İTTİHADUL ULEMA ve Peygamber Sevdalıları Vakfı öncülüğünde Diyarbakır'da düzenlenen dua, istiğfar ve gıyabi cenaze namazı programına siyasi parti temsilcileri, STK yöneticileri ve Diyarbakırlılar katıldı.
Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi 15 Temmuz Şehitler Parkında düzenlenen dua, istiğfar ve gıyabi cenaze namazı programına katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, toplumun maddiyata olduğu kadar maneviyata da ihtiyacı olduğunu belirterek İTTİHADUL ULEMA ve Peygamber Sevdalıları Vakfı gibi STK'ların maddiyatın yanında manevi boşluğu dolduran önemli kuruluşlar olduğunu söyledi.
Şuan deprem bölgesinin bir çok yerinde aynı anda ve saatte bu programların tertip edildiğini ve bu programlar neticesinde insanların maneviyatına dokunulduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Başımıza gelen bela ve musibetler sadece maddi kaynaklardan değil manevi etkenlerinin de olduğunu Rabbimiz bize gösteriyor. Bu tür bela ve musibetler karşısında O'na yönelmemizi, dua etmemizi, bu bela ve musibeti başımızdan def etmemizin yolunu bize gösteriyor. Allah'ın azabından tekrar onun rahmetine sığınacağız. Bu yüzden bizlere bunları hatırlattıkları için kendilerine teşekkür ediyorum." dedi.
"Tekrar ilahi emre boyun eğmemiz, O'na yönelmemiz gerekir"
Her şeyi maddiyata bağlayıp maneviyatı dışarıda bırakan, meydana gelen olayları sadece maddi bulgulara dayandırarak insanların bu konuda yanlış yaptığının altını çizen Yılmaz, "İnancımıza göre maddiyat ve maneviyat iç içedir. Kur'an-ı Kerim'de helak olaylarına baktığımızda illaki insanların ficura sapmaları, rablerini unutmaları, şirk koşmaları, İslam'dan uzaklaşmaları, harama dikkat etmemeleri, ölçü ve tartıda yanlış yapmaları yani güvenin ortadan kaybolması, insanların inanç noktasında zayıflaması, insanların birbirine zulüm etmesi, gücü ele geçirenin güçsüz olanı ezmesi İslam'dan uzaklaşmanın ve Allah'ın ilahi emrine sırt çevirmenin neticesidir. Tekrar ilahi emre boyun eğmemiz, O'na yönelmemiz gerekir. Rabbimize kulluk vazifemizi layıkıyla yaparsak Rabbim de bizi belalardan muhafaza edecektir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, "Gelen bela ve musibetlere karşı sabır edersek belki öteki alemde bir rızık ve mükafat olarak bize gelecektir, buna inanıyoruz. Ama küfürde inat eder, İslam'dan uzaklaşır, bu işleri tamamen maddi bulgulara dayandırır ve tövbe etmezsek başımıza gelen musibetler belki de azabımızı arttıran bir konuma gelecek ve kaybettiğimiz insanlara da bir faydamız dokunmayacaktır. Rabbim bir daha böylesi felaketleri göstermesin." şeklinde konuştu.
"HÜDA PAR olarak STK'lara teşekkürü bir borç biliyorum"
Yaşanan felaketin büyüklüğüne ve yardım kuruluşlarının yürüttüğü çalışmaların önemine dikkat çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"500 kilometrekarelik bir alanda oluşan ve birçok ülkenin sınırlarından daha büyük olan bir bölgede gerçekleşen deprem hadisesi var ve 14 milyon insan bundan etkilendi, on binlerce ev yıkıldı, on binlerce insanımız hayatını kaybetti. HÜDA PAR olarak STK'lara teşekkürü bir borç biliyorum, Rabbim eksikliklerini vermesin. Bu STK'lar sahada olmamış olsalardı belki bu yaralar bu kadar çabuk sarılamazdı, depremzedelere bu kadar dokunulamazdı. Birçoğunun depremzede olmasına rağmen her şeyleriyle deprem bölgelerinde gece gündüz çalıştılar ve çalışmaya devam ediyor ve depremzedelerin yaralarına merhem olmaya çalışıyorlar. Bu da bize toplumsal dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Toplumsal dayanışma dinamiklerini kaybetmememiz lazım. Bunu kaybetmemenin yolu da güçlü bir imandan ve teslimiyetten geçer. Çünkü Allah rızası için yapılan ile birilerinin gözüne girmek veya menfaat için yapılan bir değildir. Rabbim ihlasla çalışanların sayısını arttırsın. Allah bu tür felaketleri bir daha göstermesin. Bu tür maneviyatımızı güçlendiren programları yaptıkları için İTTİHADUL ULEMA ya ve Peygamber Sevdalılarına ayrıca teşekkür ediyorum." dedi.
"Bu yüzyılın felaketi, insani duygularımızla sınandığımız bir felaketti"
Toplumun maddiyata olduğu kadar maneviyata da ihtiyacı olduğunu belirten Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, düzenlenen etkinliği çok kıymetli bulduklarını dile getirerek organizatörlere teşekkürlerini iletti.
Milletçe çok büyük bir felaketin yaşandığı, toplumun çok acı tecrübelerle sınandığı ve ağır bedel ödediği bir süreçten geçtiğini ifade eden Tekdemir, "Belki halen enkaz altında kalan ve hastanede tedavisi devam eden vatandaşlarımız var. Buna belki yüzyılın felaketi veya ayeti diyoruz. Dolayısıyla insani duygularımızla sınandığımız bir felaketti. Bugünde burada Peygamber Sevdalıları Vakfı ve İTTİHADUL ULEMA öncülüğünde çok güzel, faydalı ve kıymetli bir etkinlikte bir araya geldik. Hem gıyabi cenaze namazı hem de dua ve istiğfarlarla vefat eden vatandaşlarımızı anarak ve yakınların acısıyla dertlenerek bir etkinlik gerçekleşti." ifadelerini kullandı.
"Maneviyatı ikmal etmeden maddiyatı ikmal etmemiz mümkün değildir"
"Acımızı elbette maddi boyutuyla ve birtakım tedbirlerle ibretler çıkararak yapısal anlamda çok ciddi dönüşümler elde ederek farklı sonuçlar çıkaracağız" diyen Tekdemir, "Şu ada bir gerçek ki bu felaketi manevi denklemde ilişkisini öne koymadan yanlış ve eksik bir değerlendirme yapmış oluruz. Bu felaketin elbette maddi boyutu olduğu gibi manevi anlamda da bizlerin buradan dersler çıkararak ve kendimize eleştiriler yönelterek sorumluluklar yükleneceğiz." şeklinde konuştu.
Bu sıkıntıların kaynağına ilişkin insanların manevi inancında yoksunluğun maddi hatalara sebebiyet verdiğinin altını çizen Tekdemir, şunları söyledi:
"Dolayısıyla manevi açıdan bir eksen kayması varsa elbette binalarımızın ve yapılarımızın yönü kaymış olacaktır. Maneviyatımızda tuğlamız eksikse binamızda tuğlamız eksik olacaktır. Maneviyatı ikmal etmeden maddiyatı ikmal etmemiz mümkün değildir. Bu etkinliği vesile bilerek manevi açıdan eksiklerimizi telafi ederek maddi açıdan dersler çıkarmamız elzemdir. Vefat eden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralananlara şifalar diliyorum ve bu etkinliği düzenleyen Peygamber Sevdalıları Vakfı ve İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür ediyorum."
Hüseyin Yılmaz
Ramazan Tekdemir