Panele Amerika’dan katılan ve Afiye Sıddıki’nin davasını yakından takip eden Sivil Özgürlük Koalisyonundan hukukçu Steve Downs "Afiyet’in askerlere ateş ettiği iddia ediliyordu. Neden askerler oradaydı onunla neden konuşuyorlardı? Hikâyenin tamamı yok. Sadece 7 dakikalık bir bölümünde odada askerlere ateş ettiğini ifade ettiler. Askerlere 2 kez ateş ettiğini ve duvara isabet ettiğini gösteriyorlardı. Mahkemede ifade veren askerler, Afiye'nin, bir askerin yere bıraktığı silahı aldığını ve kendilerine ateş açtığını, kurşunların askerlerin arkasında bulunan bir duvara saplandığını iddia etmişler. Duvarda bulunan iki deliği de delil olarak göstermişler. Hatta ifade veren askerlerden biri olayın detaylarına girerek kurşunlardan birinin kafasının hemen üstünden geçtiğini ve nedenle ölüm tehlikesi geçirdiğini, duvardan kopan parçaların etrafa döküldüğünü söylemiş.
Mahkemenin sonunda verilen bu ifadenin ortaya koyduğu resim, soruşturma davasını adeta yerle bir etti. Olayın geçtiği iddia edilen odada o sabah bir basın konferansı düzenlenmiş. Bu basın konferansı sırasında çekilen görüntülerde odada bulunan insanların arkasındaki duvarda bulunan iki delik görülebiliyor. Afiye'nin cezalandırılmasında delil olarak gösterilen delikler, askerler o odaya gelmeden saatler önce o duvarda zaten vardılar. Yani o delikleri Afiye'nin yapması mümkün değil. Askerlerin bu konuda yalan söyledikleri çok açık. Odada çok kapsamlı bir kriminal inceleme yapan FBI uzmanları, odada herhangi bir barut izi bulamadılar. Duvarda daha önce bulunduğu tespit edilen iki delik dışında başka delik yoktu. Bu deliklerde de kurşun çıkmadı. Ayrıca silahın üzerinde Afiye'ye ait parmak izlerine rastlanmadı. Bu nedenle deliller suçlamaları tamamen çürütüyor. Afiye, berat etmeli ve serbest bırakılmalıdır." dedi.
"Gördüğü işkenceler yüzünden dişleri dökülmüş"
Konuyla ilgili ABD başkanına mektup yazdıklarını da hatırlatan Downs, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Afiye Sıddıki, 'terörizm' ile suçlanmıyordu. Ancak bütün yargılama sonucu savcılar ona terörist dediler. Savcılar ona uygunsuz sorular sormuştu. Terörizmle bağlantılı olduğu ifade edilmişti. Kendisi terörizmin mağdurudur. Ona bütün hukuki yardımın sunulması gerekir. Bunu yapmak yerine onu terörizm ile suçladılar. Bu, adaletsizliktir. Kendisi 86 yıl hapse mahkûm edildi. Bunun sebebi abartılmıştı. Normal cezanın 4 katı ceza aldı. Terörizm nedeniyle ağırlaştırılmış ceza aldı. Belki 20 yıllık ceza 86 yıla çıktı. Çok uzun ve yanlış bir yargılama yapıldı. Son aldığımız bilgilere göre dişlerini kaybettiğini biliyoruz. Sanıyoruz ki bu gördüğü işkencelerden dolayı oldu Afiyet, evine dönmek ve ailesini görmek istiyor. Ailesinin yanına ve ülkesine dönmek istiyor." ifadelerine yer verdi.