslüman kesime yapılan çirkin iftiralardan haberdar edilebilirdi.
Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetini hatırlayın! Sosyal medyada bu kadar dillendirilmemiş olsaydı kimsenin haberi olmayacak, üstü örtülecekti. Gerçek çarpıtılarak aktarılacaktı. Etkin bir şekilde kullanılan sosyal medya sayesinde bu olay tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Hunharca, zalimce, kalleşçe yapılan katliam toplumda lanetlendi. Gözü yaşlı annelerin beddualarıyla Allah zalimlerin - katillerin belasını verdi. Darmaduman oldular.
Sonuç olarak; Sosyal medya hayatımızın önemli bir parçasıdır. Gerçek bilgilere ulaşmada, haksızlığa – hukuksuzluğa, toplumun ortak değerlerine sahip çıkmada, yapılan yanlışların düzeltilmesi konusunda ve herhangi bir konuda sesini duyurmada önemli bir araçtır. Geniş kitlelere hitap edebilme imkânı sunan sosyal medya, yanlış bilgilerden arındırılmış gerçeklere ışık tutan güçlü bir araç olarak kullanıldığı takdirde büyük bir nimettir. Hayatımızda bu kadar önemli bir aracın daha etkili ve verimli kullanılması esastır.