Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Gaziantep’e yerleşen Suriyeli sığınmacıların çocukları ve üniversite öğrencilerini yardım bahanesiyle kıskaca alan misyonerlere tepki gösteren STK yetkilileri, başta Valilik olmak üzere tüm yetkili mercileri misyonerlik faaliyetleri karşısında önlem almaya çağırdı.
Gaziantep’te, Suriyeli sığınmacıların çocuklarını yardım bahanesiyle kıskacına alan misyoner derneklerin Arapça ve İngilizce dil eğitimi adı altında faaliyette bulunmalarına tepki gösteren İnsani Yardım Vakfı (İHH) Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Emin Arslan, son yıllarda Türkiye’de misyonerlik çalışmalarının arttığına dikkat çekti.
Misyonerler Suriyeli Muhacir kardeşlerimizin çocuklarını hedef almaya başladılar
Ülkemizde ve Gaziantep ilimizde geçmiş zamanlarda da misyonerlik çalışmaları yürütüldüğünü vurgu yapan Arslan, “Ancak son yıllarda ilimizde yapılan misyonerlik çalışmalarında, maalesef ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli Muhacir kardeşlerimizin çocuklarını hedef almaya başladılar. Özellikle Doğu ve Güneydoğuda çocuklarımız ve gençlerimiz misyonerlerce güzel bir nevi vaatlerle istismar edilmektedir. Ülkemizde yaygınlaşan ve son yıllarda Gaziantep ve çevresinde sıkça karşılaştığımız misyonerlik faaliyetleri artık açıktan açığa yapılır hale geldi.” ifadelerini kullandı.
Tüm yetkili mercileri misyonerlik faaliyetleri karşısında önlem almaya çağırıyoruz
Misyonerlik faaliyetlerinin Türkiye üzerindeki emperyalist planın bir parçası olduğunun altını çizen Arslan, “İslam’ın düşmanları olarak bildiğimiz ve tarihte her dönemde bazen gizli ve bazen de açıktan yapılan misyonerlik çalışmalarının bariz örneğine birçok halkımız gibi bizler de tanık olduk. Misyonerlik çalışmalarıyla insanları Hıristiyan yapma, Müslümanları Hıristiyanlaştırma üzerine yapılan bu faaliyetler, bizim gençlerimizi etkilediği gibi maalesef ülkemizde bulunan Suriyeli çocukları da etkilemektedir. İlimizdeki yetkililer bir an önce bu soruna çözüm bulmalıdır. Başta Valilik olmak üzere tüm yetkili mercileri misyonerlik faaliyetleri karşısında önlem almaya çağırıyoruz.”şeklinde konuştu.
Her ay düzenli olarak Suriyeli sığınmacılara gıda başta olmak üzere çeşitli yardımlarda bulunan Gaziantep Muhtaçlarla Dayanışma Derneği (UMUT-DER) Başkanı Ahmet Kurt ise, Hükümetin sadece Suriyeli sığınmacıları Türkiye sınırına almakla görevini yerine getirdiğini zannettiğine vurgu yaptı.
Suriyeli kardeşlerimiz misyonerlere teslim ediliyor
“İnsanları sadece ülkenize almakla sorunlar bitmez” diyerek yetkililere seslenen Kurt, “Bakın Şengal’den kaçan Ezidiler şuan HDP’li belediyelerin kamplarında zor durumda oldukları için kilometrece yolu göze alarak HDP’nin baskılarından kaçtılar. Devlet ne yaptı? Bu insanların sorunlarını dinleme yerine tekrar Edirne’den HDP’nin kucağına attı. Gaziantep’te bu insanların temel gıda ihtiyacından tutun eğitim sorunu, ev sorunu, iş sorunu ve buna benzer nice sorunlar şu ana kadar 4 yıldır giderilmediği gibi maalesef Suriyeli kardeşlerimiz misyonerlere teslim ediliyor.”ifadelerini kullandı.
Suriyelileri sınırlarımız içerisine alınca bu sorunun çözüldüğünü sandık
Yerel yönetimlerin Suriyeli sığınmacılara yeterince sahip çıkmadığını belirten Kurt, “Bizler Türkiye olarak bu kardeşlerimizi bağrımıza basarak sınırlarımıza aldık. Zaten almamız da gerekiyordu. Fakat ne yazık ki, sanki Suriyelileri sınırlarımız içerisine alınca bu sorunun çözüldüğünü sandık. Oysa Suriye sorunu ülkemizde ciddi bir sorun haline geldi. Şuan hala kırsal mahallelerde çok yüksek kiralarla ambar dediğimiz dükkânlarda Suriyeliler yaşam mücadelesi veriyor. Belediye başkanları, kaymakamlar ve diğer yetkililer gerektiği gibi Suriyelilere sahip çıkmıyor. Bakın insanlar sırf bir yardım paketi almak için çocuklarını bile bile tehlikeye atıyorlar.” diye konuştu.
Yaklaşık 4 yıldır Suriyeli sığınmacılara düzenli olarak yardım etmelerine rağmen, ne valilikten ne de Büyükşehir Belediyesinden hiçbir destek almadan, tamamen hayırseverlerin bağışları ile Suriyeli sığınmacılara yardım ettiklerini sözlerine ekleyen Kurt, misyonerlik faaliyetlerinin engellenmesi için yetkililerin daha duyarlı olmasını ve bu konuda sivil toplum kuruluşlarını tepki göstermeye davet etti. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)