Türkiye’de son yıllarda uyuşturucu kullanımı özellikle genç nüfusta hızlı bir şekilde artıyor. Uyuşturucu kullanım yaşı çocuk yaşlara kadar düşerken ve kullanım oranları ise sürekli yükselmektedir. Çoğunluğu genç olmak üzere uyuşturucu kullanımına bağlı ölümlerin de ciddi oranda artması ve yine yüksek riskli kullanıcı sayısının yükselmesi toplumu endişelendiriyor.
Özellikle gençleri hedef alan ve bağımlılık yapan maddeler, fuhuş ve uyuşturucu tehdidi giderek daha tehlikeli boyutlar kazanırken parklarda, sokaklarda, metruk binalarda ve atıl durumda bulunan birçok alanda kolay ulaşılabilen uyuşturucu gençlerin ve çocukların hayatlarını tehdit ediyor.
Uyuşturucu madde bağımlılığı insani değerleri kaybettiren etkenlerin başında gelirken toplumda ise şiddet, istismar, hırsızlık, gasp, adam öldürme ve fuhuşa varıncaya dek her türlü suçun artmasına yol açmakla birlikte toplumun rahat ve huzurunu da tehdit ediyor.
Son zamanlarda uyuşturucudan kaynaklı ölümlerin artması ve bu ölümlerin önüne geçilememesi de toplumu endişeye sevk ediyor. Gaziantep’teki STK yetkilileri, uyuşturucu madde bağımlılığı ve toplumun ahlakını hedef alan fuhuş konusunda yeterli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.
Bu konuda yetkililer başta olmak üzere toplumun tüm kamu kuruluşlarına ve kamuoyuna uyuşturucu ve fuhuş ile mücadele çağrısında bulunan STK yetkilileri, bu konuda herkese sorumluluk düştüğüne dikkat çekiyor.
STK yetkilileri, toplumun inanç ve kültürel değerlerini doğrudan hedef alan film ve dizilerin, toplumun inanç değerlerine ve maneviyatına yapılan saldırı örneklerinden birini oluşturduğuna dikkat çekerek söz konusu film ve dizilerin özellikle gençleri uyuşturucu ve fuhuşa özendirdiğini belirtiyor.
Son yıllarda uyuşturucu kullanımı özellikle genç nüfusta hızlı bir şekilde arttığına dikkat çeken Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tahiroğlu, uyuşturucu bağımlılığı konusunda yeterli önlemlerin alınması için yetkilileri göreve çağırdı.
Uyuşturucu kullanımının arttığına dikkat çeken Tahiroğlu, “Şu anda Türkiye'de ve İslam ülkelerinde üzülerek ifade edeyim ki genç nesil veya ‘Z kuşağı’ dediğimiz nesil ne yazık ki İslam’ı bir gençlikten ziyade uyuşturucuya her an her şekilde bulaşabilen bir nesil var. Artık her ailede uyuşturucu kullanan biri var. Bu çok üzücü ve acı bir durum. Şu anda birçok ailede, çocukları ile baş edemeyip çocuklarının uyuşturucu kullandıklarını ve bir çare bulamadıkları için serzenişte bulunmaktadırlar.” dedi.
“Manevi kalkınma olmadan maddi kalkınma asla olmaz”
Uyuşturucu kullanımı ile birlikte fuhuşun da arttığına dikkat çeken Tahiroğlu, “Yine çok üzülerek ifade edeyim ki sokaklarda neredeyse artık fuhuş çok açık bir şekilde yapılma aşamasına gelinmiştir. Hem bu ülkede hem de İslam ülkelerinde bunlar görmediğimiz ve alışık olmadığımız olaylardır. Yetkililer çok hızlı bir şekilde uyuşturucu baronlarına, satıcılarına, fuhşu bir meslek haline getirenlere, bunlara yardım yataklık edenlere derhal cezai müeyyide uygulaması gerekir. Terör bu ülkeye ne kadar zarar veriyorsa uyuşturucu da bu ülkeye o kadar büyük ve hatta ondan daha fazla zarar veriyordur. Çünkü uyuşturucu evlerimize kadar girmiş. Dolayısıyla da önce ahlak ve maneviyatın olması gerekir. Manevi kalkınma olmadan maddi kalkınma asla olmaz. Yetkililere sesleniyorum; manevi kalkınmaya daha çok önem verilmesi lazım. Manevi kalkınma olmadıkça da biz hiçbir zaman huzur ve mutlu bir aile tablosu çizemeyiz. Önce ‘ahlak ve maneviyat’ dememiz gerekiyor. Önce ahlak ve maneviyatımızı geliştirecek adımları atmadığımız müddetçe fuhuşta ilerler, uyuşturucu kullanımı ve diğer kötü alışkanlıklarda artar. Dolayısıyla ülke olarak eğitimimizde, kültürümüzde bütün sosyal alanlarımızda uyuşturucuya ‘hayır’ demeliyiz. Uyuşturucu ve fuhuşun önüne geçmek gerekiyor. Uyuşturucu ve fuhuşu önleyici adımlarda bulunmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Taş ise Uyuşturucu madde bağımlılığının önüne geçilmesi ve engellenmesi için manevi eğitimin önemine değindi.
Özellikle gençlerin manevi boşluktan dolayı uyuşturucu müptelası olduklarını belirten Taş, gençlerin manevi olarak motive edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Devlet ve yetkililer ciddi manada bu konu üzerinde durmalıdır”
Uyuşturucu ve fuhuşun önlenmesi adına birçok kesime görev düştüğünü belirten Taş, “Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak bu konuda elhamdülillah elimizden gelen her türlü çabayı sarf ediyoruz ve bu konuda birçok çalışmalarımızda var. Şunun altını çizerek özellikle belirtmek istiyorum ki bu konuda STK’lar olan bizler eksik kalıyoruz. Devletin ve yetkililerin ciddi manada bu konu üzerinde durması gerektiğini düşünüyoruz. Uyuşturucu ve fuhuşun önüne geçebilmek adına hem yasaların hem de bu konuda daha ağır yaptırımların olması gerekiyor. Uyuşturucu ve fuhuş şebekelerinin ve şer güçlerin üzerine gidilmesi, operasyonların düzenlenmesi, onların rahatlıkla toplumda uyuşturucu satamayacak duruma gelmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda devlete ve yetkilere görev düşüyor. İçişleri Bakanlığı’na uyuşturucu ve fuhuşun önlenmesi konusunda daha büyük görev düşüyor.” şeklinde konuştu.
“Bataklık kurursa sivrisinek üremez”
Toplumu etkisi altına alan uyuşturucu madde bağımlılığının aileleri ve özellikle gençliği tehdit ettiğini ifade eden Taş, şunları söyledi:
“Yetkililer bu anlamda görevlerini yaparlarsa bizim elimizi güçlendirirler. STK’lar daha rahat hareket ederiz. Biz bu gençlere daha çabuk ulaşabiliriz, bu gençlere yönelik yaptığımız çalışmalarda verim elde ederiz. Ama STK’lar eğer yetkililer tarafından desteklenmezse, şer güçlerin özellikle gençlerin ahlakını bozma ve gençleri uyuşturucu ile tanıştırıp uyuşturucu bağımlısı haline getirebilme adına bu toplumu ifsat eden grupların tespit edilip üzerine gidilmezse bu sorun çözülmez. Biz sadece bataklık üzerindeki sivrisineklerle uğraşmış oluruz. Yetkililere sesleniyoruz; bataklığı kurutun. Bataklık kurursa sivrisinek üremez.”
Film ve dizilerdeki alkol, uyuşturucu ve fuhuş sahnelerinin gençler üzerinde özendirici etkisi olduğuna dikkat çeken Taş, dizilerdeki alkolü, uyuşturucuyu ve fuhuşu özendirecek sahnelerin kaldırılmasını istedi.
“Gençlerimizi fuhuş ve uyuşturucuya özendiren dizileri yasaklayın”
Bu konuda RTÜK’e önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Taş, “Toplum dizilerle şekillendiriliyor ve gençlerin ahlaki yapısı izledikleri dizilerle şekilleniyor. RTÜK’e sesleniyoruz; lütfen gençlerimizi fuhuş ve uyuşturucuya özendiren dizileri yasaklayın. Uyuşturucu ve fuhuşa özendiren bu dizilerin ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Bir an önce uyuşturucu ve fuhuşa yönlendirici olan bu tür dizilerin yasaklanmasını istiyoruz.” diye konuştu.