STK temsilcileri, Kürt meselesinin, silah bırakma meselesine indirgenmesi yanlış

İstanbul'da bir araya gelen STK temsilcileri, Kürt meselesinin, silah bırakma meselesine indirgenmesinin yanlış olduğuna dikkat çekerek, Çözüm Sürecinin PKK dışında diğer tüm tarafların dahil edilerek devam ettirilmesi gerektiğini belirtti.

Aralarında İHH, AKDAV, İMH, AKV, Medeniyet, Akabe ve Hikmet Vakfının da bulunduğu STK temsilcileri, İHH Genel Merkezinde bir araya gelerek çözüm sürecine yönelik ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda Türkiye’nin son günlerde artan şiddet vakalarına değinen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Çözüm Süreci, Ortadoğu'nun en önemli ve milli meselesi olmasına rağmen çok mühim bir hata yapıldı. Kürt meselesi, silah bırakma meselesine indirgenmemeliydi. Çözüm Sürecinin devam ettirilmesi gerekir. Çözüm meselesinde PKK dışında diğer tüm tarafların dahil edilmesi gerekir. Üçüncü göz, halkın tamamıdır. Ne Amerika, ne İngiltere ne de bir komisyondur. Halkın kendisidir. Eğer gerekli önlemler sağlanırsa, halk üçüncü göz olduğunu ortaya koyacaktır.” ifadelerini kullandı.

“PKK silahları ile beraber tamamen sınır dışına çekilmeli”

Süreci sabote edenlerin hesap vereceğini ifade eden Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir insanın Kürt, Türk veya Çerkez olması kişinin elinde olan bir mesele değildir. Bu savaşı kim istediyse ve bu noktaya kim getirdiyse Allah huzurunda hesabını verecek. Geçmişte yanlışlar yapıldı. Birçok insanın dağa çıkmasına vesile olan hadiseler yaşandı. Dağa çıkaran ile askeri polisi öldürenlerin perde gerisine baktığımızda çözümü istemeyenler vardır. Acilen silahların susması ve silahlı kesimlerin Türkiye dışına çıkarılması ve tarafların halka verdiği sözleri yerine getirmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

“Bölgede oluşan kaos, evleri yas yerine çevirmiştir”

STK’lar adına Ortak açıklamayı okuyan Medeniyet Vakfı Başkanı Kazım Sağlam, "Kardeşlik üzerine bina edilen ve bin yılı aşkın aynı kaderi paylaşan halklarımızın fetret dönemi olarak addettikleri zor günlerin geride kalması sinyali sadece ülkemizde değil, etnik ve mezhepsel krizlerle boğuşan bütün Ortadoğu halklarına umut vermiştir. Ne var ki, asıl bedeli ödeyen halkların sarıldıkları barış ipi, son günlerde ardı ardına gelen şiddet söylem ve eylemleri sebebiyle tekrar kopma noktasına gelmiştir. Yıllarca süren kaos döneminden sonra, barış sürecinin oluşturduğu hava, bölgemizde vuku bulan dahili ve harici sebeplerle tekrar yas günlerine çevrilmeye başlamıştır.” diye ifade etti.

İktidarın vatandaşlarının can ve mal güvenliğini almak zorunda olduğuna dikkat çeken Sağlam, “Devlet her insanın güvenliğini sağlamak, başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin korunması için kamu düzeni ve insan güvenliğinin sağlanması için görevini yerine getirmek zorundadır. Yaşam hakkı, hayatın güvencesi, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, devletin görev ve sorumluluğudur. PKK ve tüm bileşenleri Kürt halkının ve tüm Türkiye insanlarının hayrına olabilecek 'çözüm sürecini' bölgedeki hegemonyasını pekiştirmeye dönük olarak alternatif kamu düzeni kurmak için kullanmıştır” dedi.

“PKK’nın yaptıkları Kürt halkına zarar veriyor”

PKK’nın yaptığı eylemlerinin Kürt halkının beklentilerinden ve istediği barıştan uzak olduğunun altını çizen Sağlam, "Son yaşananlar bir daha göstermiştir ki PKK’nın hedefi ne barış ne de Kürt halkının beklentileridir. PKK’nın uyguladığı şiddet dilinin tek kazananı, bölge halklarını birbirinden koparan sınırları çizen emperyalistler ve onların bölgedeki uzantılarıdır. Son aylarda Kürt-Türk dindar insanların hedef gösterilmesi, birçoğunun hunharca katledilmesi, halkların korkuya esir edilmesi bunun delilidir. Çözüm sürecinde bir kırılma olmuştur. Aynıyla tekrarı mümkün olmayabilir. Ancak tecrübesi yaşanmıştır. Artık buradan geri dönüş olmamalıdır. Silahın susması için gerekli adımlar atılmalıdır. Şiddetin yerine siyasetin imkan dahilinde olduğunu kadim değerlerin hakim olduğu barışla noktalanacak yeni bir süreç başlatılmalıdır."  (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.