Türkiye'de özellikle doğu ve güneydoğu bölgesinde yaşları 12 ile 14 arası değişen binlerce çocuk 2000'li yıllarda vurulan bayat kızamık aşısı nedeni ile (SSPE) hastalığıyla pençeleşiyor. Defalarca gündeme gelmesine rağmen Sağlık Bakanlığının yeteri kadar ilgi göstermediği ve failleri belli olmasına rağmen bunların cezalandırılması adına bugüne kadar hiçbir adım atılmaması 'acaba yetkililer olayı örtbas etmeye mi çalışıyor' sorusunu akıllara getiriyor.
"SSPE Kızamık Mikrobunun Yaptığı Bir Beyin İltihabıdır"
SSPE hastalığının kızamık mikrobunun yaptığı bir beyin iltihabı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Banu Anlar, SSPE hastalarının yürüme yeteneklerini kaybetmelerinden dolayı belirli zamanlarda hastaların ayağına gittiklerini söyledi. Prof. Dr. Anlar; "Van'a bölgede bulunan SSPE hastalarına bakmak için geldim. Bu hastalarımız bir süre sonra maalesef yürüme yeteneklerini kaybettikleri için sağlık merkezlerine gitmeleri zor oluyor. Bu nedenle mümkün olduğunca bir araya toplayıp kontrollerini yapıyoruz. Şimdi de bir süredir doktor kontrolüne gelememiş hastalarımızın burada muayeneleri yapacağız. Tedavileri konusunda önerilerimizi buradaki hekim arkadaşlarımıza aktaracağız." dedi.
"Bu Çığlığımıza Sessiz Kalmayın"
Daha sonra kısa bir açıklama yapan, SSPE Hastalıkları Doğu Anadolu Bölgesi Dernek Başkanı Ferit Maniş ise, SSPE hastalığının ölümcül bir hastalık olduğunu vurgulayarak, "SSPE önlenebilir bir ölümün adıdır. Maalesef Sağlık Bakanlığı'nın yanlış politikası sonucu binlerce çocuğumuzu kaybettik ve binlercesi de şu an ölümü bekliyor. Özellikle 1998 ile 2002 yılları arasında dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş zamanında yapılan aşılardan dolayı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde büyük bir felaket yaşanmıştır. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile eşlerine sesleniyorum. Bizim bu çığlığımıza sessiz kalmayın. Günde en az 4-5 çocuğumuz bu hastalıktan vefat etmektedir. Hem de can çekişe çekişe. O tarihten bu yana en az 5 bin çocuğumuz bu hastalıktan dolayı ölmüştür. Bir o kadarı da ölümü bekliyor. Onun için bu çığlığımıza sessiz kalmayın diyoruz. Bu günahsız çocuklara sahip çıkın bu felaketi önlemeye çalışın" şeklinde konuştu.
Konu ile ilgili olarak konuştuğumuz hasta çocukların aileleri ise büyük bir mağduriyet yaşadıklarını ve çocuklarının gözleri önünde her gün erimesinden daha büyük bir acı olamayacağını söylediler.
"Sağlık Bakanlığı Bizleri Kaderimize Tek Etti"
Muş'tan gelen ve çocuğu yaklaşık olarak 7 yıldır bu hastalığa yakalanan Gülpaşa Anbil adlı anne, "Muş'tan geliyoruz. Öznur Anbil adındaki çocuğum 7 yıldır bu haldedir. Bu güne kadar çalmadığımız kapı gitmediğiz doktor kalmadı. Çocuğum 13 yaşındadır ve 6 yaşından bu yana bu haldedir. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Sağlık Bakanlığı çocuklarımızı bu hale getirenlerden hesap sormamakla birlikte bizleri de adeta kaderimize terk etti. Elde avuçta ne varsa buna harcadık. Ancak nafile Vicdan sahibi olan herkesi bu günahsız çocuklarımıza sahip çıkmaya davet ediyorum." diyerek çaresizliklerini ifade etti.
"Çocuklarımızı Bu Hale Getirenler Ortaya Çıkarılsın"
Aynı ilden gelen hasta annesi Hürriyet Güler ise "Çocuğum 4 yıldır bu haldedir. Günden güne gözlerimizin önünde eriyor. Çocuğum 12 yaşındadır. Yaşça en büyük çocuğumdur yetim oldukları için çevremizde bulunan duyarlı vatandaşların yardımıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bizler bu çocuklarımıza devletin sahip çıkmasını ve bu çocukları bu hale gelmesine sebep olanları ortaya çıkarılmasını istiyoruz." Diye konuştu.
"İkinci Bir Çocuğumu Bu Hastalığa Kurban Vermek İstemiyorum"
Son olarak konuşan anne Nurten Uygur ise geçen sene bir çocuğunu bu hastalığa kurban verdiğini hatırlatarak, "4 yaşında olan ali adındaki çocuğum geçen sene vefat etti. Muhammed adındaki çocuğum ise 4 yıldır yataktadır ve ölümle pençeleşiyor. Bu güne kadar onlarca doktora gittik ancak bir çare bulmadılar. Bizler sürekli bu çocuğu elimizde taşımak zorundayız en azından bize bu noktada yardım etsinler bazen ambulans çağırıyoruz. Göndermiyorlar kucağınıza alıp götürün diyorlar. Allah Rızası için bu çocuklarımızı bu hale getirdiniz. En azından vicdansızlık yapmayın bu çocuklarımıza sahip çıkın. Bizler tüm imkanlarımızı seferber ettik. Ancak yetmedi. Çocuğumuz gözlerimizin önünde eriyor. Bundan daha büyük bir acı var mı? Bizler binlerce çocuğumuzu bu hale getirenlerin mutlaka hesap vermesini istiyoruz. Ehli vicdan olan herkesi de bu çaresizliğimizi görmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullanarak çaresizliklerini ifade etti.
Daha sonra SSPE Hastalıkları Doğu Anadolu Bölgesi Derneği tarafından hazırlanan bilgilendirme metni dağıtıldı.